Tüketiciler, yaptıkları başvurulardan netice alabilmeleri için, yapacakları başvuruda yetkili ve görevli olan yeri, iyi ve sağlam şekilde belirlemelidirler. Aksi takdirde yapılan başvuru reddedilecek yeni bir masraf ve zaman kaybına uğrayacaklardır.

Tüketicilerin yaptıkları alış veriş ve her türlü işlemleri ile ayıplı mal ve ayıplı hizmet alımları için yapacakları başvurularda, her takvim yılında belirlenecek miktara göre başvuru yeri yeniden belirlenmektedir.

Önümüzdeki 2022 yılı için, bir önceki yıl olan 2021 yılında belirlenen miktarlar % 36.20 oranında artırılarak, başvuru yeri belirlenmiştir. Buna göre; 2022 yılı için Tüketici Hakem Heyetlerine yapılacak başvurularda değeri;

a) 10.280 (onbinikiyüzseksen) Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda İlçe Tüketici Hakem Heyetleri,

b) Büyükşehir statüsünde olan illerde 10.280 (onbinikiyüzseksen) Türk Lirası ile 15.430 (onbeşbindörtyüzotuz) Türk Lirası arasındaki uyuşmazlıklarda İl Tüketici Hakem Heyetleri,

c) Büyükşehir statüsünde olmayan illerin merkezlerinde 15.430 (onbeşbindörtyüzotuz) Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda İl Tüketici Hakem Heyetleri,

ç) Büyükşehir statüsünde olmayan illere bağlı ilçelerde 10.280 (onbinikiyüzseksen) Türk Lirası ile 15.430 (onbeşbindörtyüzotuz) Türk Lirası arasındaki uyuşmazlıklarda İl Tüketici Hakem Heyetleri, görevli olacaktır.

Yasaya göre; il sınırları içinde ‘Tüketici Hakem Heyetleri’, İlçe sınırları içinde ise ‘İlçe Tüketici Hakem Heyetleri’ yetkilidir.

Tüketici Hakem Heyeti kurulmayan ilçelerde Bakanlıkça o ilçe için belirlenen Tüketici Hakem Heyeti yetkili olacaktır.

Başvurular, tüketicinin yerleşim yerinin bulunduğu veya tüketici işleminin yapıldığı yerdeki Tüketici Hakem Heyetine yapılabilir.

Başvuru yapılabilecek ilçede Tüketici Hakem Heyetinin kurulmamış olması halinde tüketiciler o ilçe kaymakamlığına başvuru yapabilir. Yapılan bu başvurular, kaymakamlıklarca gereği yapılmak üzere Bakanlıkça belirlenen yetkili Tüketici Hakem Heyetine intikal ettirilir.

Tüketici Mahkemelerinde görülen uyuşmazlıklarda ise, dava açılmadan önce “arabulucu’ya” başvurulmuş olması dava şartıdır. Ancak; Tüketici Hakem Heyeti’nin görev kapsamında olan uyuşmazlıklar ile Tüketici Hakem Heyeti kararları, bu dava şartı kapsamı dışındadır. Yani Tüketici Hakem Heyetine yapılacak başvuru öncesinde arabulucuya başvuru şartı aranmadığı gibi, Tüketici Hakem Heyeti kararlarına karşı yapılacak olan itirazlar ve yasada belirlenen istisnai durumlarda, dava açmadan önce, arabulucuya başvuru koşulu aranmaz. Bu sayılanlar dışındaki konularda Tüketici Mahkemesinde dava açılmadan önce arabulucu’ya başvuru yapılması gerekir. Arabulucu’da uzlaşma sağlanamaması halinde dava yoluna gidilecektir.

Bu arada ifade etmek isteriz ki, Tüketici ile imzalanan sözleşmelerde çok ağır ve tüketici haklarını önleyici koşullar yer almakta, sözleşmenin teknik niteliği ve çok uzun olması nedeniyle, bu haksız koşullar, zorunlu olarak ve okunmadan imza edilmektedir. Yargıtay, aldığı bir karar ile; özellikle kapıdan satışlarda ve konut kredilerinde tüketicileri mağdur eden ağır ve haksız şartların geçersiz olduğu yolunda karar almıştır.

Av.Ahmet Erdem AKYÜZ