Sizlere, Ramazan ayının insanlık için 5 hukuki ve hakkaniyetli işlem doğurduğunu ve insanın bu işlemleri dilediği gibi kullanma gayreti içerisine girebileceğini anlatmak isterim. Neden mi dilediği gibi dedim? Zira uygulanmadı mı yahut inkâr edildi mi bu dünyada herhangi bir müeyyidesi olmayan hukuki işlemler...

* Zenginin, fakirin halinden anlaması

Artan dünya nüfusu, devletler politikası, işsizliğin artması, akabinde paranın tek bir elde toplanması gibi birçok sebepten ötürü zenginlerle fakirler arasında ciddi bir uçurumun oluştuğunu söyleyebiliriz. Ve dahası fakirlerle zenginlerin bir araya geleceği ortamların hayal olduğunu söyleyebiliriz. İşte bu ayı idrak etmek isteyen zengin bir birey, fakir bir bireyin çektiği yoksulluk karşısındaki sabrını gün içerisinde belli bir saate kadar kendini dizginlemesiyle hissedebilecektir. Tabi iftar vakti gelirken lüks iftarlara ve akabinde lüks sahurlara meyletmeme şartıyla...

* Müslümanların birlik olma duygusu

İslam dünyasında çölde bir serap misali hayale dönüşen tevhit anlayışının yok olduğu şu dönemlerde Ramazan ayının gelişiyle bir birliktelikten söz edebiliyoruz. Zira o ayda birçok kişi aynı saat diliminde açlık muhasebesine girer ve din kardeşlerinin de bu duyguda olduğunu idrak eder. Bir olmak birlik olma duygusunu iliklerine kadar hisseder akabinde okunan ezanlarla da Müslümanların aynı anda yemek yediği hissiyatı onu sevindirir. Aynı ekmek sırasında olma duygusu bile ona bir bilinç aşılar. Cemaatle kılınan teravih ve farz namazlarının birlik duygusu ise ona ayrı bir şevk verir. Tabi bu şuuru hissetmek istiyorsa...

* Vücudun dinlenmeye girme zarureti

Hız ve haz çağındayız. Zira nefsimize eziyet yerine hizmet etmeyi yeğlediğimiz o çağın tam ortasındayız. Yağlı yemekler ve sağlıksız besinleri tıka basa tükettiğimiz dönemlerden birini yaşıyoruz. Sebebi de organik ürünlerin giderek azalması ve fast-food tarzı bir hayatın bizi sarması. İşte bu hayattan bir nebze de olsa sıyrılıp evlerimizde her birimizin sağlığı düşünülerekten bir sofra etrafında yenilecek yemekler yapılır.

İsrafa kaçmadan yapılan bu sağlıklı yemeklerden sonra derin bir huzur buluruz. Zira daha evvelki hızlı hayatımız yüzünden dinlenmeyen vücut yerine dinlenmiş ve sabrettiği için ödüllendirilen bir vücut bizi bekliyor olacaktır. Tabi sabredip kanaat gösterirse...

* Manevi duyguların perçinleşmesi

Doğrusu insan, metaya köle olma yolunda ilerleyen bir varlığa dönüştü, dönüşecek. Materyalist bakış açıları insanın manevi hallerine, geri dönüşü zor zararlar vermeye devam ededururken Ramazan ayının; insanın içine, kendine, ruhuna dönmesi için vesile olduğunu söyleyebiliriz. Bu fırsatı yakalayan her birey bu ayda maneviyatını bir zırh gibi kuşanıp diğer aylarda siper olarak kullanabilecektir. Tabi ruhunu güzel şeylerle besleyip sabır ve sebat eylerse...

* Nefsin terbiye edilmesi

İnsan üzerine biraz fazla olumsuz konuştuk lakin umutsuz değiliz ve bir hakikat da odur ki; insanın gitgide azgınlaştığı bir dönemdeyiz. Kadın erkek ilişkilerinin mahremiyet tanımaması, insanların paraya aşırı tamah etmesi, insan canına kast edilmesi, hırsızlık, dolandırıcılık, taciz, tecavüz ve daha birçok suç tipinde sabıkalı olan insanımız bu aya olan hürmetine binaen bu ay içerisinde kendine biraz daha çeki düzen vermeye ve işlediği suç tiplerini en azından bu ay içerisinde işlememeye özen gösterir. Aslında bu yetersiz bir özen zira hiçbir ay ve günde böylesi bir düşünceye bile girilmemesi gerekir. Ancak bu ayın kutsiyetine binaen af dileyen ve bir daha o nefsine hoş gelen suçları işlemeyeceğine dair gayret gösteren bireye Allah’ın yardımından bahsedebileceğiz.

Umulur ki; bu hakikat ve güzellik ayı insanlığa huzur ve bereket getirir.

Ne mutlu kavuşabilene.

Av. Ömer Mertoğlu