T.C.
YARGITAY
6. HUKUK DAİRESİ
E. 2023/1649
K. 2024/2498
T. 9.7.2024

ALACAK İSTEMİ ( Taraflar Arasında Elektrik Sistem Kullanım Anlaşması İmzalandığı/Raporda 12.623,43 TL Enerji Fonu 25.246,85 TL TRT Payı 63.117,14 TL Belediye Vergisi Hesaplandığı - Davalı Bilirkişi Kurulu Raporuna İtiraz Dilekçesinde Müşterilerden Tahsil Edilen Elektrik Faturasındaki Bu Bedellerin İlgili Kurumlara Aktarıldığının Belirtildiği/Bu Konuda Davalı Delilleri Sorulup Toplanmadan Gerekli Belgeler Dosyaya Kazandırılmadan ve Ek Rapor Alınmadan Karar Verilemeyeceği )

İTİRAZIN İPTALİ İSTEMİ ( Mahkemece Davalının Temerrüde Düşürülüp Düşürülmediğinin Araştırılması Temerrüt Koşullarının Oluştuğunun Sabit Olması Durumunda Temerrüt Tarihinden Takip Tarihine Kadar Taraflar Tacir Olduğundan Ticari Faiz Hesaplanması İçin Bilirkişi Kurulundan Bu Konuda Ek Rapor Alınması Gerektiği )

TEMERRÜT ( Mahkemece Davalının Temerrüde Düşürülüp Düşürülmediğinin Araştırılması Temerrüt Koşullarının Oluştuğunun Sabit Olması Durumunda Temerrüt Tarihinden Takip Tarihine Kadar Taraflar Tacir Olduğundan Ticari Faiz Hesaplanması İçin Bilirkişi Kurulundan Bu Konuda Ek Rapor Alınması Gereği )

BİLİRKİŞİ RAPORU ( Mahkemece Davalının Temerrüde Düşürülüp Düşürülmediğinin Araştırılması Temerrüt Koşullarının Oluştuğunun Sabit Olması Durumunda Temerrüt Tarihinden Takip Tarihine Kadar Taraflar Tacir Olduğundan Ticari Faiz Hesaplanması İçin Bilirkişi Kurulundan Bu Konuda Ek Rapor Alınması Zorunluluğu )

FAİZE FAİZ İŞLETİLEMEMESİ ( Takip Talebinde Asıl Alacakla Birlikte Gecikme Zammı Adı Altında Faiz de Talep Edildiğinden Mahkemece Kurulan Hükümle TBK 388. Maddesi Uyarınca “Faizin Anaparaya Eklenerek Birlikte Yeniden Faiz Yürütülmesi Kararlaştırılamaz” Hükmüne Aykırı Olacak Şekilde Faize Faiz İşletilmesinin Bozmayı Gerektirdiği )

6098/m.388

6183/m.51

ÖZET: Uyuşmazlık, sistem kullanım anlaşmasına ilişkindir.

Taraflar arasında 26.05.2010 tarihli elektrik sistem kullanım anlaşması imzalanmıştır. Yargılama aşamasında alınan bilirkişi kurulu raporunda, 12.623,43 TL enerji fonu, 25.246,85 TL TRT payı, 63.117,14 TL belediye vergisi hesaplanmıştır. Davalı bilirkişi kurulu raporuna itiraz dilekçesinde, müşterilerden tahsil edilen elektrik faturasındaki bu bedellerin ilgili kurumlara aktarıldığını belirtmesine rağmen, bu konuda mahkemece davalı delilleri sorulup toplanmadan, gerekli belgeler dosyaya kazandırılmadan ve ek rapor alınmadan karar verilmesi doğru olmamıştır.

Mahkemece, davalının temerrüde düşürülüp düşürülmediğinin araştırılması, temerrüt koşullarının oluştuğunun sabit olması durumunda temerrüt tarihinden takip tarihine kadar taraflar tacir olduğundan ticari faiz hesaplanması için bilirkişi kurulundan bu konuda da ek rapor alınması gerekmektedir.

Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın hüküm fıkrasında “...takibin toplam 2.032.053,05 TL yönünden takip talebindeki koşullarla devamına” şeklinde hüküm kurulduğu, bu toplam alacak içinde 331.362,99 TL gecikme zammı/faizi ve 59.645,34 TL gecikme zammı KDV'si olduğu, takip talebi incelendiğinde, davacının “alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek aylık %1,4 akdi faizden az olmamak kaydıyla değişen oranlarda işleyecek yıllık avans faiziyle” tahsilinin talep edildiği, takip talebinde asıl alacakla birlikte gecikme zammı adı altında faiz de talep edildiğinden, mahkemece kurulan bu hükümle TBK'nın 388. maddesi uyarınca “faizin anaparaya eklenerek birlikte yeniden faiz yürütülmesi kararlaştırılamaz.” hükmüne aykırı olacak şekilde faize faiz işletilmesi de doğru olmamış, kararın belirtilen nedenlerle bozulması uygun bulunmuştur.

DAVA : Taraflar arasındaki asıl dosya alacak, birleşen dosyada itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, birleşen dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Kararın davacı ... vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ... vekilince duruşmalı, feri müdahil E... İstanbul Anadolu Yakası Elektrik Perakende Satış A.Ş. vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 09.07.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekili Avukat ... feri müdahil vekili Avukat ... ile asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekili Avukat ...'ün gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saatte Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR : I. DAVA

1.Davacı vekili asıl dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 26.05.2010 tarihli sistem kullanım anlaşması imzalandığını, bu anlaşmaya göre davalının müşterilerine elektrik enerjisi tedarik etmek için davacı şirketin dağıtım hatlarını kullandığını, sözleşmeye göre davalı şirketin sözleşmenin 3. maddesi uyarınca dağıtım sistemi kullanım fiyatı üzerinden hesaplanan bedelleri davacıya ödemekle yükümlü olduğunu, ödemede gecikme olması halinde A.A.T.U.H Kanun'un 51. maddesine göre gecikme zammı talep edileceğinin düzenlendiğini, davalının 2011-10 dönemi faturasını 15 günlük süreden sonra ödediğini, ödeme tarihine kadar 3.239,25 TL gecikme zammı işlediğini, ayrıca davalının 30.12.2011 son ödeme tarihli 165.346,96 TL tutarlı kasım, 30.01.2012 son ödeme tarihli 172.943,12 TL tutarlı aralık faturasını ve 10.087,69 TL gecikme zammı toplamı 351.617,02 TL'yi ödemediğini, davalının anlaşma kapsamında davacıya verdiği toplam 320.311,05 TL tutarlı teminat mektuplarının 12.03.2012'de nakde çevrilerek fatura bedellerine mahsup edildiğini, davalının 2011 döneminden 31.305,97 TL borcu kaldığını, son ödeme tarihi 01.03.2012 olan Ocak 2012 dönemi fatura tutarı 418.387,14 TL'nin de ödenmediğini belirterek 2011 dönemine ait 31.305,97 TL'nin 12.03.2012 tarihinden itibaren 6183 Sayılı Yasa'nın 51. maddesinde uygulanan faiz oranları esas alınarak işleyen ve işleyecek gecikme zammına uygulanması gereken % 18 KDV bedeli ile tahsiline, Ocak 2012 dönemine ait 418.387,14 TL'nin son ödeme tarihi olan 01.03.2012 tarihinden itibaren yine 6183 Sayılı yasa 51 maddesi gereği uygulanacak faiz oranları dikkate alınarak işleyecek gecikme zammı ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.

