ÖSS’nin ilk ayağı, YGS,  geçen haftalarda yapıldı. Üzerinden birkaç gün geçmişti ki, alınan onca önlemlere rağmen, yeniden kopya çekildiği yönünde iddialar gündemimize oturmayı başardı. Hali ile 1,5 milyon öğrenci sınavlarının iptal edilmesi korkusu yaşadı.

Toplu kopya girişimleri, kitapçıkların çalınması, hatalı sorular… vb sürüyle sorun yıllardır duymaya, görmeye alıştığımız konular. Bilindiği üzere ÖSS, eleme mantığı üzerine kurulu. Genç nüfus çok, örgün üniversite kapasitesi ise öğrenci sayısını karşılayamıyor. Hali ile eleme kaçınılmaz oluyor. Fakat bu aynı zamanda bazı gençlerin üniversiteye giremediklerini de gösteriyor. Ülkemizin okumuş, eğitimli gençlere ihtiyacı varken, üniversite kapısından içeri girebilmek için, bu gençlerin sürünmesi trajikomik bir durum. 

Eleme yönteminin kaçınılmaz bir gerçek olduğunu kabullenirsek eğer,  bizim odaklanmamız gereken noktanın bu eleme yönteminin nasıl olacağı konusunda olmalı. Sınav mantığının hiçbir şekilde gençler üzerinde olumlu bir sonuç bırakmadığını tüm Türkiye iyi biliyor. Sınavın yarattığı ruhsal sorunları ele alır isek, Avrupa’da bazı ülkelerde var olan yöntemin ülkemizdeki gençlerin yararına var olacağı düşüncesindeyim.  Kendimize uyarlarsak gençlerde sınav belasından kurtulur ve odaklanacakları tek şey eğitimleri olur. Ayrıca bu şekilde lise hayatlarında daha başarılı olacaklarına inanıyorum.

Lisenin üç (ya da iki) bölüme ayrılması ve öğrencilerin ortaokula kadar ki öğrenim hayatında aldıkları not ortalamalarına göre,  bu bölümlere yerleştirilmeleri.  İlk iki (ya da ilk) bölüme yerleşen öğrencilerin not ortalamaları en yüksek olanlar, son bölümdekiler en kötü notlara sahip olanlar. Liseden mezun olan öğrenciler, yine not ortalamalarına göre üniversitede istedikleri bölümlere yerleşebilirler. Veya liseler hiç üç bölüme ayrılmadan, direkt olarak da bu yöntem uygulanabilir. 

Bu şekilde öğrenciler öğrenim hayatlarında her zaman başarılı olmaya çalışacaklardır ama sınav kaygısı olmadan.  Ayrıca isteyen istediği bölüme girme şansına sahip olabilir. Sadece o üniversitenin istediği not ortalamasına sahip olsun yeter.

Bahsi geçen örnekte tabii olarak eksikler vardır, olacaktır da. Fakat bu eksikleri kapatıp, iyi bir sistem geliştirmekte uzmanlarımıza kalıyor. Örnek var, buyurun alın; biz gençleri de bu sınav belasından kurtarın! 

Ezbere ve sınav geçmeye yönelik sisteme hayır!

 

Ayça Mutlucan

STDM Yön Kur Üyesi