Bu yazımızda, yeni koronavirüs (Covid-19) gerekçeli kısa çalışma ödeneği başvuruları ile ilgili uygulamada yaşanan bazı sıkıntılara değinilerek, çözüme dair değerlendirmelerimiz ele alınacaktır.

Bilindiği üzere, yeni koronavirüs (Covid-19) salgınının işçi ve işverenler üzerindeki olumsuz etkilerinin hafifletilmesi amacıyla önce, kısa çalışma ödeneğinden faydalanmak için (normalde aranan) 600-120 gün şartları 450-60 gün olarak belirlenmiştir. Son olarak da, 7244 sayılı Kanunun 8. maddesi ile 4447 sayılı Kanuna eklenen geçici 25. madde ile, yeni koronavirüs (Covid-19)  gerekçeli kısa çalışma başvuruları için (normalde yapılan) uygunluk tespiti yapılması beklenmeksizin işverenin beyanı doğrultusunda kısa çalışma ödemelerinin işçilere ödeneceği hükmü getirilmiştir. Böylece, belki aylar sürecek olan uygunluk tespiti sürecinin uzun olmasının meydana getireceği olumsuzluklardan işçilerin mağdur olmaması hedeflenmiştir.

Ancak, halihazırda Kısa Çalışma ve Kısa Çalışma Ödeneği Hakkında Yönetmeliğin güncel olmaması ve kısa çalışma ile ilgili yeknesaklığı sağlayacak bir Genelgenin çıkarılmaması, tereddütleri arttırmakta ve farklı uygulamaların ortaya çıkmasına sebep olmaktadır.

Kısa çalışma ödeneği ile ilgili uygulamada yaşanan ve çözülmesi gereken bazı sıkıntılar şöyle ifade edilebilir:

1) 7244 sayılı Kanunun 8. maddesi ile 4447 sayılı Kanuna eklenen geçici 25. maddede, yeni koronavirüs (Covid-19)  gerekçeli kısa çalışma başvuruları için (normalde yapılan) uygunluk tespiti yapılması beklenmeksizin işverenin beyanı doğrultusunda kısa çalışma ödemelerinin işçilere ödeneceği hükmü getirilmesine rağmen, uygulamadan aldığımız bilgiye göre, kısa çalışma başvuruları İl Teftiş Kurulunun onayından geçmektedir. Bu şekilde, bazı illerdeki işyerleri için kısa çalışma ödemeleri yapılmışken, bazı illerdeki işyerleri hala onayı beklemektedir. Onay bekleyen işyerleri, nakdi ücretin sağlandığı pandemi ücretsiz izinli olanların bildirileceği son tarih olan 4 Mayıs gününü de kaçırmaktadır. Bu onay uygulamasının 7244 sayılı Kanunun lafzına ve ruhuna aykırı olduğu çok açıktır ve kaldırılması gerekmektedir.

2) Diğer bir yanlış uygulama, bazı İŞKUR’lar nezdinde kısa çalışma başvurularında sektör ayrımının yapılmasıdır. Özellikle, bir İŞKUR Hizmet Merkezi Müdürlüğünün 28 Nisan günlü emailinde, hastaneler, avukatlık büroları, mali müşavirlik büroları, üniversiteler, özel okullar, kreşler ve özel eğitim kurumlarının ödemelerinin yapılmayacağı, bekletileceği, ikinci bir talimata kadar kesinlikle ödeme yapılamayacağı ifade edilmektedir. Halbuki, mevcut Kısa Çalışma ve Kısa Çalışma Ödeneği Hakkında Yönetmelikte sektör ayrımı olmadığı gibi, bu durum en fazla uygunluk tespitinin konusu olabilir ve nihayetinde uygunluk tespiti ile olumlu bulunmayan işyerlerinden, yapılan ödemelerin faiziyle beraber geri alınacağı zaten 7244 sayılı Kanunda belirtilmiştir. Ayrıca, bir İŞKUR Hizmet Merkezi Müdürlüğünün böyle bir yetkisi olmadığı gibi, İŞKUR Müdürlüğünün hangi makamdan böyle bir talimat aldığı da belirsizdir. İŞKUR Müdürlüklerine yaşanan olumsuzluklarla ilgili genel bir yazı yazılmış olduğu öğrenilmiş olmakla beraber, bu genel yazının içeriği hakkında henüz bilgi edinilememiştir.

3) Bir diğer problem ise, uygunluk tespitinin hangi kriterlere göre nasıl yapılacağı tamamen belirsiz bir konudur. Yeknesaklığı sağlayacak bir Genelgenin mevcut olmaması bu noktada da tereddüde sebep olmaktadır.

4) Başka bir problem ise, kısa çalışma başvurusu için matbu formların devamlı değiştirilmekte olup değiştirilen formlara göre işverenlerin tekrar tekrar güncelleme yapması istenebilmesidir. Aynı şekilde, kısa çalışma başvurusu için, her İŞKUR Müdürlüğü tarafından farklı belgeler istenebilmektedir.

5) 1 Nisan itibariyle yapılan kısa çalışma başvurusu onaylanan işyerlerinin işçileri e-devletten görüntülediklerinde kısa çalışma gün sayısı 12 olarak görünmektedir. Halbuki, yapılan hesaplamalara göre, kısa çalışma gün sayısı 12 değil, 11 çıkmaktadır. Bu halde, işverenler tarafından aylık prim ve hizmet belgesine kısa çalışma ödeneği eksik gün sayısı olarak 12 mi yoksa 11 mi bildirilmesi gerektiği konusunda tereddütler olmaktadır. Bu durum da, yeknesak bir Genelgenin olmamasının ortaya çıkardığı bir problemdir.

Çözüm olarak ise,

1) Farklı uygulamaları ve problemleri çözen, bu suretle yeknesaklığı sağlayan bir Genelgenin çıkarılması ve bu şekilde her İŞKUR Hizmet Merkezi Müdürlüğünde farklı uygulamaların yapılmasının önüne geçilmesi,

2) 7244 sayılı Kanun gereği, hiçbir onay aranmaksızın kısa çalışma ödeneklerinin derhal işçilere ödenmesi,

3) Mevzuatta kısa çalışma için sektör bazlı ayrım olmadığından, bazı sektör işyerlerinin uygulamada dışlanmak suretiyle mağdur edilmemesi ve ödemelerin hemen yapılması,

4) Uygunluk tespitinin hangi kriterlere göre nasıl yapılacağı hususunun objektif kurallara bağlanması,

5) Nakdi ücret desteğinin sağlandığı pandemi ücretsiz izin için SGK ya bilgi girilmesi gereken son gün 4 Mayıs olduğundan, mevcut yanlış uygulamalar sebebiyle yaşanan gecikmeler dolayısıyla mağduriyetin yaşanmaması adına bu bilgi girişi süresinin uzatılması,

6) Kısa çalışma başvurusu için matbu formların tekrar tekrar güncellenmemesi, ibraz edilmesi gereken belgelerin de tam olarak hangi belgeler olduğunun yeknesak kurallarla tespit edilmesi,

7) Kısa çalışma ödeneği eksik gün sayısının kaç gün olması gerektiğinin netleştirilmesi,

hususları, geçirilen bu zor dönemde, işverenlerin ve işçilerin mağdur olmalarının önüne geçilmesi adına çok büyük önem arz etmektedir.