2. Birleşen 2014/76 Esas sayılı dava dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin sahip olduğu toptan satış lisansı dahilinde müşterilerine elektrik sattığını, müşterilerinin tüketim miktarlarını tespit ederek taraflara davalı şirketin bildirdiğini, bildirilen bu endeksler üzerinden müşteriler adına fatura düzenlendiğini ve elektrik tüketim bedellerinin müşterilerden tahsil edildiğini, yasal düzenlemeler doğrultusunda payına düşen kısmı davalı şirkete ödediğini, bu tespit ve bildirimin davalı tarafça yerine getirilmesinin yasal bir zorunluluk olduğunu ancak ocak 2012 tüketimlerini ve şubat 2012 tüketimlerini davalının bildirmeyerek kendisi tüketim bedellerini tahsil etmek suretiyle sebepsiz olarak zenginleştiğini, müvekkili şirketin faaliyetinin TEİAŞ tarafından haksız olarak durdurulması üzerine açılan iptal davası sonucunda Danıştay 13. Daire Başkanlığı'nın 2012/1511 Esas sayılı 19.09.2012 tarihli kararı ile yürütmenin durdurulması kararı verildiğini, bu karar sonrasında TEİAŞ'ın davalı şirkete bir yazı göndererek durumu düzeltmesi ve haksız olarak topladığı paraların iade edilmesi yönünde talimat verdiğini, ancak davalının bu talimata uygun davranmadığını, bu nedenlerle davalı şirket tarafından müvekkili şirket müşterilerinden haksız olarak tahsil edilen tutarların tahsili için İstanbul Anadolu 21. İcra Müdürlüğü'nün 2013/13168 Esas sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı vekili, birleşen dava dilekçesindeki gerekçelerle asıl davanın reddini talep etmiştir.

2. Birleşen davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının müvekkili şirkete ait olan sistem kullanım bedeli borcu nedeniyle İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2012/418 Esas sayılı dava dosyası üzerinden dava açıldığını, davacının talebini elektrik dağıtım işi ile iştigal eden müvekkil şirkete değil elektrik perakende satış faaliyetini yürüten ... Elektrik Perakende Satış A.Ş.'ye yöneltmesi gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2012/418 Esas, 2020/1035 Karar ve 09.12.2020 tarihli kararı ile özetle; asıl davada davacının, Ekim 2011 dönemi için 3.239,25 TL gecikme zammı + Kasım 2011 dönemi için 165.346,96 TL, Aralık 2011 dönemi için 172.943,12 TL + 10.087,69 TL gecikme zammı olmak üzere toplam 351.617,02 TL alacaklı olduğu, ayrıca Ocak 2012 dönemi için de 418.387,14 TL alacaklı olduğu, davalının verdiği 320.311,05 TL tutarlı banka teminat mektubunun davacı tarafından 12.03.2012 tarihinde nakde çevrildiği, böylece davacının 2011 döneminden 31.305,97 TL alacağının kaldığı, Ocak 2012 dönemine ilişkin halen 418.387,14 TL alacaklı olduğunun anlaşılması nedeniyle bu bedellerin davalıdan tahsiline; birleşen dava yönünden ise, dava tarihinden sonra 17.06.2016 tarihinde 29745 Sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 Sayılı Kanun'un 21. maddesiyle 6446 Sayılı Kanun'un 17. maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının a-ç-d ve f bentleri değiştirilmiş ve aynı maddeye eklenen onuncu bent ile "kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin kurumun düzenlediği işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır" hükmü getirildiği, birleşen dosya davacısının kayıp kaçak vs. bedellerin alınmaması gerektiğini ileri sürdüğü, tarife aşımı iddiasında bulunmadığı nedeniyle davanın konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesi'nin yukarıda belirtilen kararını birleşen dava yönünden davacı vekili istinaf etmiştir.

