İstanbul Barosu'ndan yapılan yazılı açıklama şöyle;

"Çırağan Şiddetinin Hesabını Soracağız"

"14 Nisan 2019 tarihinde Çırağan Sarayında yapılan düğüne katılacak olan Cumhurbaşkanının katılımı nedeniyle alınan güvenlik önlemleri çerçevesinde, trafiğin kapatılmasına tepki gösteren Muğla Barosu Avukatlarından meslektaşımız Sertuğ Sürenoğlu’na polis tarafından uygulanan şiddet, son dönemde ülkemizin yönlenmekte olduğu otokrasinin somut bir göstergesidir.

Meslektaşımıza, “polis” sıfatı taşıyan kamu görevlileri tarafından önce bir araç içinde, daha sonra da oteldeki bir odada 2 saat boyunca işkence yapılmış, ters kelepçe takılıp gözleri bağlı olarak zorla tutanak imzalatılmıştır. Mesleştaşımızın yüzünde ve gözünde morluklar, kaşında açılma ve burnunda kırık vardır.

İşkence bu kadarla da sınırlı değildir. Zorla imzalatılan tutanakta “hakaret ettiği” ikrarı bulundurduğu için, gece boyu nezarette tutulan meslektaşımız sabah saatlerinde “özel bir talimatla” mevcutlu olarak sorguya getirilmiş, ifadeyi alan savcının “tutuklama talebiyle” Sulh Ceza Hakimliğine sevkedilmiş, Hakimlik tarafından da tedbir uygulanarak (ev hapsi) serbest bırakılmıştır.

Şiddet uygulayanın değil, bizzat şiddete maruz kalanın yargılanıp, tutuklama koşulları mevcut gibi değerlendirerek tedbir uygulandığı bu olay, başından itibaren özel olarak değerlendirilmesi gereken çok acı bir örnektir.

- Milletin “birlik ve beraberliğini” temsil eden Cumhurbaşkanlığı korumalarının, işkence yapmaktan çekinmeyen bir “koruma anlayışına” sahip bulunduğu bu vesileyle öğrenilmiş olmaktadır.

- “Koruma” algısını, şiddet/işkence  ile sağlayacağını düşünen bu görevlilerin, hakaret suçunun isnadını da, kendi işkencelerine örtü yapabildikleri anlaşılmıştır.

- Bu ülkede; ucu bir şekilde Cumhurbaşkanlığına dayanan bir olayda, karşısına gelen gözü mor, kaşı açık, burnu kırık “şüpheli” için, zorla imzaltılan tutanağa itibar ederek, tutuklama talep eden Savcılar vardır.

- Bu ülkede; aynı şüpheliyi görüp, ancak tutuklama koşullarının mevcudiyeti halinde verilebilecek olan tedbiri “tensip buyuran” Yargıçlar vardır.

>> Feyzioğlu'ndan sert tepki: 'Bu fotoğrafa iyi bakın. Ben bu işin peşini bırakmam...'

Ve karşılarındaki şüpheli bir avukattır.

Sadece bu saptamalar dahi, hangi tehlikelerle karşı karşıya bulunduğumuzu anlamak için yeterlidir.

Şimdi gelinen bu nokta itibariyle;

- Cumhurbaşkanlığı, İçişleri Bakanlığı ve/veya Emniyet Müdürlüklerinin bu eşkiya özlü polis kimlikli kişiler için hangi işlemi uygulayacağını,

- Bu türden kişilerin mevcudiyetinden herhangi bir rahatsızlık duyup duymadıklarını,

- Adliye safhasında, soruşturmayı genişleterek karşısındaki şüpheliyi o hale getiren polisi çağırmak yerine ayakta zor duran “şüpheli avukatı” tutuklamaya sevkeden Savcı ile ilgili hangi işlemin yapılacağını,

- Keza, hastanede tedavisi gereken ve avukat sıfatı taşıyan “asıl mağdur” konumundaki kişi için sanki koşulları varmış gibi tedbir uygulayan Yargıç hakkında hangi işlemin yapılacağını,

özenle, dikkatle ve ivedilikle izleyeceğiz.

Bu izlemimiz, yargının üç ayağından ikisinin üçüncüsüne karşı işlenen suçlarda hangi tavrı aldıklarının da göstergesi olacak ve açık yasa hükümlerinin bu üç suje için ayrıma tabi olup olmadığını da bize anlatmış olacaktır.

İstanbul Barosu olarak, açılması muhtemel bu davayı özel bir dikkatle izleyeceğiz. Gerçek sanıkların yargı karşısına çıkarılması için mücadelemizi sürdüreceğiz. Çırağan terörünün hesabını yargıda soracağız."

İSTANBUL BAROSU BAŞKANLIĞI

GEREKLİ NOT: İstanbul Barosu Avukat Hakları Merkezi, olayın vukuundan kısa bir süre sonrasından başlayarak saat 04.50’ye kadar meslektaşımızın yanında yer almış, ertesi gün de Savcılık ve Hakimlikteki sorgusunda müdafii olan özel vekili ile birlikte hazır bulunmuştur. Süreç, AHM içinde sabaha kadar süren müzakere ve dayanışma ile yönetilmiş ve ertesi gün meslektaşımızın levhasına yazılı bulunduğu Muğla Barosu bilgilendirilmiş, hassasiyet ifade eden özellikler nedeniyle açıklama yapma takdiri Barosuna bırakılmış ve bu süre içinde özellikle fotoğraf ve tutanağın üçüncü kişilerle paylaşılmamasına özen gösterilmiştir.Baromuz, bu süreçleri meslektaşlarının izin/onay verdiği ölçülerde paylaşmaktadır.