T.C.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2017/8371
KARAR NO: 2019/4597
KARAR TARİHİ: 16.5.2019

2004/m.67

6100/m.92/2,127,133/1,133/2

ÖZET : Dava, taşınmazın erken tahliyesi sebebiyle fazladan ödenen kira bedelinin tahsili istemiyle yürütülen icra takibine itirazın iptali istemine; karşı dava ise, kira sözleşmesinin haksız feshi sebebiyle uğranılan zararın tahsili istemine ilişkindir.

Somut olayda, dava dilekçesi davalıya 04.10.2013 tarihinde tebliğ edilmiş, karşı dava açmak için süre 18.10.2013 tarihinde bitmesine rağmen, 21.10.2013 tarihinde cevap dilekçesi sunularak, harç yatırılmak suretiyle karşı dava açılmıştır.

Tüm bu açıklamalara göre, karşı davanın süresinde açılmadığı anlaşılmakla davaların ayrılmasına karar verilmesi gerekirken, esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.

DAVA : Taraflar arasındaki asıl, itirazın iptali, karşı, alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın reddine, karşı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı- karşı davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

KARAR 

Davacı - karşı davalı; davalı ile aralarında 15.09.2012 tarihli kira sözleşmesi imzalandığını, aylık kira bedeli 5.250,00 TL olup sözleşmenin imzalanmasıyla birlikte davalıya 34.335,00 TL ödeme yaptığını, kira sözleşmesinin 9. maddesindeki “kiracının kiralananı boşaltmak istediği takdirde en az 30 gün evvelinden mal sahibine ulaşacak şekilde taahhüt eder” hükmüne dayanarak kira sözleşmesini 26.11.2012 tarih ve 34856 yevmiye numaralı ihtarname ile feshettiği ihtarının davalıya 27.11.2012 tarihinde tebliğ edildiğini, taşınmazı ihtarın davalıya tebliğinden bir ay sonra tahliye ettiğini, davalının taşınmazın anahtarını teslim almaması üzerine tevdi mahalli için dava açıp anahtarları 10.01.2013 tarihinde tutanak ile mahkemeye teslim ettiğini, taşınmazı bu tarihe kadar 4 ay kullanması nedeniyle, peşin ödenen miktardan tenzili ile fazladan ödenen 13.335,00 TL'nin tahsili için başlattığı takibe davalının itiraz ettiğini beyan ederek itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı - karşı davacı; kira sözleşmesinin 7 yıllık olduğunu, kontratın 20. maddesinde yazılı olduğu üzere kontratın sona ermesinden bir ay evvel tarafların yazılı olarak ihtarda bulunmadıkları sürece kontratın yenilenmiş sayılacağının yazılı olduğunu, böylece davacının kontratı akdin bitiminden önce feshetme yetkisinin bulunmadığını, lokal olarak kullanılan taşınmazın davacı tarafından market olarak kullanılacak şekilde yeniden düzenlendiğini ve yine sözleşmede 7 yıllık sürenin sonunda buranın eski haline getirileceğinin kabul edildiğini, ancak davacı tarafından iş yerine zarar verildiğini, gereken tadilatın söz verildiği halde yapılmadığını, kiracının kira dönemi sonuna kadar bütün kiralardan sorumlu olduğunu belirterek açılan davanın reddini; karşılık davanın kabulüyle lehine şimdilik 3.000,00 TL maddi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davacı - karşı davalı; yapılan tadilatlarla mecurun zarar görmesinin değil, iyileştirmesinin söz konusu olduğunu, taşınmaza zarar verildiğinin ispatlanması gerektiğini, sözleşmeden kaynaklı erken fesih hakkını kullandığından tazminat ödemeye mahkum edilemeyeceğini belirterek karşı davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece; sözleşmenin 9.maddesindeki düzenleme karşısında davacı kiracının fesih hakkının bulunduğu, bu kapsamda kiralananın anahtarlarının kiralayana teslim edildiği tarihe kadar, 15/09/2012-21/01/2013 tarihleri arasındaki 4 ay 6 günlük kira bedeli karşılığı 22.050,00TL'den sorumlu olduğu ve kira sözleşmesi kurulurken kiralayana 34.335,00TL ödediği; taraflar arasındaki sözleşmede, kiralananın kullanabilir durumda olduğu ve 6. maddesinde kiracı kiraladığı şeyi teslim aldığı şekilde mal sahibine vermeye mecburdur hükmüne yer verildiği, davacı kiracı şirketin perakende market sektöründe faaliyet gösterdiği bu sebeple taşınmazda kullanım amacına yönelik değişiklikler yaptığı, dolayısıyla kiralananın eski haline getirilmesi için gereken imalatların bedelini ve bu süreye ilişkin kira bedelinin karşı davacı kiralayanın talep edebileceği; kiralayanın bilirkişi raporuna göre talep edebileceği 45.100,00 TL zarar bedeli ve 30 gün ve 1 aylık kira bedeli 5.250,00 TL toplamı 50.350,00TL'den davacı kiracının fazla ödediği 12.285,00 TL kira bedelinin mahsubu ile sonuç olarak, davalı karşı davacı kiralayanın davacı karşı davalı kiracıdan 38.065,00 TL alacağı olduğu, bu durum karşısında davacı karşı davalı kiracının fazla ödenen kira bedelinin tahsili isteminin yerinde olmadığı gerekçesi ile asıl davanın reddine, karşı davanın kısmen kabulüne, 38.065,00 TL alacağın ıslah tarihi olan 29/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacı karşı davalıdan alınarak davalı karşı davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı karşı davalı vekilince temyiz edilmiştir.

Dava, taşınmazın erken tahliyesi sebebiyle fazladan ödenen kira bedelinin tahsili istemiyle yürütülen icra takibine itirazın iptali istemine; karşı dava ise, kira sözleşmesinin haksız feshi sebebiyle uğranılan zararın tahsili istemine ilişkindir.

1-) Karşı dava, cevap dilekçesiyle veya esasa cevap süresi içinde ayrı bir dilekçeyle açılabilir (HMK m. 133/1). Esasa cevap verme süresi de dava dilekçesinin davalıya tebliğinden itibaren iki haftadır (HMK m. 127). Kanunda sürenin hafta olarak belirlendiği hallerde süre, son haftaya karşılık gelen günün mesai saatinde biter (HMK m. 92/2) Süresinden sonra karşı dava açılması halinde, mahkemece davaların ayrılmasına karar verilir. (HMK m. 133/2)

Somut olayda, dava dilekçesi davalıya 04.10.2013 tarihinde tebliğ edilmiş, karşı dava açmak için süre 18.10.2013 tarihinde bitmesine rağmen, 21.10.2013 tarihinde cevap dilekçesi sunularak, harç yatırılmak suretiyle karşı dava açılmıştır.

Tüm bu açıklamalara göre, karşı davanın süresinde açılmadığı anlaşılmakla davaların ayrılmasına karar verilmesi gerekirken, esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.

2-) Bozma nedenine göre davacı karşı davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.

SONUÇ : Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacı karşı davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alının temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 Sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 Sayılı HUMK.nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.05.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.