Giriş
Türk hukukunda taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, çeşitli yasal yollarla düzenlenmiştir. Bu yollar arasında olağanüstü zamanaşımı yoluyla taşınmaz edinimi, taşınmazın uzun bir süre boyunca kesintisiz ve malik sıfatıyla kullanılması esasına dayanır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ile 3402 sayılı Kadastro Kanunu, bu konuda temel yasal düzenlemeleri içermektedir. Kadastro Kanunu’nun amacı, bireylerin mülkiyet hakkını güvence altına alırken taşınmazlar üzerindeki hukuki belirsizlikleri gidererek mülkiyet rejimini netleştirmektir. Bu makale, Kadastro Kanunu bağlamında olağanüstü zamanaşımı yoluyla taşınmaz edinme sürecini, hukuki dayanaklarını ve uygulamada karşılaşılan sorunları ele almaktadır.
Hukuki Çerçeve
Kadastro Kanunu’nun 14. ve 17. maddeleri, taşınmazın zamanaşımı yoluyla kazanılmasına ilişkin temel düzenlemeleri içermektedir. Bu düzenlemelere göre, taşınmazın olağanüstü zamanaşımı yoluyla edinilebilmesi için malik sıfatıyla kesintisiz olarak en az 20 yıl boyunca kullanılması gerekmektedir. Ayrıca Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesi, taşınmaz üzerindeki hukuki belirsizlikleri sınırlandırmayı amaçlayarak, kadastro tutanaklarının kesinleşmesinden itibaren 10 yıl içinde itiraz edilmeyen veya dava açılmayan tespitlerin kesin hüküm niteliği kazanacağını belirtmektedir. Bu düzenlemeler, taşınmazların üzerindeki hukuki uyuşmazlıkların çözümünü ve mülkiyet haklarının korunmasını sağlamayı hedeflemektedir.
Dağ Niteliğindeki Yerlerin Tescili
Kadastro Kanunu’nun 14 ve 17. maddelerine göre, dağ niteliğiyle tespit dışı bırakılmış taşınmazların tapuda tescil edilebilmesi için belirli şartların yerine getirilmesi gerekmektedir. Öncelikle, taşınmaz üzerinde imar ve ihya işlemlerinin tamamlanmış olması şarttır. Bunun ardından taşınmazın malik sıfatıyla 20 yıl boyunca kesintisiz bir şekilde zilyetlik altında bulunması gerekmektedir. Zilyetlik süresince herhangi bir kesinti veya üçüncü kişi müdahalesi olmamalıdır. Bu şartların yerine getirilmediği durumlarda, dağ niteliğiyle tespit dışı bırakılan yerlerin tapuya tescili mümkün değildir.
Uygulamadaki Zorluklar
Bazı taşınmazların zamanaşımı yoluyla edinimi mümkün değildir. Özellikle 5. ve 6. sınıf araziler, tarımsal faaliyetlere uygun olmadıkları gerekçesiyle zamanaşımı hükümlerine tabi tutulamaz. Yargıtay 8. Hukuk Dairesi’nin 05.07.2012 tarihli ve 6283/6781 sayılı kararında bu durum açıkça belirtilmiştir. Kararda, tarım ve ziraate elverişli olmayan taşınmazların zamanaşımı yoluyla mülkiyet kazanımına konu edilemeyeceği vurgulanmıştır. Bu düzenleme, Hazine’ye ait taşınmazların korunması ve kamu yararına tahsis edilen alanların güvence altına alınması açısından önemlidir.
Kadastro Kanunu’nun olağanüstü zamanaşımı hükümleri, uygulamada bazı hukuki sorunlara da neden olmaktadır. Özellikle zilyetlik süresi ve malik sıfatıyla kullanımın ispatı, hukuki uyuşmazlıkların temel konularından biridir. Kadastro çalışmaları sırasında yapılan hatalar, taşınmaz üzerindeki mülkiyet iddialarını karmaşık hale getirebilir. Hazine’ye ait taşınmazların zamanaşımı yoluyla ediniminin sınırlandırılması, bazı taşınmazların hukuki durumunu tartışmalı hale getirmektedir. Ayrıca, üçüncü kişilerin hak iddiaları ve uzun dava süreçleri, zamanaşımı yoluyla taşınmaz ediniminde uygulamada yaşanan diğer zorluklardır.
Yargıtay Kararlarının Önemi
Yargıtay, olağanüstü zamanaşımı yoluyla taşınmaz edinimi konusunda çeşitli içtihatlar geliştirmiştir. Özellikle tapuda kayıtlı olmayan taşınmazların zamanaşımı yoluyla kazanılması durumunda, taşınmaz üzerindeki fiili durumun ve zilyetliğin ispatı önemli bir yere sahiptir. Yargıtay kararları, imar ve ihya edilmemiş taşınmazlar ile kamu yararına tahsisli alanların zamanaşımı yoluyla kazanılmasının mümkün olmadığı yönünde yerleşik bir görüş oluşturmuştur.
Sonuç
Kadastro Kanunu çerçevesinde olağanüstü zamanaşımı yoluyla taşınmaz edinimi, bireylerin mülkiyet hakkını korumakta ve taşınmaz rejiminin düzenlenmesine katkı sağlamaktadır. Ancak bu sürecin hukuki şartlarının eksiksiz şekilde yerine getirilmesi gerekmektedir. Kesintisiz zilyetlik, malik sıfatıyla kullanım ve doğru kadastro tespiti, zamanaşımı yoluyla edinim sürecinin temel unsurlarıdır. Yargıtay içtihatları, zamanaşımı yoluyla edinim süreçlerinde hukuki belirsizliklerin giderilmesine ve kamu yararına tahsis edilen taşınmazların korunmasına rehberlik etmektedir. Olağanüstü zamanaşımı yoluyla taşınmaz edinimi, hukuki güvenliği sağlamada ve taşınmaz üzerindeki uyuşmazlıkların çözümünde etkili bir araç olmaya devam etmektedir.
Av. Esra ŞİMŞEK
Kaynakça
Kanunlar ve Düzenlemeler
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu
3402 sayılı Kadastro Kanunu
Yargıtay Kararları
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi, 05.07.2012 tarihli, 6283/6781 sayılı karar
Kitap ve Makaleler
Eren, F. (2020). Mülkiyet Hukuku. İstanbul: Beta Yayınları.
Şenocak, S. (2018). Kadastro Hukuku ve Uygulamaları. Ankara: Yetkin Yayınları.
Günay, E. (2021). Tapu İptali ve Tescil Davaları. Ankara: Adalet Yayınevi.
Diğer Kaynaklar
Adalet Bakanlığı, Kadastro ve Taşınmaz Hukuku Rehberi
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü, "Kadastro Süreci ve Hukuki Düzenlemeler"