T.C.
YARGITAY
8. HUKUK DAİRESİ
E. 2016/11590
K. 2020/120
T. 14.1.2020

MAL REJİMİNİN TASFİYESİNDEN KAYNAKLANAN ALACAK İSTEMİ ( Evlilik Birliği İçine Tekabül Eden Bu Tip Davaların Çözüm Yerinin Aile Mahkemeleri Olduğu - Aile Mahkemesi Kurulmayan Yerlerde ise Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca Belirlenen Asliye Hukuk Mahkemeleri'nde Davanın Aile Mahkemesi Sıfatı ile Görülüp Karara Bağlanması Gerektiği )

EVLİLİK BİRLİĞİ İÇİNE TEKABÜL EDEN MAL REJİMİNİN TASFİYESİNE İLİŞKİN DAVALARDA GÖREVLİ MAHKEME ( Bu Davaların Çözüm Yerinin Aile Mahkemeleri Olduğu - Aile Mahkemesi Kurulmayan Yerlerde ise Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca Belirlenen Asliye Hukuk Mahkemeleri'nde Davanın Aile Mahkemesi Sıfatı ile Görülüp Karara Bağlanması Gerektiği )

TALEBİN GÖREV YÖNÜNDEN REDDİ ( Mahkemece Davanın Niteliği Dikkate Alınarak 11.09.2007-03.12.2008 Tarihlerine Tekabül Eden Dönemi İçin Alacak İsteğinin Görev Yönünden Reddi Gerektiği - Dosyanın Görevli ve Yetkili Aile Mahkemesine Gönderilmesine Karar Verilmesi Gerektiği/Açıklanan Nedenlerle İşin Esasına Girilerek Bu Dönem Yönünden de Hüküm Kurulmasının Hatalı Olduğu )

4787/m. 4

ÖZET : Dava, mal rejiminin tasfiyesine dair düzenlemeler ile genel hükümlerden kaynaklı alacak istemine ilişkindir. Evlilik birliği içine tekabül eden bu tip davaların çözüm yeri Aile Mahkemeleri'dir. Aile Mahkemesi kurulmayan yerlerde ise Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen Asliye Hukuk Mahkemeleri'nde davanın Aile Mahkemesi sıfatı ile görülüp karara bağlanması gerekir.

Mahkemece, davanın niteliği dikkate alınarak dava dilekçesinin 11.09.2007-03.12.2008 tarihlerine tekabül eden dönem için alacak isteğinin görev yönünden reddine, dosyanın görevli ve yetkili Aile Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekir. Açıklanan nedenlerle işin esasına girilerek bu dönem yönünden de hüküm kurulması hatalı olup kararın bozulması gerekir.

DAVA : Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR : Davacı ..., evlilik birliği içinde davacının katkılarıyla davalı adına edinilen 4 numaralı meskenin davalı tarafından kiraya verilip gelir elde edildiğini ileri sürerek tarafların boşanmalarına dair kararın kesinleştiği tarihten geriye doğru beş yıllık sürede davalının elde ettiği kira geliri üzerinden davacının 8.160,00 TL alacağının faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir.

Davalı ... vekili, 4 numaralı meskenin kiraya verilmediğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, davanın evlilik birliğinin devam ettiği döneme ilişkin kira alacağı talebi olduğu, davacının boşanma sonrası almış olduğu katkı payı oranında evlilik birliği içindeki dönemlerle ilgili ecrimisil talebinin kabul edilemeyeceği, çünkü evlilik birliği içinde hem taşınmaz davalıya ait olduğu hem de davalının haksız zilyetliğinden bahsedilemeyeceği, katkı alacağının ancak boşanmadan sonra ortaya çıktığı ve bunun geriye dönük istenemeyeceği gerekçeleriyle, davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, süresi içerisinde davacı tarafından temyiz edilmiştir.

İddianın ileri sürülüş şekline göre dava; davalı kadın adına kayıtlı meskeni davalının kiraya vermesi nedeniyle elde ettiği kira geliri üzerinde davacının da hakkı olduğu iddiası ile açılan, mal rejiminin tasfiyesine dair düzenlemeler ile genel hükümlerden kaynaklı alacak isteğine ilişkindir.

Davacı tarafın talep ettiği dönem içinde yer alıp mal rejiminin sona erdiği tarihten (boşanma dava tarihi) sonraya sarkan 03.12.2008-11.09.2012 tarihleri arası elde edilen kira geliri üzerindeki alacak isteği genel hükümlere dayalı olup, dosya kapsamındaki tüm bilgi ve belge birlikte değerlendirildiğinde ret kararının yerinde olduğu anlaşılmakla, bu kısım yönünden davacının temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

Talep konusu edilen dönem içinde yer alıp evlilik birliği içine tekabül eden 11.09.2007-03.12.2008 tarihleri arasında elde edilen kira gelirine yönelik alacak isteği ise mal rejiminin tasfiyesine ilişkin olup bu davaların çözüm yeri 4787 Sayılı Aile Mahkemeleri'nin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun'un 4. maddesi gereğince Aile Mahkemeleri'dir. Aile Mahkemesi kurulmayan yerlerde ise Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen Asliye Hukuk Mahkemeleri'nde davanın Aile Mahkemesi sıfatı ile görülüp karara bağlanması gerekir. Görev, kamu düzenine ilişkin olmakla yargılamanın her aşamasında kendiliğinden göz önünde bulundurulur.

Mahkemece, davanın niteliği dikkate alınarak dava dilekçesinin 11.09.2007-03.12.2008 tarihlerine tekabül eden dönemi için alacak isteğinin görev yönünden reddine, dosyanın görevli ve yetkili Aile Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken; işin esasına girilerek bu dönem yönünden de hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Davacının temyiz itirazları yukarıda gösterilen nedenle kısmen yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün 6100 Sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK'un 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 14.01.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

kazanci.com.tr