Gündemde yoğun olarak tartışılan ve neticesi merak edilen bir soru var:

Amerika Birleşik Devletleri FETÖ/PDY Terör Örgütü Lideri Fethullah GÜLEN’i iade edecek mi?

İade edecek ya da iade etmeyecek gibi kesin ve net bir cevap ortaya koyabilmek için FETÖ/PDY Terör Örgütü Lideri Fethullah GÜLEN’in ABD için tam olarak ne anlam ifade ettiğini bilmek gerekiyor. Şu safhada bu sorunun cevabı ve Amerika’nın bölge ve Türkiye’ye ilişkin gelecek planları ile ilgili olarak sağlıklı verilere sahip olmadığımızdan bekleyelim ve bu terör örgütü lideri olan şahsın verilip verilmeyeceğini hep birlikte görelim diyoruz.

Peki Cevaplandırması Daha Net ve Kolay Olan Diğer Bir Soruya Gelelim. Hukuken Bu Terör Örgütü Lideri Olan Şahsın Verilmesi Gerekmiyor Mu?

Bu sorunun cevabı net:
Evet hukuken bu şahsın ülkemize verilmesi, iadesi gerekiyor.

Nedenini izah edecek olursak:
Bir suçlunun iadesi konusu ülkelerin imza atmış olduğu ikili yada çoklu uluslararası sözleşmeler ile düzenlenir. Bu minvalde her ne kadar  Türkiye olarak taraf olduğumuz çoklu uluslararası sözleşmelerden biri olan Suçluların İadesine Dair Avrupa Sözleşmesi’ne (SİDAS)  Amerika Birleşik Devletleri taraf olmasa da Türkiye ve Amerika Birleşik Devletleri arasında suçluların iadesini konu edinen ve hangi hal ve  koşullarda bir suçlunun Türkiye’den Amerika’ya yahut Amerika’dan Türkiye’ye iadesinin yapılacağı konusunu düzenleyen ikili bir sözleşme mevcuttur:

‘’Türkiye Cumhuriyeti İle Amerika Birleşik Devletleri Arasında Suçluların Geri Verilmesi Ve Ceza İşlerinde Karşılıklı Adli Yardım Antlaşması’’

İki ülke arasında imzalanmış olan bu sözleşmenin ikinci maddesi ‘’hem Türkiye hem de ABD yasalarına göre, asgari haddi bir yılı aşan süre ile hürriyeti bağlayıcı bir cezayı veya daha ağır bir cezayı gerektiren suçlar iade talebine konu olabilir’’ demektedir.  Yine aynı şekilde aynı madde yukarıdaki süre şartlarını taşıması şartıyla iştirak halinde işlenen veya teşebbüs aşamasında kalan suçların faillerinin de iadesinin talep edilebileceğini belirtmektedir.

F. Gülen’e yapılan suçlamaların asgari haddi bir yılı aşan cezayı gerektiren suçlar olduğu aşikar olduğundan iade talebinin yapılması makul ve yerindedir ve sözleşmeye uygundur.

Peki Sözleşmeye Uygun Olarak Ülkemiz Tarafindan Yapilacak Olan İade Talebi Hangi Durumlarda Reddedilebilir?

İkili uluslararası sözleşmenin üçüncü maddesi bu hususu düzenlemekte ve şöyle demektedir:

Aşağıdaki durumlarda iade talebi kabul edilemez:
  • Talebe konu suç siyasi nitelikte ise veya siyasi suçlarla irtibatlı ise, (Bir devlet başkanına veya hükümet başkanına veya aileleri üyelerinden birine karşı işlenmiş veya işlenmeye teşebbüs edilmiş bir suç siyasi suç sayılamaz.)
  • Talebe konu suç sırf askeri nitelikte bir suç ise,
  • Zamanaşımı gerçekleşmişse,
  • İadesi istenilen kişi, iade talebine konu olan suçtan ötürü İstenilen Devlet’te yargılanarak kesin ve bağlayıcı bir hükümle beraat etmiş veya mahkum olmuş ise,
  • Talebe konu olan suç; İstenilen Taraf’ın ülkesinde işlenmiş olup da yargı yetkisi nedeniyle onun adli makamlarına intikal ettirilmiş veya intikal ettirilecek ise,
  • Talebe konu olan suç, Taraflar’dan birinde çıkarılan genel veya özel affa konu olmuş veya olmakta ise,

Aşağıdaki durumlarda iade talebi reddedilebilir:

Yukarıda sayılan durumlardan farklı olarak burada iade talebi mutlak olarak reddedilmeyip istenilen devlete ret konusunda takdir hakkı tanınmıştır :
  • İadesi istenen kişi, aynı suçtan ötürü İstenilen Taraf’ta kovuşturulmakta ise,
  • İstenilen Taraf, aynı suçtan ötürü kovuşturmamak veya kovuşturmayı durdurmak kararı almış ise,
  • İadesi istenen kişi, aynı suçtan ötürü bir üçüncü Devlet ülkesinde yargılanarak beraat etmiş veya mahkum olmuş ise,

Somut olay bakımından yukarıdaki reddetme hallerinden hiç birinin 250 masum vatandaşımızın ölümüne ve 2000’i aşkın kişinin yaralanmasına neden olan ve TBMM’yi, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ni, yolları, caddeleri, şehirleri, Emniyet Birimlerini tank, F16 ve helikopterler ile bombalayıp tarayan ve Cumhurbaşkanına suikast düzenleyen ve darbe yapmaya çalışan terör örgütü lideri F. Gülen bakımından uygulanamayacağı her akl-I selimin rahatlıklar yukarıdaki maddeleri okuduğunda ulaşabileceği bir sonuçtur.

