26 yaşındayım. 2019 yılında Hukuk Fakültesinden mezun oldum. Nereden baksan doğduğumdan itibaren içinde bulunduğum ailenin verdiği eğitimle birlikte 25 yıllık eğitim, okul eğitimi olarak da 19 yıllık eğitimim var. Kimine göre boşa zaman kaybı, öyle değil mi?

BİLİNÇLEN, FARKINDA OL, MUHAKEME ET, SORGULA!

Okudun da ne oldun? Ben “Hayat okulunu okudum.” diyen birini duydunuz mu hiç? Bu okul nerededir, hangi profesyonel eğitim metotlarına dayanır, nerede bulunur? Zira aramızda yıllarını benim gibi matematik, edebiyat gibi temel ders ve bilimlere vermiş insanlar var. Neden yapıyoruz bunu, okuduk ettik ama halen evimiz, arabamız, banka hesabımıza giren yüklü maaşlarımız yok, evet neden yaptık? Her zaman söylüyorum ve söyleyeceğim. Ev hanımı olabilirsin ama yine de üniversite sıralarından geçeceksin. Çünkü anlayarak öğrendiğin hiçbir kelimeden sonra aynı kişi değilsin, bir kere artık daha vizyonlusun. En basit örneğiyle; 15 yaşındaki liseli genç halimle 26 yaşındaki ben aynı değiliz. Aynı olmamak için de çok emek verdim diyebilirim. Belki o yaşlardaki “saf” halim özlenebilir, hep öyle kalsaydı da denilebilir ancak bu sadece yanında kendisinden daha bilgili, bilinçli, aklı eren, farkında, muhakeme edebilen, özgür birinin olmasını istemeyen kimseler içindir. Her ANLAYARAK öğrendiğin kelimeden sonra biraz daha özgürleşiyorsun, artık daha donanımlısın, artık daha farkındasın. Farkında ol ki, hayattaki Puzzle’ın parçalarını yerleştirebil.

TECRÜBEYE GOOGLE STORE VE APP STORE’DA UPDATE GELDİ.

-Önemli olan tecrübe tecrübe. Okullarda eğitimi yoktur, bilmezler de zaten. Ama mektep bilmeden doğrudan alaylı olursan fizik bilimine matematiğe gerek duymazsın, çekirdekten yetişip müteahhit olur binalar inşa edersin. Büyük adam olmuşsundur böylece okuyup eline kitap alıp vakit kaybetmeden elin ekmek tutmuştur, okuyanlarla da alay edersin, üniversiteli yanında maaşlı çalışanındır, senin bindiğin arabaya binemez, senin oturduğun evde oturamaz… Okumayıp sanayide yanında çalıştığın ustadan öğrendin ne de olsa. Yönetmelik nedir, kanun nedir, coğrafya, yerküre, fay hattı, magma gibi okuması da akılda tutulması da zor uyduruk kelimeler neden vardır, proje nasıl çizilir, çizilen projeye kanuna nizama uygun yapmazsak ne olur, mücbir olaylar nelere sebep olur hiç düşünmezsin. Belki de hiç duymamışsındır bile. Ne de olsa bir an evvel ucuza kapayıp, pahalıya satıp kar etmen zihnini daha çok meşgul edecek öneme sahiptir. Alaylısındır, dünkü mezun olmuş avukat, mühendis mimar gençtir, toydur bilmezler bina yapmanın “püf” noktalarını, senin gibi hayat okuluna gitmemişlerdir ne bilsinler…Öyle Tolstoy okuyup gelen tiplerle çıkılmaz o kadar kat, alay edersin edersin… Alaylısın ya! Ha tabi çevren de vardır, fiyakalı tipler (!) ağabeyindir, kankandır… Vali, kaymakam, belediye başkanı belki bakan vekil birileri falan fıstık. Kendini “sağlama” alırsın. Cahilliğinin, bilgisizliğinin, akıllı geçinmenin, “tecrübenin” diyetini çocuklara, yaşlılara, genç kadın-erkek, hayvan kim varsa ne varsa herkese hepsinin üzerine çökerek ödetirsin. Senin cebinden çıkan yoktur ya üstüne dahi alınmazsın...

