Başbakan Recep Tayyip Erdoğan bu sabah saat 02 sıralarında yurda dönerken coşkuyla karşılandı. Gelişinde karşılama yapılmayacağı açıklanmasına rağmen sosyal medya aracılığıyla haberleşen onbinler Atatürk Havalimanında toplandılar. Yaklaşık üç  saat sloganlarla ve aynı dağın yeliyiz türküleriyle meydanı dolduran vatandaşlara Başbakan Erdoğan seçim otobüsü üzerinden bir balkon konuşması yaptı.

Başbakan özetle, 76 milyonun efendisi değil hizmetkarı olduklarını, kimseyi ötekileştirmediklerini, bütün ülkeye hizmet götürdüklerini, kardeşlikle Türkiye’yi büyüterek bugünlere getirdiklerini, Türkiye’nin en doğusundan en batısına kadar ayırt etmeden hizmet götürdüklerini, şimdi karşılarına dikilenlerin bu hizmetlere değil, bu hizmetleri Ak Parti yapıyor diye karşı olduklarını, sandıkta başaramadıklarını sandık dışı yollarla başarmaya çalıştıklarını, faiz lobisinin yıkıcı eylemlere destek verdiğini, ama buna muvaffak olamayacaklarını, milletin verdiği emaneti ancak milletin alabileceğini, bu emaneti canları pahasına koruyacaklarını söyledi. Biz birlikte Türkiye’yiz diyerek AK Parti’nin amacının çatışma kutuplaşma asla olmadığını ifade etti.

Gezisinin son durağı Tunus’ta gazetecilere yaptığı açıklamalarla İstanbul’a dönüşünde havalimanında bir miting havasında yaptığı konuşmaların ana teması demokrasi vurgusuydu.

Sandığa, halkın tercihlerine, milli iradeye herkesin saygı göstermesi gerektiğiyle birlikte, milletin emanetine sahip çıkma konusundaki cesaret ve kararlılık vurgusu son derece önemliydi diyebiliriz.

Ak Partinin uğradığı mağduriyetler karşısında hukuk dışı hiçbir eylem yapmadıklarını, halkı sokağa dökmediklerini, vurup kırmadıklarını hatırlatması son olayları yapanlara ciddi bir mesajdı.

Gezi parkı olaylarında samimi demokratik tepkilerini ortaya koyanlara karşı orantısız güç kullanılmasına karşı üzüntülerini dile getirmesi ve vekili tarafından özür dilendiğini hatırlatarak, vuran, kıran, yakan, kamu malına zarar verenlerle demokratik tepkileri kesin olarak ayırdıklarını ifade etmesi beklentilere önemli bir cevaptı.

Polisin huzur ve güveni sağlamada büyük fedakarlıkla görev yaptığını ve yapacağını ifade etmesi de, kaosa müsaade edilmeyeceği kararlılığını gösteriyordu.

Hülasa, insan hakları, eşitlik, ötekileştirmeme, demokrasi, millet iradesi, demokratik tepkilere evet; şiddete, kavgaya, vandallığa, yakıp yıkmaya, vurup kırmaya hayır diyor Sayın Erdoğan.

‘Söylenenler tamam ama,  içkimize, sigaramıza, çocuk sayımıza, hayat tarzımıza buyurgan ifadelerle müdahale istemiyoruz, bu otoriter tutuma tepkiliyiz’ diyenlere ne diyeceğiz ?
Onlara da Ziya Paşa’nın  “Âyinesi iştir kişinin lafa bakılmaz” Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde" sözünü hatırlatmalıyız.

Sayın Başbakan’ın üslubunu, konuşma tarzını, ‘lafını’ beğenmeyebilirsiniz. Bu nedenle eleştirebilirsiniz. Başbakan da bu eleştirilere tahammül etmelidir. Ancak Başbakanı laflarıyla değil, işleriyle, eserleriyle  değerlendirdiğinizde eleştiri hudutlarını aşan, küfür ve hakarete varan saldırıların haksız ve mesnetsiz olduğunu görmeniz gerekir.

Alkollü içkiler ve sigarayla ilgili yasal düzenlemeler Anayasa’nın gereği dünyanın pek çok hukuk devletlerinde yapılan düzenlemeler olduğunda kuşku yoktur. Tartışma konusu Taksim düzenlemesinin de, Başbakan’ın tek adam otoriterliğiyle verdiği emirle değil yasalarla yetkilendirilmiş Büyükşehir Belediye Meclisince alınan, hem de muhalefetinde desteğiyle alınan kararla yapılmaya başlandığını görürsünüz.

Sadece söylenen sözlere ve üsluba bakar, iş ve eserleri görmezseniz, Türkiye’nin kalkınmasını, huzurunu ve itibarını istemeyen iç ve dış şer güçlerin dezenformasyonunu, tahriklerini, provokasyonlarını fark edemezsiniz.
Hep birlikte hukuk ve demokrasi içinde tepkilere, eleştirilere, eleştirilere tahammüle evet, küfürlere, hakaretlere, şiddete, vurup kırmaya, yakıp yıkmaya hayır diyebilmeliyiz.


(Bu köşe yazısı, sayın Reşat PETEK tarafından www.hukukihaber.net sitesinde yayınlanması için kaleme alınmıştır. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısının tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısının bir bölümü, aktif link verilerek kullanılabilir. Yazarı ve kaynağı gösterilmeden kısmen ya da tamamen yayınlanması şahsi haklara ve fikri haklara aykırılık teşkil eder.)