B. İstinaf Sebepleri

Birleşen davada davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın nitelendirmesinde fahiş hata yapıldığını, davacının tarifeye aykırı kesinti yapıldığı iddiasında olmadığını, Danıştay'ın dava konusu haksız tahsilatın dayanağı yönetmelik maddelerini ve TEİAŞ'ın idari işlemini iptal ettiğini, bilirkişi kurulu raporu ile de alacağının sabit olduğunu belirterek kararı istinaf etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesi'nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; birleşen davada sadece kayıp kaçak vs talep edilmediği, davalı tarafça satılan aktif enerji bedelinin de dava konusu yapıldığı, Danıştay kararı ile yönetmeliğin uygulanma tarihinin iptal edildiği anlaşılmakla, takibe konu 2012/Ocak ve Şubat ayları fatura kullanım bedellerinin birleşen dosya davalısı tarafından ferileri ile tahsil edildiği belirlenmekle, birleşen davanın kısmen kabulü yerine, mahkemenin birleşen davada sadece kayıp kaçak vs talep edildiği iddiası ile davanın konusuz kaldığına dair kararının usul ve hukuka uygun bulunmadığı gerekçesiyle birleşen davada davacının istinaf talebinin kabulüyle kararın kaldırılmasına, İstanbul 21.İcra Müdürlüğü'nün 2013/13168 Sayılı takipte, 1.390.715,86 TL asıl alacak, 250.328,86 TL KDV, 331.362,99 TL gecikme zammı, 59.645,34 TL gecikme zammı KDV'si olmak üzere toplam 2.032.053,05 TL. üzerinden davalının itirazının iptali ile takibin toplam 2.032.053,05 TL yönünden takip talebindeki koşullarla devamına, fazla talebin reddine, alacak likit olduğundan asıl alacak tutarının %20'si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesi'nin yukarıda belirtilen kararını, birleşen davada davalı ve feri müdahil vekilleri temyiz etmişlerdir.

B. Temyiz Sebepleri

1. Birleşen davada davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; perakende faaliyetine ilişkin her türlü alacak, borç, hak ve yükümlülüğün Enerjisa İstanbul Anadolu Yakası Elektrik Perakende Satış AŞ'ye geçtiğini, davanın husumet nedeniyle reddi gerektiğini, tüketim bedellerinin tahsili hususunun perakende satış hizmet unsuru olup, dağıtım şirketinin faaliyeti ile ilgili olmadığını, davacının alacak iddiasını sebepsiz zenginleştirmeye dayandırması nedeniyle zamanaşımı süresinin dolduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla kabul edilen 2.077.427,47TL bedelli kalem içerisinde “Enerji fonu, TRT payı ve BTV'nin de yer aldığını ve bu bedellerin ilgili kurumlara aktarıldığını, yine kabul anlamına gelmemek kaydıyla gecikme zammı talebi yerinde olmadığı gibi gecikme zammına uygulanan faiz türü ve oranının da fahiş olduğunu, gecikme zammı KDV'si talep edilmesinin hatalı olduğunu, temerrüde düşürülmediğini, gecikme cezası adı ile hesaplanan miktarın asıl borca eklenmesi ve toplamı üzerinden takip tarihinden faiz isteminde bulunulmasının ise faize faiz yürütülemeyeceğine ilişkin Türk Borçlar Kanunu'na aykırı olduğunu belirterek, kararı temyiz etmiştir.

2. Feri müdahil vekili temyiz dilekçesinde özetle; bilirkişi raporuna yapılan itirazların giderilmediğini, iade alacaklısının davacı olduğunun kabulü halinde dahi öncelikle icra takibine konu alacakların aynı zamanda davalı şirket tarafından tahsil edilip edilmediğinin araştırılması gerektiğini, zamanaşımı defilerinin dikkate alınmadığını, tüketici tarafından kullanılan enerji bedeli dışında kalan, davacı tarafından iadesi istenen enerji fonu, TRT payı, belediye tüketim vergisi gibi bedellerin tedarik şirketinin gelir kalemi olmadığını, icra inkar tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek, kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, sistem kullanım anlaşmasına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

TBK'nın 388. maddesi, 6183 Sayılı Yasa'nın 51. maddesi, sözleşme

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 Sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre birleşen davada davalı ve feri müdahil vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

