CHP, infaz kanununun iptali istemiyle AYM’ye ilk başvurusunu 22 Nisan’da “şekil” yönünden yapmıştı. Başvuruda, düzenlemenin af niteliğinde olduğu, bu nedenle TBMM’de beşte üç çoğunlukla, yani 360 milletvekilinin kabul oyuyla yasalaşması gerektiği belirtilmişti.

Milliyet'ten Şevket Yaman'ın haberine göre; CHP’nin “esas” yönünden yapacağı ikinci başvurunun hazırlıkları da tamamlandı. Kılıçdaroğlu’nun çalışmayı emanet ettiği İstanbul Milletvekili Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, yaklaşık beş haftalık mesaisinin ardından dilekçesini hazırladı. Edinilen bilgilere göre 100 sayfadan oluşan ve 69 maddelik kanunun 17 maddesi için anayasaya aykırılık iddiasında bulunulan dilekçe Kılıçdaroğlu’na sunuldu. Dilekçede iptali istenen düzenlemelerin Anayasa’nın 2, 5, 10, 13 ve 17. maddelerine aykırı olduğu savunuldu.

Kırmızı çizgi

Düzenlemeyi bu haliyle “adaletsiz” bulan CHP, “siyasi ve düşünce suçları” olarak tanımladığı, Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren bazı suçların da infaz indirimine dahil edilmesini istiyor. Ancak “yaşam hakkı” ve “eşitlik ilkesi” çerçevesinde yapılacak başvurunun AYM tarafından kabul edilmesi halinde, CHP’nin “kırmızı çizgimiz” dediği cinayet, cinsel istismar ve uyuşturucu suçlarının da infaz indirimi kapsamına gireceği yönünde endişeler var. Bu ihtimalin önüne geçmek için dilekçenin yazımında “hassas” bir dil kullandığı belirtildi. CHP’nin 15 Haziran’a kadar süresi bulunan “esas” başvurusunun ne zaman yapılacağına Kılıçdaroğlu karar verecek. Parti kaynakları başvuru için Ramazan Bayramı sonrasına işaret ediyor.

‘Umutsuz olmaya hakkımız yok’

Apartman görevlileriyle video konferans yöntemiyle görüşen CHP lideri, “Memleketin durumu konusunda umutsuz  olmaya hakkımız yok. Beraber olursak bu memleketin çözülmeyecek hiçbir sorunu yok” ifadelerini kullandı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, apartman görevlileriyle yaptığı görüşmede, “Haklarınızın ihlal edildiğini biliyorum. Bunun mücadelesini yapmak için örgütlenmeniz lazım” dedi.

Kılıçdaroğlu, salgın sürecindeki video konferans görüşmelerine apartman görevlileriyle devam etti. Konut-İş Sendikası Genel Başkanı Alican Kayhan ile Ankara, Bursa, İstanbul, Sivas, Uşak, Adana, Kahramanmaraş, Sakarya, Erzurum ve Rize’den apartman görevlilerinin katıldığı toplantıda Kılıçdaroğlu, apartman görevlilerinin sorunlarını dinledi. Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

‘Örgütlenmek lazım’

“Haklarınızın ihlal edildiğini biliyorum. Size yasaların sağladığı güvencelerin verilmediğini de biliyorum. Bunun mücadelesini yapmak için örgütlenmeniz lazım. Biz sizin hakkınızı her ortamda savunuyoruz. Kovid-19 sürecinde de herkes evinde oturdu ama alana çıkıp alışveriş yapan sizsiniz, riski üstlenen sizsiniz. Herkese maddi imkanlar sağlandı size hiçbir şey verilmedi. Şunu önerdim, dedim ki İşsizlik Sigortası Fonu’nun 1 yıllık faizi 16 milyar lira. Bütün apartman görevlerine ikişer bin lira verirseniz üstü de artar. Apartmanlar yeteri kadar denetlenmiyor... Doğrudur. Çünkü güç değilsiniz. Güç olsanız çıkacak birisi bir milyon, 500 bin adına kişi adına konuşacak. Türkiye’deki bütün partiler kulak kabartacak. Sizlerin oylarına talip olacaklar, mücadele edecekler.”

‘İnsanca yaşam’

Konut politikasının değişmesi gerektiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, “Apartman görevlisine insani şartlarda oturabileceği bir dairenin tahsis edilmesi lazım. Öyle yerler biliyorum ki güneş görmüyor. Bunların da insanca yaşamaya hakları var” dedi. Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle tamamladı:

“Memleketin durumu konusunda umutsuz olmaya hakkımız yok. Beraber olursak bu memleketin çözülmeyecek hiçbir sorunu yok. Her eve huzur, bereket getirmek mümkün. Yeter ki parayı hakkıyla kullan, birilerine peşkeş çekme. Her şey var. Paramız, imkanımız, denizimiz, güzel insanlarımız, nehirlerimiz, ovalarımız, yaylalarımız var ama mutsuz insanlarımız var. Siyaset kurumu bütün bunları alıp huzurlu bir memlekete dönüştürebilir Türkiye’yi.”