‘CAHİL’ VE ‘CEHALET’ KELİME ANLAMLARI

TDK sözlük’ü ziyaret ettim. “Herkesin ağzında olan”, birbirine söyleyip durduğu ama hiçbir zaman kendi üstüne alınmayan CAHİL kelimesinin anlamını incelemek istedim.

Öğrenim görmemiş, okumamış, Belli bir konuda yeterli bilgisi olmayan TDK sözlükte anlamına baktığım ikinci kelime yine aynı kökenden gelen CEHALET kelimesi. Sözlükte kelime anlamı “Bilgisizlik” olarak geçmekte.

Yoldaşlar;

Siz de artık hepimizin birer “cahil” olduğunu görmüyor musunuz? Evet, bu dünyada o kadar çok olgu, olay, konu, bilimsel araştırma vs. var ki… Nihayetinde hepsini bilemeyiz, haliyle hepimiz bir şeylerin birer cahiliyiz. Misal ben araba üretmeyi bilmem, sen benim bildiğimi bilmezsin, o da belki hiçbirini… Niçin her şeyi biliyor gibi davranıyor yahut özellikle kimi büyüklerimizin düştüğü hatada olduğu gibi tecrübelere dayanarak bildiğimizi sanıyoruz ki? Alanlaşma, uzmanlaşma, bölümler, profesyonelleşme bu yüzden yok mu zaten? Bilmesi zor değil; herkes avukat, mühendis, müteahhit, ressam, müzisyen olamaz. Her konuda beyan ettiğimiz fikirlerimiz de doğru değildir, en fazla birer yorumdur. Özellikle yukarıda da değindiğim gibi kimi büyüklerimiz geçmiş tecrübelerine dayanarak farkında olmadan kibirli davranışlar sergileyebiliyorlar. Dedim ya ben 26 yaşındayım. Yaşım genç. Ancak buna rağmen daha da gençlerden bilhassa teknoloji konularında fikir alıyorum. Kimi büyüklerimiz 20-30-40- 50 senelik tecrübelerine dayanarak güncel bilgiye sahip olmadan gençlere fırsat bile vermeden nasıl da toy, tecrübesiz diyerek cahil ilan edebiliyorlar bilmiyorum. Sizlerin bu tecrübeleri olsa olsa bizler için değerli birer alt yapıdır ama her şey değildir. Bu yüzden her şey sizin tecrübe ettiğiniz haliyle artık olmayabilir o yüzden gençlere sormaktan, dediklerine kulak vermekten korkmayın, gocunmayın, çekinmeyin. Unutmayın ki; gençlik her zaman ama her zaman öndedir. Hepimiz günden güne gelişen dinamik bir hayatın eskiyen parçalarıyız ve yerimize daha bilimsel, güncel, pratik, teknolojik kimseleri koyuyoruz. Ürüyoruz, çoğalıyoruz. Onları geleceğimiz yapıyoruz, bıraktığımız yeni nesillerle gelişiyor, beğenmediğimiz alaya aldığımız neslin icatları ile şu an bu paylaşımları yapıyoruz. Bence artık kibirlenmeyelim. 30-40 senelik tecrübeleriniz değerli ama pek çoğu güncel değil, her şeyi ehline bırakın. Gençlere güvenin. Unutmayın siz de sizden önceki (TECRÜBELİ) neslin çocuklarısınız ne siz ne de çağ orada kalmadı, daha ilerideyiz. Alaylıları da sahalardan alalım. Neyi neden yaptığını, mantığını ve sebebini bilen, sorgulayabilen, işinin ehli olan, ilim irfan sahibi, hakkaniyet sahibi, mektepli alaylı kimselerle devam edelim.

Son olarak Sayın Prof. Dr. Celal Şengör Hocamın dediği gibi; “Eğitimi özgürlüğe bırakmayacaksın, zorla yapacaksın. Çünkü senin cahilliğin, benim yaşamamı etkiliyor.”

Saygılarımla,

Av. Görkem TOPAL