Yargı reformundan söz edildiği günümüzde, Başkent Ankara’nın merkez adliyesinin durumu, yargıya ne kadar reformist, yenilikçi ve birleştirici gözle bakıldığının göstergesidir.

Halk’a; birlik ve bütünlük içinde hizmet verilmesi amacıyla, Ankara’nın ulaşımı en kolay ve en merkezi bir yeri olan Sıhıye Meydanında, özel olarak yapılan Adliye Sarayı binası içinde bulunan yargı organları parçalanmış ve dağıtılmıştır..

Bu tek, büyük ve özel olarak yapılan bina içinde bulunan mahkeme ve yargı birimleri, birbirinden o kadar uzak yerlere ve hizmete elverişsiz binalara taşınmıştır ki, bulundukları yerleri değil vatandaş, Avukatlar bile tam olarak bilmemektedir.

Eğer yeni bina ve yerleşim yerine ihtiyaç varsa, Sıhıye’deki Merkez Adliyesinin arkasında bunun, mevcut Adliye Sarayı binasının üç katı büyüklüğünde binaların sığacağı boş bir alan da bulunmaktadır. Bu alana da hiç bina yapılmadan, Ankara merkez Adliyesi darmadağın edilmiştir.

1.- Aile Mahkemeleri ve Ceza Mahkemeleri, Sıhıye’de, özel sekilde adliye binası olarak yapılan eski Merkez Adliye Sarayı binasında bulunurken, aynı binada bulunan diğer mahkemelerden,

2.- İcra Daireleri ve icra Ceza ve Hukuk Mahkemeleri, Söğütözü’ne,

3.-Fikri ve Sınai Haklar Mahkemeleri, Yenimahalle, Toptancı Hal karşısına,

4.- İş Mahkemeleri ve Asliye Ticaret Mahkemeleri, Balgat’ta, otel olarak yapılan ve giriş katının tamamında İkbal lokantalarının bulunduğu binaya (Bu yüzden buraya İkbal Adliyesi denmektedir),

5.- Tüketici, Sulh Hukuk ve Asliye Hukuk Mahkemeleri, Dışkapı’da, fetönün yurt binası olarak yaptırdığı söylenen garip bir binaya,

6.- İdare ve Vergi Mahkemeleri, Cepa AVM arkasına, 

7.- Bölge İdare Mahkemeleri, Beştepe’ye

8.- Diğer bir kısım Bölge İdare Mahkemeleri, Mithatpaşa Caddesine,

9.- Yargıtay Başkanlığı, Bakanlıklar’da üç ayrı binaya ve bir kısmı Dikmen ve Kavaklıdere’ye,

10.- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Bakanlıklar, Dikmen ve Kavaklıdere’ye,

11.- Danıştay, Kızılay’dan, Eskişehir yoluna,

12.- YSK, eski Danıştay binası yıkılarak aynı şekilde yapılan yeni binasına,

13.- Bölge Adliye Mahkemeleri, Söğütözü’ne, taşınmıştır.

Adliye olarak yapılmayan, özel kişi ve şirketler tarafından otel, motel, işyeri, yurt olarak yapılan bu binalar büyük tehlikeler de arzetmektedir. Üç, dört kişilik asansörlerinin önünde uzun kuyruklar oluşmaktadır. Çok katlı binalardan bir kısmının yangın merdiveni yoktur. Duruşma salonları, binanın orta yerinde bölmeler halinde sonradan yapılmış olup tek bir penceresi bulunmamaktadır.

Adliye girişleri küçük ve dar olduğu için, oluşan kuyruklar adliye dışına taşmakta, güvenlik bölümünde uzun süre beklenmekte, duruşmalar kaçırılmaktadır. Elektronik güvenlikten zor bela içeri girebilenler, içeri girerken çözülen pantolon kemerlerini takmağa çalışmakta, kimi pantalonunu çekmekte, kimi abdesthaneden çıkmış gibi ayakkabısını giymekte, yürüyen raylar üzerine yığılan çantalar kapanın elinde kalmaktadır.

İşte Başkent Ankara Adliyelerinin durumu budur. Adliyeleri bu duruma getiren zihniyet, şimdi de yargı reformu yapacaktır.

Yargı reformu taslağı denilen belgede, şu anda göze çarpan en önemli noksanlar; öğrenimin her kademesinin, özellikle “Hukuk Eğitiminin” nitelikli olması için kural ve koşulların getirilmemiş olması, eğitim sistemi değişmeden, Hukuk Fakültelerinin 5 yıla çıkarılması, mesleğe giriş için aşılamayacak engeller konulması, yargı sınıfına giremeyenlerin katiplik ve polisliğe yönlendirilmesi, hakim ve savcılara mesleki sorumsuzluk tanınması, arabulucu, uzlaşmacı gibi bir takım yeni kuruluşlarla yargının özelleştirilmesi, Hakim ve Savcı gibi hukuk mesleğinin değişik bir yönünü icra eden kişilerin Avukatlığa girmelerinde bir yaş sınırı getirilmemesi ve bir başka işten emekli olduktan sonra bile Avukatlığa girebilmeleri gibi başlıklarda toplanabilir.

Kadına şiddeti içeren maddelerin basit suçlar arasına alınıp, bu suçu işleyenlere verilecek cezanın, para cezasına çevrilebilmesine kapı açılması ise en dikkat çekici reform maddeleri arasında bulunmaktadır.

Yargı reformundan söz edildiği günümüzde, Başkent Ankara’nın merkez adliyesi dağınıklığı ve getirilecek olan reformun bazı maddelerinin tablosu bu şekilde çizilebilir.
 

Av.A.Erdem AKYÜZ

Hukukun Egemenliği Derneği

Kurucu ve Onursal Genel Başkanı