Sosyal medyada kuzenim, babası ve yeğeninin fotoğrafını paylaşmış. Fotoğrafta; bir dede ve torun arasındaki bakışmayı ve gönül bağını görünce duygulandım ve fotoğrafın altına;
           
“Günlerdir her yerde tecavüz, cinayet, kavga fotoğrafları açıkçası bu fotoğrafı görünce çok mutlu oldum, sevginin, umudun geleceğin fotoğrafı olmuş...” diye yorum yazdım. Sonra içimden bu yazıyı yazmak geldi. Bütün insanlığa haykırmak istedim. “BİR GÜN OLSUN İNSAN OLUN”…
               
Düşündüm;  Eskiden kötü adamlar filmlerde olurdu ya da biz öyle zannederdik. Esasen herkes melekti, hep iyiler kazanırdı. Bırakın Yeşilçam  filmlerini Hollywood filmleri bile hep iyi sonla biterdi, muhakkak bir kahraman çıkar ve dünyayı kurtarırdı.        Kirlenmemişti dünya ve bozulmamıştı insanlar. İçtiğimiz suyun, yediğimiz ekmeğin tadı vardı, dürüst, namuslu sevecen, iyi insanlar vardı. Mahallelerimizin ak sakallı ihtiyarları vardı, çocuklara şeker dağıtan…Bugün sokaklarımızda çocuk tecavüzcüleri, çocuk katilleri var. Deftere yazan bakkallar vardı, yoksa bir kalemde silip, var olduğu gün alacağını alan. Sokaklarımızda top oynayan erkek çocuklar ip atlayan kızlar vardı. Şimdi onların elinde akıllı telefonlar alışveriş merkezlerindeler. Süper babaannelerimiz, anneannelerimiz vardı hatta onlar dedeydi, nineydi… Annemiz babamız bize kızdığında sığındığımız arabulucularımızdı. Şehirlerimiz büyüdü, ailelerimiz küçüldü. Mahalleler ile birlikte iyi insanlar da yok olup gittiler.
                   
Sokaklarda çocuklar yok artık; topumuz bahçesine düştüğü için bize kızıp topumuzu kesen amcamız da yok…
                 
Sokaklarda uyuşturucu satıcıları, katiller, tecavüzcüler ve hepsinden çok lüks arabaları içinde trafik canavarları var. Sokaklardır bir toplumun aynası. Bir toplumun ne olduğunu anlamak istiyorsanız orada sokaklara bakın…O sokaklarda biz olduğumuza göre biraz da kendimize bakalım. Biz neden böyle olduk. NEDEN İÇİMİZDEKİ İYİ ÇOCUĞU VE BEKLENEN KAHRAMANI ÖLDÜRDÜK?
                 
DÜŞÜNDÜM; NEDEN BÖYLE OLDUK, NİYE, NEDEN, NİÇİN MECLİSTE KAVGA, SOKAKTA CİNAYET, OKULDA KATLİAM, DOLMUŞTA TECAVÜZ, EVDE ŞİDDET DAHA ÇOK ŞİDDET…HER YERDE SEVGİSİZLİK, SAYGISIZLIK VE NEZAKETSİZLİK HÜKÜM SÜRÜYOR. HER YERDE HERKESTE AKIL ALMAZ BİR İHTİRAS. CEMRELER YÜREKLERE DÜŞMÜYOR ARTIK, GÖNÜLLERE BAHAR GELMİYOR, HEP HAZAN, HEP ACI VE BİR ÜLKE HER AN TOPTAN TAZİYE EVİ… ACILARI DAHA BÜYÜK ACILARLA BASTIRIR VE UNUTUR HALE GELDİK…ŞİDDETE KARŞI YİNE ÇÖZÜM OLARAK ÖNERİLEN DAHA BÜYÜK ŞİDDET, CİNAYETLERE KARŞI CİNAYETLER TEŞVİK EDİLİYOR.HERKES BİR AKIL TUTULMASI İÇİNDE, VİCDANLAR SUS PUS.
       
Her yerde bir algı ve anlayış sorunu var. Son yıllarda her yerde adaletsizlik hakim olup, hukuk ayaklar altına alınca herkes güce ve güçlüye tapar olunca, herkes gücünün yettiğini öldürüyor, tecavüz ediyor, gücünün yettiğinin malını, namusunu, hatta hayatını çalıyor. Aslında her suç bir anlamda hırsızlıktır. Cinayet işleyen diğerinin hayatını çalar,  hakaret eden diğerinin onurunu çalar, tecavüz eden diğerinin ırzını  çalar, görevini kötüye kullanan diğerinin hakkını çalar…Kısacası her yerde hırsızlık var…BİR TOPLUMUN AKLININ, İNANÇLARININ, VİCDANININ, AHLAKİ DEĞERLERİNİN, TOPLUMSAL BARIŞININ ÇALINDIĞI YERDE İSE  SÖZÜN BİTTİĞİ YERDESİNİZDİR… Çocuklarımız sokakta oynayamaz, kızlarımız minibüse binemez hatta sokakta kartopu bile oynayamaz hale geldik.
     
