T.C.
YARGITAY
11. CEZA DAİRESİ
E. 2021/17907
K. 2023/136
T. 16.1.2023

DOLANDIRICILIK SUÇU ( Sanığın Pazarlama Elemanının Suça Konu Çekleri Mağdurdan Teslim Alıp Kargo ile Kendisine Gönderdiği ve Öğrendiğine Göre 6 Adet Çekin İlk Etapta Düzenlendiği Ancak Hesabın Tutmaması Üzerine Mağdurun İki Adet Çekin Miktarını Değiştirdiğini Beyan Etmesi Karşısında Maddi Gerçeğin Kuşkuya Yer Vermeyecek Şekilde Tespiti Bakımından Mağdura Sanığın Savunmasının Okunarak Diyeceklerinin Sorulması ve Suça Konu Çekleri Bizzat Sanığa mı Sanığın Pazarlama Elemanı Olarak Çalışana mı Verdiği Hususunun Netleştirilmesi Gerektiği )

BİLİRKİŞİ İNCELEMESİ ( Suç Tarihinden Önceki Resmi Kurumlardan Temin Edilecek Yazı ve İmza Örneklerinin Getirtilip Huzurda Alınan Yazı ve İmza Örnekleri ile Birlikte Çekin Bedel Kısmında Bulunan Paraf İmzaların Bu Kişinin El Ürünü Olup Olmadığı Yönünde Bilirkişi İncelemesi Yaptırılarak Sonucuna Göre Sanığın Hukuki Durumunun Değerlendirilmesi Gerektiği Gözetilmeden Eksik İnceleme Sonucu Hükümler Kurulmasının Hukuka Aykırı Olduğu )

ZİNCİRLEME SUÇ ( Sanığın Suça Konu Çekleri Farklı Tarihlerde Kullanıp Kullanmadığının Araştırılması Gerektiği - Sanığın Suça Konu Çekleri Farklı Tarihlerde Kullandığının Tespiti Halinde Sanık Hakkında Zincirleme Suç Hükümlerinin Uygulanması Gerektiği/Aynı Anda Kullandığının Tespiti Halinde ise Resmi Belgede Sahtecilik Suçundan Hüküm Kurulması Gerektiği ve Birden Çok Sahte Belgenin Düzenlenmesi ile Kullanılması Olgusunun Temel Cezanın Belirlenmesi Sırasında Dikkate Alınabileceği Gözetilmeden Hüküm Kurulmasının Hatalı Olduğu )

RESMİ BELGEDE SAHTECİLİK ( UYAP Sorgusunda Sanığın Benzer Nitelikteki Eylemi Nedeniyle Resmi Belgede Sahtecilik Suçundan Mahkumiyetine Hükmedildiğinin Anlaşılması Karşısında Eylemlerinin Aynı Suç İşleme Kararına Bağlı Olarak Zincirleme Biçimde Resmi Belgede Sahtecilik Suçunu Oluşturup Oluşturmadığının Tespiti İçin Dosyaların ve Varsa Tespit Edilebilen Benzer Nitelikteki Dosyalarının Araştırılarak Mümkünse Mevcut Dava ile Birleştirilmesi Mümkün Değilse Bu Davayı İlgilendiren Belgelerin Dosya İçine Konulması Gerektiği )

BİRLEŞTİRME KARARI ( Zincirleme Suç Hükümlerinin Uygulanma Olanağının Bulunup Bulunmadığının Tartışılması Gerektiği/Kesinleşmiş Hükümlerin Zincirleme Suç Kapsamında Kaldığının Anlaşılması Halinde Tayin Olunacak Cezadan Kesinleşmiş Önceki Cezanın Mahsup Edilmesi Gerektiği Gözetilmeden Eksik Araştırma ve İnceleme Sonucu Hüküm Kurulmasının Hukuka Aykırı Olduğu )

FAZLA CEZA TAYİNİ ( 5237 SK Md.158/1'e Göre Adli Para Cezasının Tayininde Tespit Olunacak Temel Gün ve 5237 SK Md.52 Uyarınca Takdir Olunacak Miktarın Çarpılması Neticesinde Sonuç Adli Para Cezasının Belirlenmesi Gerektiği Gözetilmeksizin 5237 SK Md.158/1-f Gereğince Temel Ceza Belirlenirken Doğrudan Elde Edilen Haksız Menfaatin İki Katının Esas Alınması ile Sanık Hakkında Fazla Ceza Tayin Edilmesinin Hukuka Aykırı Olduğu )

5237/43,51,52,62,158,168,204

5271/m.48

ÖZET : Dava, bilişim sistemleri banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçu ve resmi belgede sahtecilik suçu iddiasına ilişkindir.

