Dokuz Eylül Üniversitesi Kimya Bölümü öğrencisi Mahmut Can Kalkan, internetten sipariş ettiği potasyum siyanür ile hazırladığı şerbeti, annesi Fatma (39) ile babası Mehmet Kalkan'a ikram edip içirdi. Kalkan çifti sıvıdan içtikten sonra fenalaştı. Mahmut Can Kalkan bu kez de sıvıyı kardeşi Emir Can'a (16) içirmek istedi. Ancak, anne ve babasının rahatsızlandığını gören Emir Can tepki gösterince bardak devrildi ve sıvı üzerlerine döküldü. Bu sıvıdan Mahmut Can Kalkan ve kardeşi Emir Can'ın yanı sıra küçük kardeşleri Mehmet Taha (4) da etkilendi. Hastaneye kaldırılan aile fertlerinden Fatma ve Mehmet Kalkan çifti yaşamını yitirdi, oğulları ise tedavilerinin ardından taburcu edildi.

ŞİZOFRENİ HASTASI 

Gözaltına alınan ve sağlık kontrolü için götürüldüğü hastanede şizofreni teşhisi konulan Mahmut Can Kalkan, sevk edildiği adliyede, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Diğer iki kardeş ise yakınları tarafından, anne ve babalarının cenazelerinin toprağa verileceği Yozgat'a götürüldü.

ÇOCUKLARINA ÖRNEK OLMAYA ÇALIŞIYORDU

Olay, ailenin yakınları ve arkadaşları üzerinde şok etkisi yarattı. Büyük bir elektronik eşya şirketinde bölge müdürü olarak çalışan Mehmet Kalkan´ın arkadaşları, kendisinin başarılı bir kariyere sahip olduğunu ve hem kişisel gelişimi adına, hem de çocuklarına örnek olmak için sürekli bir çaba içerisinde olduğunu söyledi. 40 yaşına bastığında İngilizce öğrenen ve bir dönem Dokuz Eylül Üniversitesi´nde öğretim görevlisi olarak da görev yapan Kalkan´ın, 2017 yılında özel bir üniversitede İşletme, Yönetim, Pazarlama ve Destek Hizmetleri üzerine doktora eğitimine başladığını anlattı. 

ÇOCUKLARIN DURUMU İYİ

Ege Üniversitesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Tuncay Göksel, bir süre gözetim altında tutulan iki kardeşin sağlık durumlarının iyi olduğunu ve dün akşam saatlerinde taburcu edildiklerini söyledi. 

İNTERNETTEN SİYANÜR ALDI

Dehşete düşüren olayın ardından siyanür gibi ölüme götüren ve insan sağlığı üzerinde olumsuz etkileri olan maddelerin internetten satığı konusunda da tartışma başladı. 

Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Kimya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdulkerim Karabakan, insan sağlığını doğrudan etkileyecek kimyasal maddelerin kontrolsüz bir şekilde internet üzerinden satışının yapılmasını doğru bulmadığını belirterek, siyanürle ilgili bilinmesi gerekenleri aktardı.

Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Kimya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdulkerim Karabakan, internette bazı alışveriş sitelerinde kontrolsüzce satışı yapılan kimyasal maddelere dikkat çekerek, bu tür maddelerin polis kontrolünde ve yetkili kurumlarca satılması gerektiğini, internet üzerinden sadece bir tıkla sipariş verilen siyanür maddesinin ölüm saçtığını vurguladı. Fakültedeki anorganik kimya laboratuvarında siyanür zehirlenmesiyle ilgili konuşan Karabakan, “Siyanür, yaygın olarak iki şekilde bulunur. Siyanür asidi şeklinde veya metallerle oluşturduğu tuzlar şeklinde oluşur. Siyanür, kandaki hemoglobine oksijene göre bin kat daha hızlı bir şekilde bağlandığı için vücuda alındığı zaman hemoglobine bağlanır, oksijeni oradan atar ve oksijen taşınımını azaltır. Beyine giden oksijen miktarını azaltarak metabolizmayı olumsuz yönde etkiler ve zehirlenmelere yol açar. Ya da enzimlerdeki metallere bağlanır, bu da metabolizmayı olumsuz yönde etkiler” dedi.

“SİYANÜR VÜCUDA GİRDİKTEN SONRA OKJİYEN TAŞINIMINI AZALTIR"

Siyanür zehirlenmesinin nasıl anlaşılacağını açıklayan Prof. Dr. Karabakan, “Siyanürü biz kimyacılar olarak genellikle kimyasal reaksiyonlarda ya da ürün sentezi yaparken kullanıyoruz. Yani kimyasal sentezde daha çok kullanıyoruz. Siyanürü ısıtma şeklinde kullanırsak mutlaka çeker ocak kullanmamız gerekiyor. Buharlaşma sırasında serbest hale geçen siyanürü bu yolla solumuyoruz ve çeker ocakla uzaklaştırıyoruz. Siyanür vücuda girdikten sonra hemoglobine de bağlanır ve oksijen taşınımı azalır. Beyine giden oksijen miktarının azalmasıyla birlikte mide bulantısı başlar. Daha sonra halsizlik ve şuur kaybı gözlemlenir, en son yön kaybıyla kendini gösterir” ifadelerini kullandı.

