Bilindiği gibi, 213 sayılı VUK’nun tebliğ hükümlerine göre vergi daireleri mükellefe tebliğe yolladıkları evrakları mutlak surette bu tebliğ zarfları içerisinde ve kapalı olarak tebliğ etmek zorundadırlar.[1] Tebliğ zarflarının dış üst kısmında tebliğ edilen evrakla ilgili veya belgeye ait tarihi, adedi, türü, numarası yer almak zorundadır. Yine aynı şekilde tebliğ zarfının üst kısmında muhatabın adı, soyadı, unvanı, hesap numarası, gerçek kişilerde baba adı, doğrum yeri ve tarihi mutlak surette yazılı olmalıdır.[2]

Diğer yandan, tebliğ zarfı, içindeki tebliğ edilecek belge ile beraber kapalı bir şekilde mükellefin iş adresinde posta vasıtasıyla veya memur eli ile mükellefe tebliğe çıkartılır.[3] Tebliğ zarfı ve içindeki belge mükellefin bizzat kendisine veya işyerindeki sigortalı personeline tebligat yapılır. [4]

Mirasçılar açısından tebligat 213 sayılı VUK’nun 12. maddesi hükmü gereğince, murisin vergi borcundan dolayı mirasçılar, mirastan aldıkları hisse oranında sorumlu olup, ayrı ayrı vergi ceza ihbarnameleri düzenlenmesi gerekmektedir.[5]

Uygulamada, bir kısım vergi daireleri mükelleflerine tebliğ ettikleri belgeleri tebliğ zarfı ile teslim ettikleri halde mükellefte kalan zarfın üzerinde tarih yazılmadığı görülebilmektedir. Oysaki, tebliğ zarfının sağ alt kısmında yer alan bölümde aynen şu ibare yazılı olup, buna göre mutlak surette tarih konulmalıdır. Bu ibare şöyledir: “numarası, tarihi ve türü yukarıda yazılı belgeye ait tebliğ zarfını kapalı olarak teslim aldım. Teslim tarihi, teslim eden, adı, soyadı ve imzalar” yer almaktadır. [6]

Yargıya intikal eden bir hadise hakkında mükellefin vergi dairesinde gösterildiği adreste kendisine tebligat yollanmasına rağmen verilen adresinde bulunamadığı ve başka bir adrese nakil edildiği görülmüştür. Neticede, mükellefin gösterdiği adreste tebliğ çıkarılmadan ilanen ödeme emri tebliğ edilmiştir. Yargı kararına göre, böyle bir yöntem ile mükellefin evrakı tebliğ edilmeden ilanen tebliğ cihetine gidilemeyeceğine karar verilmiştir.

Kararın hüküm fıkrası aşağıda olduğu gibidir:

“……..

Bu durumda; vergi ceza ihbarnamesinin ……… tarihli adres tespit tutanağında ………. tarihinden itibaren naklen gidildiği tespit edilen ………………. adresine tebliğe çıkarılmadığı ve ……….. adresine tebliğe çıkarılıp adresin değişmiş olduğu şerhinin verilerek iade edilmesi tarihinden bir gün önce yapılan ilanen tebligata duyurulmuş olması nedeniyle usulüne aykırı şekilde kesinleştirilen amme alacağının tahsili amacıyla tanzim ve tebliğ edilen uyuşmazlık konusu ödeme emrinde yasal isabet kaydedilmiştir.”

şeklinde hüküm verilmiştir. [7]

Vergi dairesi içerisinde mükellefin rızası olmadan hiçbir şekilde tebligat yapılamaz.

Türkiye Noterler Birliği tarafından yollanan 14.3.2012 gün ve 4 sayılı genelge gereğince; “tebliğ işlemlerinde noterler tarafından adrese dayalı kayıt sisteminden adres tespitinin yapılamayacağı” yönünde genelge yayımlanmıştır. Yine Türkiye Noterler Birliği tarafından yayımlanan 16.3.2012 tarihli 5 nolu genelgeye göre de; “tebligatın yapılmaması durumunda, muhatabın adrese dayalı kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresinin tespiti ve bu yere yapılacak tebligatlar hakkında” açıklamalar yapılmıştır.

Zaman zaman vergi tebligatları mükellefin iş yeri adresinde tebligat yapılamamsı halinde mükellefin ikametgahı adresine tebliğ çıkarılabilir. Mükellefin ikametgahında da bulunmaması halinde mükellefin muhtarlık adresine vergi tebligatı yapılabilir. Bu durumda da muhtarlığa bırakılan belge bir tutanak ile mükellefin konut adresine yapıştırılır. [8]

-----------------

[1] 213 sayılı VUK md. 93, 101, 107

[2] Tebliğ zarfı üzerinde zarf numarası bilgisayar tarafından yazılı olarak düzenlenir.

[3] ÜREL Gürol, Vergi Usul Kanunu Uygulaması, Maliye ve Hukuk Yayınları, Mart 2007, s.193

[4] Dnş. VDDGK, 5.6.1992 gün ve E:1991/181-K:1992/2801 sayılı karar.

[5] Dnş. 3. D.nin, 06.03.1996 tarih ve E:1995/4820-K:1996/630 sayılı kararı.

[6] Tebligat ile ilgili konular hakkında ayrıntılı araştırma yapacak olanlar açısından bkz. ÜREL Gürol, age, s.200-208.

[7] İzmir 4. Vergi Mahkemesinin, 11.04.2011 gün ve E:2010/2474-K:2011/596 sayılı karar. Benzeri bir başka karar için bkz. İzmir 4. Vergi Mahkemesi, 10.11.2010 gün ve E:2010/1425-K:2010/1716 sayılı karar.

[8] 7201 sayılı Tebligat Kanunun 21. maddesi hükmüne göre, muhtar ile tebliğ evrakı çıkaran yoklama memuru müştereken tutanak düzenleyip buna göre tebliğ evrakını muhtara bırakılacaktır. Bu yöntem mükellefin en son bilinen ikametgah adresinde mükellefe ulaşılmaması durumunda muhtara bırakılan bir evraktır.