Ağır ceza mahkemesinde yargılanan bir kimse hakkında yapılan ceza yargılaması sonucunda mahkûmiyet hükmü tesis edildi ve yargılama süreci neticesinde hüküm kesinleşti. Bunun üzerine kişi, olağanüstü kanun yollarından olan “itiraz” sürecinin takibi için Avukat İpek Biter Gündüz ile anlaştı ve avukat tarafından, Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun 308. maddesi gereğince Yargıtay Ceza Genel Kurulu’na itirazda bulunma yetkisinin kullanımına ilişkin talep içeren dilekçe dosyaya ibraz edildi. 

Yapılan başvurunun reddedilmesi ve müvekkilin, avukatının başka bir olağanüstü kanun yoluna başvuru teklifini kabul etmemesi üzerine dosyada avukat tarafından başka bir işlem yapılmadı. 

RUTİN UYAP KONTROLÜNDE DİLEKÇESİNİN İZİNSİZ KOPYALANDIĞINI FARK ETTİ

Bu durumun üzerinden yaklaşık 1 yıl kadar bir süre geçtikten sonra; avukat, UYAP kontrolü esnasında, yaklaşık 1 yıl kadar önce dilekçe sunduğu ve sonrasında müvekkilin başka bir başvuru talep etmemesi sebebiyle kapandığını düşündüğü dosyaya yeni evrakların girdiği fark etti. Dosyaya eklenen yeni evrak içeriğine girdiğinde ise, meslekte yaklaşık 32 yıllık kıdemi bulunan bir avukat tarafından kendi dilekçesinin kopyalandığını ve aynı dilekçe içeriği ile, bir başka olağanüstü kanun yolu olan "yeniden yargılanma" isteminde bulunulduğunu fark etti. 

DİLEKÇELERİN BAŞLIKLARI VE İÇERİKLERİ, ATIFTA BULUNULAN YARGITAY KARARLARI VE HATTA VURGU AMAÇLI BÜYÜK HARFLE YAZILAN KELİMELERİ DAHİ BİREBİR AYNI

Avukat, ilgili dilekçeyi açtığında, iki dilekçe arasındaki neredeyse tek farkın konu, talep ve müdafii ismi olduğu fark etti. O kadar ki; dilekçe içeriğinde yer alan tüm soyadlar tamamen büyük harfle yazıldığı halde, -muhtemelen sonradan değiştirilen kısım olması sebebiyle- müdafii kısmında yer alan, avukatın soyadının yalnızca ilk harfi büyük yazılmıştı. 

DİLEKÇESİNİ İZİNSİZ KOPYALAYAN AVUKATI BAROYA ŞİKAYET ETTİ

Dilekçesinin izinsiz bir şekilde birebir kopyalandığını fark eden avukat, 30/04/2020 tarihinde bir dilekçe ile İstanbul Barosu’na başvurarak, avukatı şikayet etti. Şikayet dilekçesinin ekinde, kendi dilekçesi ile şikayet olunan avukatın dilekçelerine yer vererek her iki dilekçenin de İstanbul Barosu Disiplin Kurulu tarafından incelenmesini ve neticeten haksız ve hukuka aykırı eylemleri nedeniyle dilekçesini izinsiz kopyalayıp kullanan avukatın cezalandırılmasını talep etti.

YASAL MEVZUAT VE EMSAL KARAR İBRAZI İLE DİSİPLİN CEZASI TALEBİ

Avukat, şikayet dilekçesinde aşağıdaki ibarelere yer vermek suretiyle barodan disiplin cezası talebinde bulundu:

“Yukarıda ayrıntılı olarak açıkladığım üzere, şikâyet olunan avukat tarafından 10/03/2020 tarihinde Elazığ 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sunulan dilekçe ile tarafımca oluşturulan, 14/05/2019 tarihinde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na ibraz edilen dilekçe neredeyse tamamen aynıdır.  Şikayetçi olunan avukat, müvekkilimin dilekçesini tarafımdan izin almaksızın aynı müvekkil için “Avukatlık Kanunu” ve “Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları”na aykırı olarak kullanmış olup cezalandırılması gerekmektedir. Şöyle ki; 

- Avukatlık Yasası’nın 34. maddesi; “Avukatlar, yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak ve Türkiye Barolar Birliğince belirlenen meslek kurallarına uymakla yükümlüdürler.” hükmünü amirdir.

- Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları'nın 3. Maddesinde; "Avukat, mesleki çalışmasını kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde ve işine tam bir sadakatle yürütür. " denilmektedir.

- Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları'nın 4. Maddesinde; "Avukat, mesleğin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınmak zorundadır. Avukat, özel yaşantısında da buna özenmekle yükümlüdür." ibaresi mevcuttur. 

- Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları'nın 11. Maddesinde; "Avukat, Türkiye Barolar Birliği’nce kabul olunan mesleki dayanışma ve düzen gereklerine uygun davranmak zorundadır" denilmektedir. 

Türkiye Barolar Birliği 17.02.2018 Tarih, 2017/977 Esas ve 2018/179 Karar sayılı kararı şu şekildedir: 

"Şikâyetli avukatın, şikâyetçi tarafından hazırlanarak mahkemeye sunulan dilekçesini, rızası olmadan birebir kopyalayarak kendisi hazırlamış gibi savunma dilekçesi olarak mahkemeye sunması disiplin cezasını gerektirir. (Av. Yas. m. 34, TBB Mes. Kur. m. 3,4, 11, 39)  Şikâyetli avukatın şikâyetçi avukat tarafından hazırlanıp mahkemeye sunulan savunma dilekçesini, kendi rızası olmadan, tüm cümleleri ile bire bir kopyalayarak, mahkemeye savunma dilekçesi diye sunduğu görülmüştür. Şikâyetlinin eylemlerinin Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 3, 4, 11, 39. maddelerini ihlal ettiği anlaşılmıştır. Şikâyetli avukatın, şikâyetçi avukattan yazılı muvafakat almaksızın davaya vekâletname ibraz ederek savunma ve karar düzeltme dilekçesi sunduğu, şikâyetçi tarafından hazırlanarak mahkemeye sunulan dilekçesini, rızası olmadan birebir kopyalayarak kendisi hazırlamış gibi savunma dilekçesi olarak mahkemeye sunduğu, şikâyetçi meslektaşının emek ve çabasını rıza ve onay almaksızın kullandığı anlaşılmıştır. Bu yönüyle eylemin disiplin suçu olduğuna ilişkin Baro Disiplin Kurulu kararı hukuken isabetli olmakla şikâyetli avukatın itirazının reddi ile kararın onanması gerekmiştir." 

"Yukarıda yer verdiğim hüküm ile de karara bağlandığı üzere; başka bir avukatın mesleki bilgi ve birikimini rızası alınmaksızın kullanmak suretiyle, emek ve çabasından haksız ve hukuka aykırı olarak kazanç elde etmeye çalışan avukatların, Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları ve Avukatlık Kanunu’nu ihlal ettiği gerekçesiyle disiplin cezası ile cezalandırılması gerekmektedir. Aksi halde avukatların sunmuş oldukları dilekçelerin sayın başkanlığınız nezdinde herhangi bir koruma mekanizmasının bulunmadığı sonucu çıkacak, avukatlık mesleğinin icrası zorlaşacak, herhangi bir yaptırımla karşı karşıya kalmayan avukatlar tarafından bu durum suistimal edilecektir.”

“MESLEKİ ÖZEN YÜKÜMLÜLÜĞÜ DE İHLAL EDİLMİŞTİR” İDDİASI

Avukat, hiçbir emek sarf edilmeksizin, kendi dilekçesinin birebir kopyalanması sureti ile yapılan kanun yolu başvurusunun, aynı zamanda Avukatlık Kanunu'nun 134. maddesi kapsamında bir “mesleki özen yükümlülüğü ihlali” olduğunu da iddia etti. (“Avukatlık onuruna, düzen ve gelenekleri ile meslek kurallarına uymayan eylem ve davranışlarda bulunanlarla, mesleki çalışmada görevlerini yapmayan veya görevinin gerektirdiği dürüstlüğe uygun şekilde davranmayanlar hakkında bu kanunda yazılı disiplin cezaları uygulanır") 

“İSTESEYDİ MEMNUNİYETLE VERİRDİM”

Hukukihaber.net’e konuşan Avukat İpek Biter Gündüz, “Bilindiği üzere, avukatlar olarak bizlerin en önemli sermayesi mesleki bilgi birikimi. Meslekte yaklaşık 32 yıllık kıdemi bulunan bir meslektaşım tarafından dilekçemin birebir aynı şekilde kopyalanması benim için işimi iyi yaptığımın bir göstergesi olsa da, büyük emek ve özveri ile oluşturduğum dilekçemin bilgim dışında izinsiz kullanılmasına müsaade etmem mümkün değil. Mesleki dayanışma ve etik kuralları gereği, meslektaşım, benimle iletişim kurarak müsaade isteseydi memnuniyetle verirdim fakat bu hareket; kanuna, meslek kurallarına ve hatta mesleki etiğe de aykırı olduğundan kendisini şikayet etmek durumunda kaldım.” dedi. (Hukukihaber.net)