SİYANÜR NE KADAR SÜREDE ÖLÜME GÖTÜRÜR

Siyanür zehirlenmesinde maruz kalınan doz ve sürenin etkilerinden de bahseden Karabakan, zehirlenmenin ölümle sonuçlanacağını söyledi. Karabakan, “Siyanüre maruz kalınan doza göre bu süre değişiklik gösterir. Tam belirli bir dozu yoktur. Az miktarda alırsanız uzun sürede etkisini görürsünüz. Tabii o zaman uzun süre maruz kalmanız gerekiyor. Miktarı çok fazlaysa kısa sürede zehirlenmelere yol açabilir. Maruz kaldığınız zaman ortamdaki siyanür miktarına göre ya da oksijen miktarına göre değişebiliyor. Zehirlenme çok uzun sürede olur. Siyanürün önce vücuda girmesi lazım, sonra kana karışması lazım, oradan da hemoglobine bağlanarak oksijen taşınımını azaltabilmesi için belirli bir sürenin geçmesi gerekiyor. Karbonmonoksit zehirlenmesi gibi yavaş yavaş 10 ile 20 dakika arasında zehirlenme ve ölüme kadar gitme süreci olabilir. Hatta ortamda maruz kalınan siyanür miktarı azsa bu süre 30 dakikalara kadar çıkabilir” şeklinde konuştu.

“SATIŞI KONTROLLÜ OLMALI"

İnternet üzerinden satılan kimyasal maddelerin kurumlarca denetlenmesi gerektiğini vurgulayan Karabakan, satışı gerçekleştiren firmanın alıcıyı bilmesi, kimyasal maddenin ne amaçla kullanılacağına dair fikir sahibi olması gerektiğinin altını çizdi. İnternet üzerinden satış yapan sitelerde siyanürün kolaylıkla ve ucuza satılması üzerine konuşan Karabakan, “İnternette satılan siyanür satışları hiçbir zaman normal değil. Siyanür oldukça zehirli bir malzemedir. İnsanların metabolizmasını ve hayatını olumsuz yönde etkilediği için bu satışların mutlaka kontrolü yapılması gerekmektedir. Yani bu tür maddelerin internette kesinlikle satışının yapılmaması lazım. Hatta kimyasal madde satışı yapan firmaların da bu maddeyi herkese vermemesi gerekiyor. Satışı gerçekleştiren firmaların satışı yaparken ürünü nereye sattığını, kime sattığını ve ne amaçla kullanılacağını mutlaka bilmesi gerekiyor. Nasıl ki biz üniversitelerimize asitik anhidrit gibi bir malzemeyi eroin yapımında kullanıldığı için jandarma kontrolü ya da polis kontrolünde alıyorsak, o zaman siyanür gibi zararlı ve tehlikeli maddelerin de satışının kontrollü bir şekilde yapılması gerekiyor” dedi.

“ÖĞRENCİLER KİMYASAL MADDELERİ HOCALARIN GÖZETİMİNDE KULLANIYOR"

Hacettepe Üniversitesinde laboratuvarı kullanan Kimya Bölümü öğrencilerinin yaptıkları deneyler sırasında öğretim görevlileri ve araştırma görevlileri tarafından kontrol edildiklerini söyleyen Karabakan, öğrencilerin sağlığını etkileyecek deneylerde mutlaka çeker bacanın kullanıldığını ifade etti. Karabakan, “Biz şu anda öğrencilere siyanür kullandırtmıyoruz. Onun yerine aynı reaktiviteyi gösterecek başka kimyasallar kullanıyoruz. Bizim öğrencilerimiz bu tür maddeleri araştırma görevlileri ve hocalarının kontrolünde kullanıyor. Bizim öğrencilerimiz laboratuvarlarda deney yaparken hem ders sorumluları hem araştırma görevlisi grupların başlarında bulunarak sistemlerini kontrol ederler. Eğer asit bazla bile çalışıyorsa öğrenci mutlaka çeker ocaklara yönlendirilir. Siyanür veya buna benzer malzemelerle çalışmalar yapılıyorsa çeker ocaklara yönlendirilir. Hatta karbonmonoksit çıkışı varsa bile bunu rastgele yaptırmıyoruz, kendi kontrolümüzde deneyi gerçekleştiriyoruz” şeklinde konuştu.

“BU TÜR MADDELERE KOLAY ULAŞILMAMASI LAZIM"

Geçtiğimiz günlerde İzmir’in Bayraklı ilçesinde gerçekleşen siyanür zehirlenmesiyle ilgili de konuşan Karabakan, “Tabii ki bir öğrencinin siparişi üzerine siyanür alması, çözeltisini sağlayarak aileye vermesi son derece vahim bir olaydır. Öğrencilerin kesinlikle bu tür bileşiklere ulaşmaması lazım. Söyleyeceğim en önemli şey bu maddelere kolay ulaşılmamalıdır” dedi. 
İzmir'de 46 yaşındaki Mehmet Kalkan ve 39 yaşındaki eşi Fatma Kalkan, üniversite öğrencisi olan 21 yaşındaki oğulları Mahmut Can Kalkan tarafından siyanürle zehirlenerek öldürülmüştü.