T.C.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 
Esas No:2008/28023
Karar No:2010/14777 

Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, ücret, yol parası, ikramiye alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkeme isteği kısmen hüküm altına alınmıştır.

Hüküm süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup, düşünüldü.

YARGITAY KARARI

Davacı, iş sözleşmesine işverence haklı neden olmaksızın feshedildiğini, kendisinin teslim aldığı vardiyada üretime öncekinde nasılsa öyle devam ettiğini, bir kusur söz konusuysa bunun önceki vardiya çalışanlarından kaynaklandığını belirterek ihbar ve kıdem tazminatının hüküm altına alınmasını istemiştir.

Davalı, sözleşmenin haklı nedenlerle feshedildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesinin talep etmiştir.

Mahkemece, davacının 23.08.2005 tarihinde gece vardiyasında görevli olduğu, bir önceki vardiyadan süre gelen hatalı imalatın kendi vardiyasında devam ettiği, işverence fesih nedeni olarak işçinin görev yapmaması değil hatalı üretime neden olmasına dayanıldığı, Yasanın 25/11-H maddesinde yer alan haklı fesih koşulunun olayda gerçekleşmediği gerekçesiyle ihbar ve kıdem tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

İş sözleşmesinin, işçinin doğruluk ve bağlılığa aykırı söz veya davranışları sebebiyle işverence haklı feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.

48757 sayılı İş Kanunu’nun 25. maddesinin II. bendinde, ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığında işverenin haklı fesih imkanının olduğu açıklanmıştır. Yine aynı maddenin II. bendinde (e) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işveren haklı feshi imkanı verdiği ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere yasadaki haller sınırlı sayıda olmayıp, genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene fesih imkanı tanımaktadır.

Dosya içeriğine göre, gece vardiyasında üretilen torba ağızlarının hatalı olduğu işverence tutanakla belirlenmiş, iş sözleşmesi 4857 Sayılı Yasa’nın 25/II. maddesi gereği sona erdirilmiştir.

Davacı savunmasında, vardiyaya geldiğinde torba ağızlarının bir tarafında parça kaldığını gördüğünü, gün içinde çıkan bütün torbaları kontrol ettiğini, hepsinin aynı olduğunu anladığını, kendisine herhangi bir uyarı gelmediğini, diğer vardiyalarda öyle çıktığına göre kendisinin de bu şekilde yapmaya devam ettiğini ifade etmiştir.

Yargılama sırasında dinlenen her iki taraf tanıkları da üretin hatasının önceki vardiyadan kaynaklandığını, davacının ise hatayı fark ederek üretime devam ettiğini söylemiştir.

Davacının işyerindeki kıdemi 5 yılın üzerindedir ve vardiya amiri olarak görev yapmaktadır. Hizmet süresi ve yaptığı işin niteliği belli bir tecrübeye kazanmış olmasını gerektirmektedir. Oluşan zarar miktarının sonucuna etkisi bulunmamaktadır.

Davacı işçi, kendi vardiyasına geldiğinde savunmasında da belirttiği üzere, önceki vardiyada yapılan hatalı üretimi fark etmiş, ancak yetkilileri uyararak üretimi durdurmamıştır. Hatalı üretime bilerek devam eden işçinin eylemi doğruluk ve bağlılığa aykırı davranış niteliğindedir. İşveren feshi haklı nedene dayanmaktadır. İhbar ve kıdem tazminatı isteklerinin reddi gerekirken, yazılı şekilde kabulü hatalı olup bozmayı gerekmiştir.

SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 27.05.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.



hukukmedeniyeti.org