DANIŞTAY 10. Daire 
ESAS: 2013/5623 
KARAR: 2014/2100

İstemin Özeti : İstanbul 1. İdare Mahkemesinin 30/04/2013 tarih ve E:2012/1429, K:2013/880 sayılı kararının; hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Yasanın 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi : ...

Düşüncesi : Davacının annesinin Türk vatandaşı olması ve Türkiye'de ikamet etmesi nedeniyle davacının annesinin yanında öğrenim gördüğü sürelerin ikamet süresinin hesabında dikkate alınacağı, davacı ile benzer durumda olmayan diğer yabancıların öğrenim amacıyla Türkiye'de bulunduğu sürelerin ikamet süresinin hesabında dikkate alınmayacağı hususunda bir şüphe bulunmamaktadır.

Dairemizin 24.10.2013 tarih ve E:2013/5623 sayılı ara kararına cevaben gönderilen bilgi ve belgeler ile dosyada mevcut bilgi ve belgelerin birlikte incelenmesinden, davacının Türk vatandaşlığını kazanmak için başvurduğu 12.07.2012 tarihinden geriye doğru Türkiye'de kesintisiz olarak beş yıl ikamet etmiş olmadığı anlaşılmaktadır.

Bu durumda, 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun 11. maddesi kapsamında Türk vatandaşlığını kazanmak istemiyle davacı tarafından yapılan başvurunun, davacının Türkiye'de kesintisiz beş yıl ikamet etmiş olmak şartını taşımadığı gerekçesiyle reddi yolunda tesis edilen işlemde hukuka aykırılık, bu işlemi iptal eden mahkeme kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.


TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince, dosyanın tekemmül ettiği görülmekle yürütmenin durdurulması istemi incelenmeksizin gereği görüşüldü:

Dava, doğum tarihi 11.12.1990 olan Moldova Cumhuriyeti uyruklu davacının, 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun 11. maddesi kapsamında Türk vatandaşlığını kazanmak istemiyle yaptığı başvurunun, öğrenim hariç başvuru tarihinden geriye doğru Türkiye'de kesintisiz beş yıl ikamet etmiş olmak şartını taşımadığı gerekçesiyle reddi yolunda tesis edilen 20.07.2012 tarih ve 40771 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

İstanbul 1. İdare Mahkemesince; Moldova Cumhuriyeti vatandaşı olan 1990 doğumlu davacının Türk Vatandaşlığı'na geçmek için yaptığı başvurunun resmi makamlarca verilen izin doğrultusunda 5 yıldan az bir süredir Türkiye'de ikamet etmediğinden bahisle dava konusu işlem ile reddi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı, davacının annesi olan …'un 29.02.2000 tarihi itibariyle Türk Vatandaşı olduğu, 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun 7. maddesinde, "Türkiye içinde veya dışında Türk vatandaşı ana veya babadan evlilik birliği içinde doğan çocuk Türk vatandaşıdır." kuralı uyarınca, Türk vatandaşı annesinden evlilik birliği içerisinde doğduğu açık olan davacının, Türk vatandaşı olmayı hak ettiği sonucuna varıldığı, davacının Türk Vatandaşlığı'na geçmek için yaptığı başvurunun reddi yolunda tesis edilen işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

Davalı idarece anılan İdare Mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Davacının, 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun 7. maddesi uyarınca Türk vatandaşlığını kazanabilmesi için, Türk vatandaşı ana veya babadan evlilik birliği içinde doğmuş olması gerektiği, oysa davacının annesinin 29.02.2000 tarihinde Türk vatandaşı olduğu, davacının ise annesinin Türk vatandaşı olmasından çok önce 1990 yılında doğduğu dikkate alındığında, bu madde hükmü uyarınca, Türk vatandaşı olmasına hukuki olanak bulunmayan davacının başvurusunun reddine ilişkin işlemi, anılan Yasa hükmü uyarınca iptal eden Mahkeme kararında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

Olayda, doğum tarihi 11.12.1990 olan Moldova Cumhuriyeti uyruklu davacının, 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun 11. maddesi kapsamında Türk vatandaşlığını kazanmak istemiyle yaptığı başvurunun, öğrenim hariç başvuru tarihinden geriye doğru Türkiye'de kesintisiz beş yıl ikamet etmiş olmak şartını taşımadığı gerekçesiyle reddi yolunda tesis edilen 20.07.2012 tarih ve 40771 sayılı işlemin iptali istemiyle dava açıldığı anlaşılmaktadır.

5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'na göre, yetkili makam kararı ile Türk vatandaşlığının kazanılması şartlarından biri de, başvuru tarihinden geriye doğru Türkiye'de kesintisiz beş yıl ikamet etmiş olmak şartıdır.

Aynı Kanun’un ''İkamet ve sürelerin hesaplanması'' başlıklı 15. maddesinde ise, ''Bir yabancı için ikamet, Türk kanunlarına uygun olarak Türkiye'de oturmaktır. Türk vatandaşlığını kazanma talebinde bulunan bir yabancı başvuru için aranan ikamet süresi içinde toplam altı ayı geçmemek üzere Türkiye dışında bulunabilir. Türkiye dışında geçirilen süreler bu Kanunda öngörülen ikamet süreleri içinde değerlendirilir.'' kuralı yer almıştır.

Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin ''Yabancının ikameti ve ikamet sürelerinin hesaplanması'' başlıklı 71. maddesinin 1. fıkrasının (ç) bendinde ise, ''Yasal ikamet izni olmaksızın veya yasal olmakla birlikte Türkiye’de yerleşme niyetini göstermeyen; sığınma veya iltica başvuru sahibi, sığınmacı, öğrenim, turistik, öğrenim gören çocuğuna refakat, tedavi gibi amaçlarla alınan ikamet tezkeresiyle ya da diplomatik veya konsüller ayrıcalıkla bağışıklık sağlayan yabancı misyon personeli kimlik kartıyla Türkiye’de ikamet edilmesi Türk vatandaşlığının kazanılmasında geçerli ikamet olarak kabul edilmez.'' kuralına yer verilmiştir.

Davacının annesinin Türk vatandaşı olması ve Türkiye'de ikamet etmesi nedeniyle, annesi ile birlikte ikamet eden davacının öğrenim gördüğü sürelerin ikamet süresinin hesabında dikkate alınmasına bir engel bulunmadığı, davacı ile benzer durumda olmayan diğer yabancıların öğrenim amacıyla Türkiye'de bulunduğu sürelerin ise ikamet süresinin hesabında dikkate alınmayacağı açıktır.

Dairemizin 24.10.2013 tarih ve E:2013/5623 sayılı ara kararına cevaben gönderilen bilgi ve belgeler ile dosyada mevcut bilgi ve belgelerin birlikte incelenmesinden, davacının Türk vatandaşlığını kazanmak için idareye başvurduğu 12.07.2012 tarihinden geriye doğru Türkiye'de kesintisiz olarak beş yıl ikamet etmiş olmadığı anlaşılmaktadır.

Bu durumda, 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun 11. maddesi kapsamında Türk vatandaşlığını kazanmak istemiyle davacı tarafından yapılan başvurunun, davacının Türkiye'de kesintisiz beş yıl ikamet etmiş olmak şartını taşımadığı gerekçesiyle reddi yolunda tesis edilen işlemde hukuka aykırılık, bu işlemi iptal eden Mahkeme kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile İstanbul 1. İdare Mahkemesi'nin 30/04/2013 tarih ve E:2012/1429; K:2013/880 sayılı kararının bozulmasına, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine, 3.4.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



kararara.com