Utanın eğer birazcık utanma duygunuz varsa; kendinizden utanın, çocuklarınızdan utanın, yaptıklarınızdan, yapmanız gerekenleri yapmadığınızdan, söylemeniz gerekenleri söylemediğinizden  utanın.
           
Yıllardır bütün siyasi ve ahlak  anlayışınızı kadının başörtüsü üzerine kurguladığınız için utanın, kavgadan ve kandan beslenen dünya görüşünüz için utanın, nefret söylemlerine alkış tuttuğunuz için utanın, güzel günleri getirmek yerine korku imparatorlukları kurduğunuz için utanın. Özgürlük, vatanseverlik, adalet, eşitlik, insan haklarını sadece söylemlerinizde yaşattığınız gerçek hayatta öldürdüğünüz için utanın. Güç sahiplerinin bir evladı için binlerce vatan evladına kıymaktan çekinmediğiniz için utanın.  Demokrasi yok edilmekteyken yiyip, içip, gezdiğiniz için, adalet ayaklar altına alınırken bol bol kahkahalar atıp güldüğünüz için, terörist heykelleri dikilirken  provakasyon diye geçiştirdiğiniz için, uyuşturucu tacirleri sokakları esir alırken bana ne dediğiniz için, terör örgütleri her yerde cirit atarken bana dokunmayan yılan bin yaşasın dediğiniz için, teröristler kahraman, kahramanlar terörist muamelesi görürken görmezden geldiğiniz için, yeter ki elimdeki koltuk alınmasın diye güce taptığınız için utanın…Fuhuş çeteleri tecavüzlerine ve cinayetlerine devam ederken duymazdan geldiğiniz için, arada bir zulme uğrayanların yanındaymış gibi görünmek için bir iki slogan atıp geçiştirdiğiniz için, vicdanınız dilsiz, kulaklarınız sağır, ağzınız suskun ve çoğu zaman  beyniniz satılık olduğu için utanın.
           
SÖZ SÖYLEYİN KÖPRÜLER KURAN, SÖZ SÖYLEYİN HAYATLARI GÜZELLEŞTİREN, SÖZ SÖYLEYİN GÖNÜLLER YAPAN, SÖZ SÖYLEYİN YARALARI İYİLEŞTİREN, SÖZ SÖYLEYİN ATEŞLERİ SÖNDÜREN...Söylemekle kalmayın, yapın yapmaya çalışın, hiçbir şey yapamıyorsanız bu güzellikler için dua edin, yakarın, yalvarışlar içinde olun. Yeter ki alçaklıklara çanak tutmayın…       
           
Makamın, paranın ve pek çok zaafının esiri olmuş insanların ardından gitmeyin…İnsanları, çocukları, hayvanları, bitkileri, denizi, özgürlüğü, kuşları sevin, memleketinizi, sanatı, sporu sevin, güzellikleri sevdikçe, daha da insan olursunuz, sevmekle başlar her şey; sevmek insan olmaktır, özgürlük insan olmaktır, saygı insan olmaktır, düşünmek insan olmaktır, paylaşmak insan olmaktır.Sevginizi büyütün, o kadar büyütün ki; ben ve sen olmaktan çıkın biz olun. Hayatta her şey siyah veya her şey beyaz değildir, başka renkler de var, yeter ki görmek lazım, bakmak yetmez. Paylaştıkça acılar azalır, mutluluklar artar ve insan yeniden daha bir insan olur. Zor olan ölüm değildir aslında. Zor olan ayrılık ve yalnızlıktır.
 
İyilik,  güzellik ve mutluluk paylaşmakta. Korkmayın paylaşmaktan, paylaştıkça çoğalır; iyilik, güzellik ve mutluluk. Sadece ve sadece ihtiraslarınızı bir kenara bırakın BİR GÜN OLSUN İNSAN OLUN!!!


(Bu köşe yazısı, sayın Av. Halil Sarı tarafından 
www. hukukihaber. net sitesinde yayınlanması için kaleme alınmıştır. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısının tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısının bir bölümü, aktif link verilerek kullanılabilir. Yazarı ve kaynağı gösterilmeden kısmen ya da tamamen yayınlanması şahsi haklara ve fikri haklara aykırılık teşkil eder.)