Sanığın, pazarlama elemanının suça konu çekleri mağdurdan teslim alıp kargo ile kendisine gönderdiği, öğrendiğine göre 6 adet çekin ilk etapta düzenlendiği ancak hesabın tutmaması üzerine mağdurun iki adet çekin miktarını değiştirdiğini beyan etmesi karşısında maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından; mağdura sanığın savunmasının okunarak diyeceklerinin sorulması, suça konu çekleri bizzat sanığa mı sanığın pazarlama elemanı olarak çalışana mı verdiği hususunun netleştirilmesi, açık kimlik ve adres bilgilerinin tespiti ile 5271 SK Md.48 uyarınca çekinme hatırlatılarak tanık sıfatıyla ifadesinin alınması, suç tarihinden önceki resmi kurumlardan temin edilecek yazı ve imza örneklerinin getirtilip, huzurda alınan yazı ve imza örnekleri ile birlikte çekin bedel kısmında bulunan paraf imzaların bu kişinin el ürünü olup olmadığı yönünde bilirkişi incelemesi yaptırılması, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme sonucu hükümler kurulması,

TCK'nin 43. maddesinin uygulama koşullarının oluşup oluşmadığının tespiti yönünden, sanığın suça konu çekleri farklı tarihlerde kullanıp kullanmadığının araştırılması, sonucuna göre farklı tarihlerde kullandığının tespiti halinde sanık hakkında TCK’nin 43. maddesinde düzenlenen zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği, aynı anda kullandığının tespiti halinde ise resmi bir belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulması gerektiği ve birden çok sahte belgenin düzenlenmesi ile kullanılması olgusunun TCK'nin 61. maddesi uyarınca temel cezanın belirlenmesi sırasında dikkate alınabileceği gözetilmeden, eksik inceleme ve araştırma sonucu hüküm kurulması,

Yapılan UYAP sorgusunda, sanığın benzer nitelikteki eylemi nedeniyle Asliye Ceza Mahkemesinin kararı ile resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyetine hükmedildiğinin anlaşılması karşısında; eylemlerinin aynı suç işleme kararına bağlı olarak zincirleme biçimde resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturup oluşturmadığının değerlendirilebilmesi için dosyaların ve varsa tespit edilebilen benzer nitelikteki dosyalarının araştırılarak mümkünse mevcut dava ile birleştirilmesi, birleştirme mümkün değilse bu davayı ilgilendiren belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması, zincirleme suç hükümlerinin uygulanma olanağının bulunup bulunmadığının tartışılması, kesinleşmiş hükümlerin zincirleme suç kapsamında kaldığının anlaşılması halinde tayin olunacak cezadan kesinleşmiş önceki cezanın mahsup edilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ve inceleme sonucu hüküm kurulması,

5237 SK Md.158/1'de sayılan hallerde adli para cezasının tayininde tespit olunacak temel gün, suçtan elde edilen haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari ve bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı 5237 SK Md.52 uyarınca 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının belirlenmesi gerektiği gözetilmeksizin, 5237 SK Md.158/1-f gereğince temel ceza belirlenirken doğrudan elde edilen haksız menfaatin iki katının esas alınması ile sanık hakkında fazla ceza tayin edilmesi, hukuka aykırı bulunmuştur.

DAVA : Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir oldukları, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

KARAR : I. HUKUKÎ SÜREÇ

Manavgat 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, ....02.2015 tarihli ve 2014/299 Esas, 2015/49 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında;

1. Bilişim sistemleri banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçundan 5237 sayılı ... Ceza Kanunu’nun 158 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi, 43 üncü maddesi, 168 inci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi, 52 nci maddesi, 51 inci maddesi ve 53 üncü maddesi uyarınca 1 yıl 15 gün hapis ve 1.388 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,

2. Resmi belgede sahtecilik suçundan 5237 sayılı Kanun’un 204 üncü maddesinin birinci fıkrası, 43 üncü maddesi, 62 nci maddesi ve 53 üncü maddesi uyarınca 2 yıl 1 ... hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,

Karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

Sanık hükmü temyiz ettiğine ilişkin süre tutum dilekçesi sunmuştur.

