Basit bir anlatımla hava yastıkları herhangi bir çarpışma anında sürücü ile otomobil arasında bir bariyer oluşturarak sürücüyü darbelerden korumayı amaçlar. Hava yastığı çarpışma anında aracın ön tarafında bulunan sensörün oluşturduğu elektrik sinyallerinin yoğunluğuna göre açılır. 

Hava yastığının çarpışma anında aracın hızı belirli bir limitin üstündeyse açılırlar bu limit Avrupa Birliği standardı olan 20-25 km/s olarak belirlenmiştir. Bu şartların sağlanmasına rağmen hava yastığı açılmadığı takdirde araç “ayıplı mal” olarak nitelendirilebilir. 

Ayıplı mal 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda “Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda, internet portalında ya da reklam ve ilanlarında yer alan özelliklerinden bir veya birden fazlasını taşımayan; satıcı tarafından bildirilen veya teknik düzenlemesinde tespit edilen niteliğe aykırı olan; muadili olan malların kullanım amacını karşılamayan, tüketicinin makul olarak beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar” olarak tanımlanır. Bu tanımdan hareketle güvenlik donanımı olarak satışa sunulan araçtaki hava yastığının açılmaması kazanın koşullarına göre ayıp olarak kabul edilebilir. 

Son günlerde birçok vatandaşımızın da bu gibi olaylara karşılaştığını görebiliyoruz. Bu durum çeşitli şekillerde tezahür edebiliyor. Bu sorun sıfır kilometre otomobillerde açığa çıkabildiği gibi ikinci el araçlarda da açığa çıkabilmektedir. 

Sıfır araçlar satışından itibaren hatalı hava yastıklarına sahip olabileceği gibi ithalatçı firmaların hava yastıkları ya da bağlantılı parça değişikliği yaparak da aracı ayıplı hale getirebilmektedirler. İkinci el otomobil piyasasında daha yaygın olan bu durum çeşitli dolandırıcılıklar, bir önceki “Eksper Dolandırıcılığı” konulu çalışmamızda bu hususu detaylıca incelemiştik, yahut daha ucuz veya usulüne uygun olarak kullanılmayan yedek parçalar sebebiyle kaza anında bu parçalar ya hiç ya da gerektiği gibi çalışmıyor. 

Örnek vermek gerekecek olursa daha önce hava yastığı patlamış bir aracın patlak kısmı kapatılıp araç doğrudan hava yastıksız olarak yeniden satışa sunulmuş olabilecekken, orijinal hava yastığı sökülüp yerine daha düşük kaliteli hava yastığı takılıp da satışa sunulabilmektedir. Her iki durumda da araçlarda kaza anında hava yastıkları gerektiği gibi çalışmayıp çeşitli zararlara neden olabilmektedir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ayıplı mallara karşı tüketiciye çeşitli seçimlik haklar sunmuştur bunlar;

1. Satılan malı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme hakkı, 

2. Satılan malı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme hakkı, 

3. Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılan malın ücretsiz onarılmasını isteme hakkı, 

4. İmkân varsa, satılan malın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme hakkı,[1]

olarak sayılabilir. Bunlardan bağımsız olarak alıcı bu ayıplı maldan herhangi bir zarar gördüyse genel hükümlerden; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 49. maddesi: “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”, 56. maddesi: “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” hükümleri uyarınca da satıcı ayrıca maddi ve manevi tazminat ödemek zorunda bırakılır. 

Satıcı tarafın satışı herhangi bir ticari amaç gütmeden, meslek haline getirmeden yaptığı anlaşılıyorsa sattığı ayıplı mal tüketici satışı olarak nitelendirilmeyip genel hükümlerin uygulanacağı adi satış olarak nitelendirilecektir. Bu gibi durumlarda ise alıcı taraf maddi manevi tazminat talebinde bulunabilecek, satıcı ise tazminatı haklı gösterecek sebeplerin varlığı halinde tazminat ödemek zorunda bırakılacaktır. 

Yukarıda bahsettiğimiz eylemleri yapan satıcı, galerici, ithalatçı, eksper, aracı ve simsar gibi araç satışının süjeleri olan kişilerin gerçek bir durumu gizleyerek, gerçek olmayan bir durum yaratarak maddi çıkar elde etme amacında olmaları durumunda eylemleri aynı zamanda dolandırıcılık suçunun doğmasına da neden olacaktır.

Son tahlilde vatandaşlarımıza tavsiyelerimiz:

1. Güvenmediğiniz bir satıcıdan araç almayın.

2. Satın alınacak aracı mutlaka Türkiye genelinde faaliyet gösteren eksper firmalarında incelettirin. 

3. Eğer bir kaza geçirdiyseniz ve kaza sırasında aracınızın hava yastıkları açılmadıysa; aracın üreticisine, ithalatçısına ve önceki sahiplerine karşı ileri sürülebilecek tazmin hakkınız olduğunu unutmayın. Bu tazmin hakkınızın yerine getirilmesi için avukatınıza başvurun.

Av. Yağız GÜNDOĞDU

----------------------------

[1] Salih Usta, Ayıplı Mal Nedir ve Tüketicinin Seçimlik Hakları Nelerdir, Gümrük Ticaret Dergisi, Yıl: 2019 Sayı: 16, s. 49.