Olaylar 

Başvurucu, hırsızlık yaptığı gerekçesiyle tutuklanan 15 yaşındaki E.N.nin annesidir.

Bir çay ocağından bozuk paraların olduğu iki adet kumbarayı alan E.N. Sulh Ceza Mahkemesine sevkedilmiş ve yapılan sorgulama sonrasında tutuklanmış, tutukluluğa yapılan itiraz reddedilmiştir.

E.N. hakkında kamu davası açılmıştır. Çocuk Mahkemesi E.N.nin tutukluluk hâlinin devamına karar vermiştir. Bu karardan kısa bir süre sonra E.N. Ceza İnfaz Kurumu çocuk koğuşunda yaşamına son vermiştir. Mahkeme E.N.nin vefatı nedeniyle davanın düşürülmesine hükmetmiştir.

İddialar 

Başvurucu; tutuklamanın hukuki olmaması nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür. 

Mahkemenin Değerlendirmesi 

Tutuklama tedbirinin Anayasa’nın ilgili maddeleri kapsamında ölçülü olup olmadığının belirlenmesinde somut olayın tüm özellikleri dikkate alınmalıdır. Bu noktada başvurucunun çocuk olmasının ayrıca göz önünde bulundurulması gerekir.

Çocukların tutuklanması 5395 sayılı Kanun'a göre son çare tedbiridir. İlgili Kanun uyarınca bir çocuğun tutuklanmasına yalnızca adli kontrol tedbirinden sonuç alınamaması, sonuç alınamayacağının anlaşılması veya bu tedbirlere uyulmaması durumunda karar verilebilmektedir. Bu hükme göre öncelikle adli kontrol tedbirinin uygulanması gerekirken somut olayda buna uyulmamıştır. Öte yandan tutuklamaya karar verilirken E.N.nin çocuk olduğunun dikkate alındığına dair herhangi bir değerlendirmeye de yer verilmemiştir.

Tutuklama kararında sulh ceza hâkimi tarafından ileri sürülen gerekçeler, tutukluluk tedbirinin son çare olarak kullanıldığının düşünülmesine imkân vermemektedir. Ayrıca tutuklama kararı veren hâkimliğin tutuklamadan başka tedbirleri öngördüğü anlaşılmamaktadır. Bu gerekçelerle tutuklamanın ölçülü olmadığı sonucuna varılmıştır.

Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle Anayasa'nın 19. maddesinde güvence altına alınan kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir.

>> AYM KARARI İÇİN TIKLAYINIZ