Sanık müdafinin temyiz isteği sanığın yanında pazarlama elemanı olarak çalışan ... ...’in tanık olarak dinlenmemesi ve sanığın savunması doğrultusunda mağdurun ifadesinin yeniden alınmaması nedeniyle eksik inceleme yapıldığına, suça konu çeklerin aldatma kabiliyetinin bulunmadığına ve sanığın üzerine atılı suçları işlemediğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR

1. Sanığın, mağdura sattığı züccaciye ürünleri karşılığında suça konu iki adet çekin de arasında bulunduğu toplamda 6 adet her biri 3.500 TL bedelli çek aldığı, sanığın suça konu 31.07.2013 ve 15.08.2013 keşide tarihli çeklerin TL hanesinde binler basamağında yazılı bulunan "3" rakamını "5" olarak, çeklerin bedelinin yazı ile yazıldığı kısımdaki "üç" ibaresini "beş" olarak değiştirdiği, yapılan değişikliklerin paraf imzası ile onaylandığı, 31.07.2013 keşide tarihli çekin mağdurun banka hesabından 5.500 TL olarak ödendiği, 15.08.2013 keşide tarihli çekin ise tahsil için bankaya ibrazında çekteki tahrifatın banka görevlilerince fark edilmesi nedeniyle ödenmediği anlaşılmıştır.

2. Sanık savunmasında atılı suçu işlemediğini, çekleri pazarlama elemanı olarak çalışanı ... ...'in katılandan teslim alarak kendisine kargo yoluyla gönderdiğini beyan etmiştir.

3. Mağdur ise sanığın fazla tahsil edilen 2,000 TL 'yi geri ödediğini, şikayetinden vazgeçtiğini, katılma talebinin bulunmadığını belirtmiştir.

4. Kriminal raporunda; "5" rakamı ve " beş" ibaresinin farklı bir cins mürekkepli kalemle mükerrer geçişler yapılarak yazıldığı, bu rakam ve yazının ... başına kişiye atfedilebilecek nitelikte kaligrafik ve karakteristik özellikler içermemesi nedeniyle sanık ya da mağdurun el ürünü olup olmadığı hususunda müspet ya da menfi bir kanaat bildirmenin mümkün olmadığı, yapılan değişikliklerin altında ve üstünde bulunan parafların mağdurun el ürünü olmadığı, farklı bir şahıs tarafından uydurma suretiyle atıldığı, bu imzalar ile sanığın mevcut mukayese imzaları arasında kaligrafik bir uygunluk tespit edilemediği belirtilmiştir.

5. Mahkemece, iddia, sanık savunması, mağdur beyanı, adli sicil ve nüfus kayıtları, ekspertiz raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde sanığın üzerine atılı zincirleme şekilde resmi evrakta sahtecilik ve biri teşebbüs aşamasında kalmış ve birisi tamamlanmış zincirleme şekilde banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması sureti ile dolandırıcılık suçunun sübuta erdiği kabul edilerek temyize konu mahkumiyet hükümleri kurulmuştur.

IV. GEREKÇE

1. Sanığın, pazarlama elemanı ... ...'in suça konu çekleri mağdurdan teslim alıp kargo ile kendisine gönderdiği, ... ...'den öğrendiğine göre 6 adet çekin ilk etapta 3.500,00 TL bedelli olarak düzenlendiği ancak hesabın tutmaması üzerine mağdurun iki adet çekin miktarını 5.500,00 TL olarak değiştirdiğini beyan etmesi karşısında maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından; mağdura sanığın savunmasının okunarak diyeceklerinin sorulması, suça konu çekleri bizzat sanığa mı sanığın pazarlama elemanı olarak çalışan ... ...'e mi verdiği hususunun netleştirilmesi, ... ...'in açık kimlik ve adres bilgilerinin tespiti ile 5271 sayılı Kanun'un 48 inci maddesi uyarınca çekinme ... hatırlatılarak tanık sıfatıyla ifadesinin alınması, suç tarihinden önceki resmi kurumlardan temin edilecek yazı ve imza örneklerinin getirtilip, huzurda alınan yazı ve imza örnekleri ile birlikte çekin bedel kısmında bulunan paraf imzaların bu kişinin el ürünü olup olmadığı yönünde bilirkişi incelemesi yaptırılması, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme sonucu hükümler kurulması,