3.Taraflar arasında 26.05.2010 tarihli elektrik sistem kullanım anlaşması imzalanmıştır. Yargılama aşamasında alınan bilirkişi kurulu raporunda, 12.623,43 TL enerji fonu, 25.246,85 TL TRT payı, 63.117,14 TL belediye vergisi hesaplanmıştır. Davalı bilirkişi kurulu raporuna itiraz dilekçesinde, müşterilerden tahsil edilen elektrik faturasındaki bu bedellerin ilgili kurumlara aktarıldığını belirtmesine rağmen, bu konuda mahkemece davalı delilleri sorulup toplanmadan, gerekli belgeler dosyaya kazandırılmadan ve ek rapor alınmadan karar verilmesi doğru olmamıştır.

Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 3/A/1 maddesi uyarınca, birleşen davada davacı kullanıcının, davalı dağıtım şirketinin ödeme bildiriminin tebliğ edildiği günü izleyen on beş gün içerisinde bildirimde yer alan tutarı, dağıtım şirketine ödeyeceği, ödemede gecikilen süre için 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Hakkındaki Kanun'un 51. maddesinde öngörülen gecikme zammının uygulanacağı düzenlenmiştir. Yani, davacı satış şirketi kullanım bedelini davalıya geç ödemesi durumunda söz konusu Kanun'un 51. maddesi uyarınca gecikme zammı ödeyecektir. Söz konusu sözleşme maddesinin, davalı dağıtım firması lehine düzenlendiği anlaşıldığından hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda bu maddeye göre davacı yararına asıl alacağa gecikme zammı ve KDV hesabı yapılması doğru olmamıştır. Ayrıca yine hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda, 29.02.2012 – 13.05.2013 tarihleri arası için gecikme zammı hesaplanmış ise de, birleşen davada davalı dağıtım firmasının dava konusu alacak için davacı tarafça temerrüde düşürülüp düşürülmediği araştırılmadan gecikme zammına hükmedilmesi de doğru olmamıştır. Bu nedenle mahkemece, davalının temerrüde düşürülüp düşürülmediğinin araştırılması, temerrüt koşullarının oluştuğunun sabit olması durumunda temerrüt tarihinden takip tarihine kadar taraflar tacir olduğundan ticari faiz hesaplanması için bilirkişi kurulundan bu konuda da ek rapor alınması gerekmektedir.

Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın hüküm fıkrasında “...takibin toplam 2.032.053,05 TL yönünden takip talebindeki koşullarla devamına” şeklinde hüküm kurulduğu, bu toplam alacak içinde 331.362,99 TL gecikme zammı/faizi ve 59.645,34 TL gecikme zammı KDV'si olduğu, takip talebi incelendiğinde, davacının “alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek aylık %1,4 akdi faizden az olmamak kaydıyla değişen oranlarda işleyecek yıllık avans faiziyle” tahsilinin talep edildiği, takip talebinde asıl alacakla birlikte gecikme zammı adı altında faiz de talep edildiğinden, mahkemece kurulan bu hükümle TBK'nın 388. maddesi uyarınca “faizin anaparaya eklenerek birlikte yeniden faiz yürütülmesi kararlaştırılamaz.” hükmüne aykırı olacak şekilde faize faiz işletilmesi de doğru olmamış, kararın belirtilen nedenlerle bozulması uygun bulunmuştur.

SONUÇ : Açıklanan sebeplerle;

1.“Değerlendirme” bölümünün “2”. bendi uyarınca birleşen davada davalı ve feri müdahil vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine, “3”. bendi uyarınca birleşen davada davalı ve feri müdahil vekillerinin temyiz itirazlarının kabulüyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin kararının BOZULMASINA, icra inkar tazminatı yönelik temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,

2. 17.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin birleşen davada davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan birleşen davada davalıya verilmesine,

Peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi'ne gönderilmesine, 09.07.2024 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

kazanci.com