213 Sayılı Vergi Usul Kanunu m.359/a-2’de “Vergi kanunlarına göre tutulan veya düzenlenen ve saklanma ve ibraz mecburiyeti bulunan; defter, kayıt ve belgeleri tahrif edenler veya gizleyenler veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleyenler veya bu belgeleri kullananlar hakkında on sekiz aydan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunacağı” belirtilmiştir.
6736 Sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanunu’nun m.5/1’de de “Mükellefler, bu fıkrada belirtilen şartlar dâhilinde gelir ve kurumlar vergisi matrahlarını artırdıkları takdirde, kendileri hakkında artırımda bulunulan yıllar için yıllık gelir ve kurumlar vergisi incelemesi ve bu yıllara ilişkin olarak bu vergi türleri için daha sonra başka bir tarhiyat yapılmayacağı” ifade edilmiştir.
Buradan hareketle normal şartlar altında bir vergi mükellefine defter/belge isteme konulu tebligat ile ilgili vergi dairesi tarafından defter, kayıt veya belgelerde inceleme yapılacağından bahisle yapılan tebligat üzerine vergi mükellefinin bu tebligat gereğini usulüne uygun olarak yerine getirmesi gerektiği aksi halde 213 Sayılı Kanun gereği defter, kayıt ve belgelerin gizlenmesi/ibraz edilmemesi suçunun vücut bulacağı tartışmadan varestedir.
Ne var ki ilgili vergi dairesi tarafından vergi mükellefine yapılan tebligatta talep edilen defter, kayıt veya belgelerde hangi vergi dönemine ait inceleme yapılacağının sarih bir biçimde belirtilmesi halinde ise; vergi mükellefinin öncelikle söz konusu edilen vergi dönemine ilişkin olarak 6736 Sayılı Kanun’un 5. Maddesi gereğince matrah artırımına gidilmiş olup olmadığı hususunun önemle dikkate alınması gerekmektedir.
Zira vergi dairesince inceleneceğinden bahisle talep edilen vergi dönemine ilişkin olarak vergi mükellefi tarafından 6736 Sayılı Kanun’un 5. Maddesi gereğince matrah artırımı yoluna gidilmiş olması halinde, vergi dairesinin 6736 Sayılı Kanun’un 5. Maddesinin 1. Fıkrası gereğince matrah artırımı yapılan döneme ilişkin inceleme yetkisinin bulunmadığını belirtmek önem arz etmektedir.
Dolayısı ile matrah artırımı yapılmış döneme ilişkin olarak vergi dairesinin inceleme yetkisinin bulunmadığından; bu döneme ilişkin defter, kayıt veya belgelerin gizlenmesi/ibraz edilmemesi halinde VUK m.359/a-2 de belirtilen suçun unsurlarının oluşmayacağı görülmektedir.
Neticeten şayet defter, kayıt ve belge ibrazı sınırlı bir inceleme nedeniyle ve matrah artırımı yapılan vergi dönemine ilişkin ise ilgili döneme ilişkin idarenin “inceleme yetkisinin” yasal olarak kalmadığını ve defter, kayıt ve belgelerin gizlenmesi/ibraz edilmemesi suçunun oluşmayacağı değerlendirilmektedir.
Av. Arb. Güllü KOCAKAPLAN





