En uzun koşuysa elbet Türkiye’de de devrim

O, onun en güzel yüz metresini koştu

En sekmez lüverin namlusundan fırlayarak…

En hızlısıydı hepimizin

En önce o göğüsledi ipi…

Acıyorsam sana anam avradım olsun

Ama aşk olsun sana çocuk, aşk olsun!

Can YÜCEL

---

Prof. Dr. Rona Aybay beni aradı bir gün. Sanırım 2007 yılının Mart ayıydı. Baromuz üyesi, ağabeyimiz, meslek ustamız rahmetli Halit Çelenk ile ilgili bir kitap hazırladıklarını, bunun tanıtımını yapacaklarını, bu münasebetle düzenlenecek etkinliği Ankara Barosu ile birlikte yapıp yapamayacaklarını sordu. Bunu görev sayacağımızı ve büyük bir zevkle yapacağımızı söyledim kendisine. O tarihlerde sağ olan Halit Çelenk’in ve sevenlerinin katıldığı etkinliği 05 Nisan 2007 tarihinde, yani Avukatlar Günü’nde yaptık. Rahmetli Halit Çelenk çok mutlu oldu, çok duygulandı. Toplantının açılışında aşağıdaki konuşmayı yaptım;

(…)

‘İnsanların ve toplumların yaşamlarında zor zamanlar vardır. Hukuki olmaktan daha çok siyasal bir durumu ifade eden, kişilerin, kişiliklerin gerçek yüzüyle tanınmasına olanak veren zor zamanlarda, pek çok mesleğin icra edilmesi zorlaşır. Bu mesleklerin başında ise avukatlık mesleği gelir.

Yapısı ve işlevi itibariyle esasen siyasal iktidarlarla, statükoyla sorunu olan avukatlık mesleğinin; hukukun çiğnendiği, temel hak ve özgürlüklerin yok sayıldığı böyle zamanlarda ve özellikle siyasal davalar bağlamında yapılması yürek ister, inanç ister, doğruluk ve dürüstlük ister, hukuki, mesleki, siyasi duruş ve bilinç ister.

Kendilerine, mesleğimiz adına, hukuk adına, yargı adına şükran ve saygılarımızı sunmak için bir araya toplandığımız Sayın Çelenk, kolay zamanların değil, zor zamanların insanıdır, aydınıdır, avukatıdır.

Öyle olduğu için 12 Mart ve 12 Eylül askeri darbelerinin, demokrasiyi, hukuku, siyaset kurumunu, aydınları, silindir gibi ezip geçtiği Türkiye’nin zor zamanlarında Sayın Çelenk; Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını savunmuş, hukuku savunmuş, hukuk devletini savunmuş, hak ve özgürlükleri savunmuş, demokrasiyi savunmuş, hak arayan, hakları ihlal edilmiş olan insanları savunmuştur.

Sadece insan olarak, aydın olarak, yurttaş olarak değil, hukukçu ve avukat olarak da mesleğimizin yüz akı olan Sayın Çelenk, bütün bu nedenlerle biz avukatlar için, üyesi olduğu Ankara Barosu için değerlidir, her türlü saygıya ve övgüye değerdir.

Hepimiz için, ama özellikle gelecek kuşaklar için örnek bir aydın, örnek bir yurtsever, örnek bir avukat olan Sayın Çelenk’e şahsım adına, avukatlık mesleği adına, kendilerinin de üyesi olduğu Ankara Barosu adına şükranlarımı ve saygılarımı sunuyorum.

İyi ki Halit Çelenk var. Halit Çelenk’ler hep var olsunlar. Zira onlara her zaman ihtiyacımız var.’

(…)