Sayın Milletvekili,

Sizleri; dünyanın sömürgeci güçlerine karşı kazandığı destansı zaferle, aynı dünyanın umuda ihtiyacı olan milletlerine umut olan ve bu sebeple geri kalan tüm meclislerden ayrı bir önemi ve anlamı olan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde 28. Dönem Milletvekili seçilmeniz dolayısıyla tebrik ediyor ve seçimlerin ülkemiz adına hayırlı olmasını diliyorum.

“Vekil” sıfatı ile bulunduğunuz Meclis, Milli egemenliğimizin vücut bulduğu ve ülkemiz adına ortak hayallerimizin tohumlarının, memleketin 783.562 km²’lik toprağının her santimine ekilebileceği tek çatıdır ve bu çatı altında sizlerin yürüteceği yasama ve denetim faaliyetleri, ülkemizin yaşadığı sorunların çözümündeki en büyük güvencemizdir. Gazi Meclis ve üyeleri, Kurtuluş Savaşı’ndan bugüne, en zorlu dönemlerde, bu görevi büyük bir fedakârlıkla yerine getirmişlerdir.

Sayın Vekilim,

Size, ülkemizdeki 180 bin avukatın ve 27 bin stajyer avukatın meslek örgütü olan Barolarımızın çatı örgütü Türkiye Barolar Birliği Başkanı, ama her şeyden evvel hukukçu bir meslektaşınız olarak yazıyorum.

Bu mektubu hayata geçiren, şimdiye kadar türlü yöntemlerle çözüme kavuşturmak için çabaladığımız başat sorunları siz vekillerimize, -bir kez daha- yazılı bir şekilde, bir vatandaş olarak, bu sefer “asaleten” dile getirme zorunluluğudur.

Mesleğimiz ve mesleğimizi icra ettiğimiz hukuk sistemimiz, ülke tarihinde belki de hiç olmadığı kadar tehdit altındadır. Son yılların giderek derinleşen sorunlarının başında; hukuk eğitiminin niteliksizleşmesi, hukuk fakültesi ve mezun sayılarındaki olağanüstü artış, meslektaşlarımızın sosyoekonomik durumlarındaki katlanılamaz gerileme ve avukata yönelik şiddet vakaları gelmektedir. Sayımızdaki plânsız ve olağan dışı artışa rağmen iş alanlarımızı geliştirici düzenlemeler ile önleyici avukatlık sisteminin hayata geçirilmesine dönük çalışmaların yapılmaması, özelikle mesleğinin ilk yıllarında olan gerek serbest gerekse bağlı olarak çalışan meslektaşlarımızın daha derin yaşadığı sorunlara dönük önerilerimizin hayata geçirilmemesi, sorunları giderek büyüyen stajyer avukatların ücret sorununda kamu desteği sağlanmaması, kamu avukatlarının özlük haklarına ilişkin hak ettikleri düzenlemelerin hayata geçirilmemesi, serbest çalışan avukatların emeklilik haklarında yargının diğer süjeleri ile eşitlik prensibine uygun şekilde düzenleme yapılmaması ve avukatlık hizmetlerindeki vergi oranı ile yargılama gideri yükünün vatandaşın adalete erişimini engelleyecek noktaya gelmesi gibi temel sorunları çözmeye dönük somut adımların uzun yıllardır atılmaması, yaş grubu ve çalışma modeli fark etmeksizin mesleğimizin tüm bileşenlerini artık tahammül edilemeyecek bir ekonomik kaosun içerisine sürüklemiştir.  

Türkiye Barolar Birliği, Barolar ve yargının kurucu unsuru savunmayı temsil eden binlerce avukat meslektaşınız olarak sizden acil beklentimiz; halkın hak arama özgürlüğünün teminatı olan avukatlık mesleğinin derinleşen sorunlarını ve bu sorunlara ilişkin çözüm önerilerimizi sonuç alacak şekilde Meclis gündemine getirmenizdir. Dile getirdiğimiz ve çözülmesini talep ettiğimiz meslek sorunları, aynı zamanda vatandaşın adalete olan inancının giderek yok olmasındaki asıl sebeplerdir ve bunların ortadan kaldırılması temel öncelik olarak görülmelidir. Çünkü adaletin olmadığı yerde, geri kalan her şey anlamını ve değerini yitirmektedir.

Demokrasiye, insan hak ve özgürlüklerine, hukuk devletinin işlerliğine katkı sağlayacak her adımınızda; hukuksuzluklara ve hak ihlallerine karşı vereceğiniz her mücadelede dayanışma içinde olacağımızı bilmenizi ister; üstlenmiş olduğunuz onurlu görevin ülkemiz ve hukuk camiamız için hayırlı olmasını dilerim.

Adaletin kendiliğinden gelmesini beklemek yerine, aynı adaleti hep birlikte tesis etmek için birlikte çalışmak ve üretmek dileğiyle.

Saygılarımla.

Av. R. Erinç Sağkan

Türkiye Barolar Birliği Başkanı