MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin TBMM’deki grup toplantısında konuştu.

Bahçeli’nin konuşmasından satır başları:

* Sınırda uluslar arası hukuk çiğnemekle kalmamış ayaklar altına alınmıştır.  Lafa gelince haktan hukuktan, uygulamaya gelince insanlığın yüz karası olanlar gerçekte insani değerlere muarız olduklarını gizleyemiyorlar.

* Mızrakları çuvala girmiyor. Batının hali tam da budur. Türkiye Yunanistan sınırında son yaşanan gelişmeleri insanlığın ürpermesine neden olmuştur.

* Ülkemizin farklı illerinden Avrupa’ya gitmek amacıyla yollara düşen sığınmacıların maruz kaldıkları trajedi tek kelime ile barbarlıktır. Yapmadıkları zulüm kalmamıştır.

* Bunlar insan haklarını tamamen tozlu raflara kaldırmıştır. Avrupa’ya geçmen isteyen aynı zamanda uluslararası koruma talep eden sığınmacılara acımasız muamele ve müdahaleler Yunan zihniyetinin ipliğini pazara çıkarmıştır.

* Savunmasız insanlara biber gazı, sis bombası, kurşun neyle izah edilecektir? Bu şiddet severlik barbarlık değilse o halde barbarlık nedir?

ULUSL ARARASI SÖZLEŞMELER HİÇE SAYILMAKTADIR

* Yunanistan’ın bu son tavır ve tutumunun uluslararası hukukta yeri yoktur. Sığınmacılara kara ve denizden ateş açması her dakika onları ölümle tehdit ve taciz etmesi uluslar arası sözleşmeleri hiçe saymaktır.

* Dünyada en çok mülteci ve sığınmacıya ev sahipliği yapan ülkenin Türkiye olduğu ayan beyan ortadadır. Buna rağmen Türkiye’yi göç meselesini kullanmakla itham etmek akılla bağdaşmamaktadır. Bu yapılanlarla Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi buharlaşmıştır.

SINIRA KREŞ

* Milliyetçi Hareket olarak bu tabloya sessiz kalamazdık. Bunu uzaktan seyredemezdik. Bir şeyler yapmalıydık. Çünkü biz “Komşusu açken tok yatan bizden değildir” buyruğuna inanan Milliyetçi yüce hareketiz. Edirne’de 0-10 yaşı hedefleyen göçmen kreşi kurmak için kolları sıvadık.

* Üşüyen bedenleriyle sınırda tutacak el bekleyen çocukların temel ihtiyaçlarını temin ederek TIR’larla Edirne’ye gönderdik. Her çocuk bir dünyadır. Her bebek bir devlettir. Mezhebi, ırkı, aidiyeti söz konusu dahi edilemez. Mazlumun dostu Allah’tır. biz buna inanıyoruz. O yolda çalışıyoruz.

* 29 Nisan 2011’den itibaren Suriye’deki savaşın sosyal ve ekonomik bedelini ödeyen ülke bellidir. Mayıs’ta sığınmacı kampları açılmıştır. Sınır kapıları açılmadan önce Türkiye’de yaklaşık 5 milyon yabancı bulunuyordu.

TÜRKİYE HER DAİM SÖZÜNÜ TUTMUŞTUR

* 34 şehit vermemiz üzerine isabetli şekilde sınır kapılarımız açılmış, ilk etapta 117 bin sığınmacı ülkemizden ayrılmıştır. Dün itibarıyla 150 bine yaklaşmıştır. Hala sınırda insanlık dışı önlemlerle bekletilenler vardır. Türkiye her daim sözünü tutmuş ve anlaşmalara sadık kalmıştır. Sözünü tutmayanlar son örneklerde olduğu gibi bellidir.

* Şunu bilsinler, Türkiye mülteci kampı, göçmen barınma alanı, sığınmacı deposu değildir! AB sürekli olarak bozgunculuk yapmıştır.

* Türkiye mülteci kampı, göçmen barınma alanı, sığınmacı deposu değildir! AB sürekli olarak bozgunculuk yapmıştır. Biz gerekirse ekmeğimizi böler yeriz ama aklımızla oynanmasına asla izin vermeyiz.

MOSKOVA’DAKİ KARARLAR BİZİM AÇIMIZDAN OLUMLUDUR

* Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya Başkanı İdlib’deki gerginliği azaltma bölgesine ilişkin Moskova’da önceki hafta görüşmeler yapılmış Parti olarak zirve ile ilgili görüşlerimizi paylaşmıştık.

* Altı saati bulan görüşme sonucu alınan kararlar bizim açımızdan olumludur. Bölgesel huzur ve güvenlik için önemli bir adım atılmış, bir pürüz kaldırılmıştır. M4 karayolu kuzeyinde 6 km güvenli koridor tesisi ile belirlenen alanda Türk-Rus ortak devriyeleri başlayacaktır.

* Moskova zirvesinin Türkiye açısından mühim sonuçları olacaktır. Bir defa ülke sınırları terör ve rejim saldırılarına karşı güvenli hale gelecek. Normalleşmenin kapısı aralanacak, sivillerin korunması teminat altına alınacaktır.

ŞEHİTLERİN KANLARI YERDE KALMAYACAK

* Elbette İdlib şehitlerimizi unutmamız mümkün değildir. Karanlık hesap sahiplerini hesap dışı bırakmamız asla düşünülmeyecektir. Biz herkesin ederini, niyetini gayet iyi biliyoruz. Şehitlerimizin kanlarının yerde kalmayacağından imanımız kadar eminiz.