Kamuoyunda 2001 krizi olarak bilinen ekonomik krizde Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) tarafından el konulan, Yurtbank, Egebank, Sümerbank gibi bankalara paralarını yatırmış olan binlerce kişi birikimlerini bir gecede kaybetmişlerdi. Uzun yıllar süren yargı mücadelesinin ardından paralarına geçtiğimiz yıllarda kavuşmaya başlayan vatandaşlar, bu seferde Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından vergi incelemesine alınmaya başlandı. İncelemeler sonucunda off-shore mağduru vatandaşlara yüksek miktarlarda vergi ve vergi cezası kesilmeye başlandı. Off-shore zede olan İzmir’de yaşayan Ü.G. isimli vatandaş da, 1999 yılında Yurtbank’ın off-shore hesabına 20 bin TL para yatırdı. Ancak 2001’de yaşanılan ekonomik kriz sonrasında, BDDK söz konusu bankaya el koydu. El konulan banka TMSF’ye devredildi. Yurtbank, daha sonra Oyak Bank’a satıldı. İlerleyen süreçlerde ise Oyak Bank, ING Bank A.Ş.’ye satıldı. İzmirli vatandaş, alamadığı paradan kaynaklı olarak meydana gelen zararının tanzimi için ING Bank’a dava açtı. Yapılan yargılamanın sonucu, Ü.G.’nin 1999 yılında yatırdığı parayı 2016 yılında yaklaşık 107 bin TL olarak ödenmesine karar verdi.

CEZASI KESİLDİ

Ancak 2020 yılında Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı, Ü.G.’ye ödenen off-shore ödemesini incelemeye aldı. Başkanlık, Ü.G.’nin dava yoluyla aldığı paranın vergisini ödemediği gerekçesiyle kendisine yaklaşık 58 bin TL vergi ve vergi cezası kesti. Bunun üzerine Ü.G. avukatı Murat Obay aracılığıyla, İzmir 4. Vergi Mahkemesi’ne cezanın iptali için dava açtı. Avukat Obay dava dilekçesinde, müvekkiline ödenen off-shore ödemesinin vergiye tabi olmadığını, bu nedenle kesilen vergi ve vergi cezasının hukuka uygun olmadığını iddia etti. Vergi İdaresi ise mahkemeye gönderdiği savunmasında, “Söz konusu paranın menkul sermaye iradı ve alacak faizi olduğunu bu nedenle gelir vergisine tabi olduğunu” savunarak, açılanan davanın reddine karar verilmesini talep etti.

MAHKEME İPTAL ETTİ

Konunun teknik olması nedeniyle, Vergi Mahkemesi, dosyayı duruşmalı olarak inceledi. Mahkeme tarafların savunmalarını aldıktan sonra, 19 Ocak tarihinde Ü.G.’ye yapılan off-shore ödemesi nedeniyle vergi ve vergi cezası alınmasının cezasının iptaline karar verdi. Kararın gerekçesinde şöyle denildi: “Olayda davalı idarece menkul sermaye iradı niteliğinde olduğu ileri sürülen faizin; davacının, bankaya yatırdığı paraya, adı geçen bankaya 1999 yılında el konulması ve fona devredilmesi nedeniyle erişememesi, paranın zamanında iade edil(e)memesi ve/veya zamanında öden(e)memesi nedeniyle uğradığı zarar karşılığı 3095 sayılı Kanun (Kanuni faiz ve temerrüt faizine ilişkin kanun) uyarınca mahkemece ödenmesine hükmedilen temerrüt faizi niteliğinde olduğu sonucuna ulaşıldığından, iş bu faizin Gelir Vergisi Kanununun 75. maddesi uyarınca menkul sermaye iradı olarak nitelendirilerek vergilendirilmesinde hukuka uygunluk görülmemiştir.”

‘ÖDEYENLER İTİRAZ EDEBİLİR’

Vergi mahkemesinin off-shore hesaplar yönünde emsal bir karar verdiğini belirten dosyanın avukatı Murat Obay, “Birçok yurttaş hukuksuz olduğunu düşündüğümüz bu vergilere itiraz etmeden ödeme yoluna gitti. Hatalı olarak ödenen bu vergilerin de vatandaşa iade edilmesi gerektiği kanaatindeyiz. Kendilerine vergi cezası kesilen ve daha önce ödedikleri haksız vergileri geri almak isteyen vatandaşlar için yargı yolu açıktır” değerlendirilmesinde bulundu. (Mesut Hasan Benli / Hürriyet)