2. Kabule göre de;

a) 5237 sayılı TCK'nın 43 üncü maddesine göre "Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi" durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanması mümkün olup; aynı anda işlenen eylemlerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağının bulunmaması karşısında; TCK'nın 43 üncü maddesinin uygulama koşullarının oluşup oluşmadığının tespiti yönünden, sanığın suça konu çekleri farklı tarihlerde kullanıp kullanmadığının araştırılması, sonucuna göre farklı tarihlerde kullandığının tespiti halinde sanık hakkında TCK’nın 43 üncü maddesinde düzenlenen zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği, aynı anda kullandığının tespiti halinde ise ... bir belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulması gerektiği ve birden çok sahte belgenin düzenlenmesi ile kullanılması olgusunun TCK'nın 61 inci maddesi uyarınca temel cezanın belirlenmesi sırasında dikkate alınabileceği gözetilmeden, eksik inceleme ve araştırma sonucu hüküm kurulması,

b) Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.04.2014 tarih, 2013/11-397 Esas ve 2014/202 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, 5237 sayılı TCK'nın “Kamu güvenine karşı suçlar” bölümünde düzenlenen ve belgenin gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi ile kamu güveninin sarsıldığı kabul edilerek suç sayılıp yaptırıma bağlanan resmi belgede sahtecilik suçlarında korunan hukuki yararın kamu güveni olduğu, suçun işlenmesi ile kamu güveninin sarsılması dışında, bir veya birden fazla kişi de haksızlığa uğrayıp, suçtan zarar görmesi halinde dahi, suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamının, diğer bir ifadeyle kamunun olduğuna dair kabulünün etkilenmeyeceği, eylemin belirli bir kişinin zararına olarak işlenmesi halinde bu kişinin mağdur değil, suçtan zarar gören olacağının kabulü gerekeceği ve 5237 sayılı TCK'nın 43 üncü maddesi uyarınca, "bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla ya da aynı suçun birden fazla kişiye karşı ... bir fiille işlenmesi" durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasının mümkün olduğu da gözetilerek, açıklanan ilkeler doğrultusunda; yapılan UYAP sorgusunda, sanığın benzer nitelikteki eylemi nedeniyle ... 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 05.07.2018 tarihli ve 2015/245 Esas, 2018/629 Karar sayılı kararı ile resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyetine hükmedildiğinin anlaşılması karşısında; eylemlerinin aynı suç işleme kararına bağlı olarak zincirleme biçimde resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturup oluşturmadığının değerlendirilebilmesi için dosyaların ve varsa tespit edilebilen benzer nitelikteki dosyalarının araştırılarak mümkünse mevcut dava ile birleştirilmesi, birleştirme mümkün değilse bu davayı ilgilendiren belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması, zincirleme suç hükümlerinin uygulanma olanağının bulunup bulunmadığının tartışılması, kesinleşmiş hükümlerin zincirleme suç kapsamında kaldığının anlaşılması halinde tayin olunacak cezadan kesinleşmiş önceki cezanın mahsup edilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ve inceleme sonucu hüküm kurulması,

c) 5237 sayılı Kanun'un 158 inci maddesinin birinci fıkrasının (e), (f) (j), (k) ve (l) bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde tespit olunacak temel gün, suçtan elde edilen haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari ve bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı Kanun'un 52 nci maddesi uyarınca 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının belirlenmesi gerektiği gözetilmeksizin, 5237 sayılı Kanun'un 158 inci maddesinin birinci fıkrasının (f, son) bendi gereğince temel ceza belirlenirken doğrudan elde edilen haksız menfaatin iki katının esas alınması ile sanık hakkında fazla ceza tayin edilmesi,

Hukuka aykırı bulunmuştur.

SONUÇ : Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Manavgat 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, ....02.2015 tarihli ve 2014/299 Esas, 2015/49 Karar sayılı kararına yönelik sanık ve müdafinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükümlerin, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 16.01.2023 tarihinde karar verildi.

Kazancı Elektronik ve Basılı Yay. A.Ş.ne ait Kazancı Hukuk Otomasyon veritabanından alınmıştır. © Tüm Hakları Saklıdır