Dolayısı ile F. Gülen’in ülkemize iade edilmesi talebini reddetmek için yukarıdaki durumlardan herhangi biri söz konusu olmadığından ülkemize iade edilmesi talebinin reddedilmesi ikili sözleşmeye aykırılık teşkil edecektir.

Şu şartlarda şahsın ülkemize iade edilmemesi ABD’nin ikili sözleşmeye uymadığını, hukuka aykırı davrandığını ve akde muhalefet ederek siyasi bir karar verdiği ve ülkemiz yönetimine el koymaya çalışan bir örgüt liderini kollayıp koruduğu anlamına gelecektir.

Peki bu arada Gülen’in başka bir ülkeye kaçma durumu söz konusu olabilir mi? Şahıs ABD’de kaçmaması için tutuklanamaz mı?

Önlem alınmaz yahut ABD tarafından müsade edilirse F. Gülen başka bir ülkeyede kaçabilir.

İzah olunan bu gerekçe ile bahsettiğimiz ikili sözleşmenin 10 uncu maddesine göre F. Gülen’in iade talebi sonuçlanıncaya dek maksimum 60 gün olmak üzere geçici olarak tutuklanması Amerika Birleşik Devletleri’nden talep edilmelidir.

Bunun için; tutuklama müzekkeresi, talebe konu suçun işlenişine ve delillere ilişkin detaylı bilgiler, istenen kişinin eşkali ve uyruğunu ispatlayacak bilgi ve belgeler ABD’ye iletilmelidir.   60 günlük bu geçici tutuklama döneminde iade talepnamesini de içeren kapsamlı iade belgeleri ABD’nin Adalet Bakanlığı’na ulaşmazsa F. Gülen serbest bırakılabilir. Lakin bu 60 günlük geçici tutuklama süresinde ilgili belgeler ulaştığında iade konusunda nihai karar verilinceye kadar F. Gülen’in tutukluluğunun devamına karar verilebilir. Bu aşamada önemli bir nokta vardır ki o da şudur: Ülkemizin yasaları bu safhada uygulanabilecektir.

Yani TCK’nın 18. maddesi gereğince F. Gülen’in adli kontrol altına alınması da mümkün olabilecek ülke dışına çıkmasına yasak koyulabilecektir.

ABD tarafından şahıs iade edilmeyecek ise de Hukuki bir Açık Verilmeyerek Verdiği Kararın Hukuki Değil Siyasi Olduğu Net Anlaşılabilsin Diye Tüm Deliller Titizlikle İbraz Edilmelidir:

Şu hususun bilinerek ona uygun davranılması şarttır. Anglo-Sakson hukuk sisteminin uygulandığı ülkelerden biri olan Amerika’da suçluların iadesini konu edinen taleplerin mutlak surette delillere dayanarak ayrıntılı bir şekilde suçun işlendiği yeri, zamanı ve şeklini ince bir şekilde detaylı olarak anlatması ve sunması gerekmektedir.

Aksi takdirde iyi hazırlanmamış ve detaylar ile delillere yer vermeyen bir iade talebi şartları oluşmuş olsa dahi reddedilebilme riskini beraberinde taşıdığından hukuken noksansız bir talepte bulunmak önemlidir. En azından  hukuken noksansız bir talepte bulunulursa iade talebini reddetmek için ABD makamlarına malzeme verilmiş olmaz.

Bu noktada iade talepnamesi anlaşılır ve net olarak şahsın suçunu ispatlayacak deliller ile de desteklenmiş olarak hazırlanmalı şahsın nüfus cüzdanı, pasaport örneği, şahsı tespite yarayacak bir fotoğraf ve parmak izi formu ile tüm deliller varsa kırmızı bülten ve suça uygulanması gereken ilgili mevzuat metinleri ile varsa tutuklama müzekkereleri ve iddianame ek yapılarak gönderilmelidir.

Son olarak gönderilecek tüm evrakların sözleşme gereği ABD’nin Ankara Büyükelçiliği tarafından tasdik edilerek gönderilmesi aranan şartlardan biridir.
Hukuken mevcut delilllere göre Gülen’in ülkemize iade edilmesi hukuki bir zorunluluktur. Bu konuda herhangi bir tereddüt dahi bulunmamakla birlikte siyasi bir karar verip vermeyeceklerini yakın zamanda tüm milletimiz görecektir.
 
Mehmet Fatih YAŞAR
Avukat

Not: Kaynak olarak  “Av. Mehmet Fatih YAŞAR” ve “hukukihaber.net” ibarelerine yer verilmek şartıyla yazının kullanılması ve paylaşılmasına rıza gösterilmiştir.