Açıklamada, "Uğur Dündar tarafından sunulan Halk Arenası adlı programın 21 Aralık 2018 tarihli bölümüne katılan Müjdat Gezen ve Metin Akpınar’ın Türkiye Cumhuriyeti Devleti Cumhurbaşkanını hedef alarak hakaret içerikli sözler söyleyip darbe ve ölüm tehdidinde bulundukları yönünde medyada haberler yer aldığının 22 Aralık 2018 tarihinde öğrenilmesi üzerine 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 160. maddesi uyarınca işin aslını araştırmak ve sorumlular hakkında yasal gereğine tevessül etmek amacıyla soruşturma başlatılmış ve ilgili programa ait kayıtlar açık kaynaklardan temin edilerek muhafaza altına alındıktan sonra dökümü yapılmak üzere bilirkişiye tevdi edilmiştir" denildi.

"AKPINAR VE GEZEN'E ADLİ KONTROL KARARI VERİLMİŞTİR"

Açıklamada,"Bu soruşturma kapsamında 23 Aralık 2018 tarihinde Kadıköy İlçe Emniyet Müdürlüğüne müzekkere yazılarak şüphelilerin savunmaları alınmak üzere Cumhuriyet Başsavcılığımızda hazır edilmeleri yönünde talimat verilmiştir. Sunulan bilirkişi raporunda yer alan konuşmalar değerlendirilerek şüpheli Müjdat Gezen hakkında "Cumhurbaşkanına Hakaret" (TCK m.299), şüpheli Metin Akpınar hakkında ise "Halkı T.C. Hükümetine Karşı Silahlı İsyana Tahrik" (TCK m.313/1) "Cumhurbaşkanına Hakaret "(TCK m.299), "Halkın Bir Kesimini Aşağılama" (TCK m.216/2) ve "Suçu ve Suçluyu Övme" (TCK m.215) suçlarından adli işlem yapılmıştır. 24 Aralık 2018 günü saat 11.00 civarında adliyemizde hazır olup ifadeleri alınan şüphelilerden Müjdat Gezen, "Cumhurbaşkanına Hakaret" suçundan, Metin Akpınar ise "Halkı T.C. Hükümetine Karşı Silahlı İsyana Tahrik ve Cumhurbaşkanına Hakaret" suçlarından adli kontrol talebiyle Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğine sevk edilmiş, her iki şüpheli hakkında “yurt dışına çıkışı yasaklanmak" ve "Haftada bir gün karakola imza vermek" suretiyle adli kontrol kararı verilmiştir" ifadelerine yer verildi.
 

İFADELER

Bir televizyon kanalında söylediği sözler nedeniyle hakkında soruşturma başlatılan ve çıkarıldığı mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakılan Metin Akpınar ve Müjdat Gezen’in savcılık ve mahkemedeki ifadeleri ortaya çıktı. İki sanatçı da "Cumhurbaşkanıma hakaret kastım yoktu” diyerek suçlamaları kabul etmediği öğrenildi.

Metin Akpınar ve Müjdat Gezen hakkında bir televizyon programındaki söylemleri nedeniyle soruşturma başlatılmıştı. Soruşturma kapsamında adliyeye getirilen Metin Akpınar ve Müjdat Gezen adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

“Temennilerimi dile getirdim”

Akpınar ve Gezen’in savcılık ifadeleri de ortaya çıktı. Akpınar ifadesinde, “Ben yaptığım konuşmada bana ait olan bir sözü söylemedim. Bu sözler tamamen demokrasinin tarifi, akademisyenler tarafından dile getirilmiş çeşitli demokrasi tanımıdır. Birbiriyle aynı düşünmeyenlerin şiddet unsuru kullanmaksızın birlikte yaşayabildikleri rejimin adı demokrasidir. Bu açıklamaya ulaşmakta benim samimi temennimdir. Temennilerimi dile getirmek için bu şekilde bir açıklama yapmıştım. Aslında çağdaş demokrasinin tanımını yapmış oldum. Allah korusun bu rejimin dışına çıkılırsa güzel ülkemize yazık olur” dedi.

“Medyanın yorumladığı gibi sayın Cumhurbaşkanımızı hedef göstermek gibi bir niyetim ne aklımdan ne de gönlümden geçer. Ben Sayın Cumhurbaşkanımızı kastederek bu cümleleri kullanmadım” diyen Akpınar, “Söylediklerim açık ve nettir. Söylediklerimin arkasındayım. Burada Çağdaş Demokrasi tanımında olduğu birbirleriyle aynı düşünmeyenlerin birlikte yaşayabilmelerinin örneğidir diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

“Cumhurbaşkanına hakaret kastım yoktur”

İfadesinin devamında, “Benim Ak Partiye oy verenlerin karbonhidrat kafalı olduklarına ilişkin bir imalı konuşmam söz konusu değildir. Ben o konuşmamda milletimizin bir bölümünün karbonhidratla beslenmeye mecbur bırakılmasına karşı çıktığım için, ‘Toplumumuzun büyük bir bölümü karbonhidratla beslenmek zorunda bırakılmıştır’ diye söylemiştim. Bu sözlerimde Ak Partiye oy verenlere karşı olarak kastım veya imalı konuşmam söz konusu değildir. Özlemim bütün Türk toplumunun proteinle beslenmesidir. Ben üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Cumhurbaşkanıma hakaret kastım yoktu. Yine Türkiye Cumhuriyeti Hükumetine karşı silahlı bir isyanda da bulunmadım. Halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmedim. Suç ve suçluyu da övmedim” diyerek suçlamaları reddetti.

“Söylediğim sözlerin arkasındayım”

Metin Akpınar mahkemedeki sorgusunda ise, “Söylediğim sözlerin arkasındayım. Silah zoruyla söylemedim. Medyanın yanlış yorumlamasına karşı bir iki açıklamada bulunmam gerekti. Söylediğim sözler tarihte yaşadığımız yanlış yönetimlerin sonuçlarıdır. Bunların tekrar yaşanmaması için belirttiğim sözlerdir. Yoksa ben Cumhurbaşkanına karşı hakaret içeren bir söz kullanmadım” dedi.

Müjdat Gezen ise savcılık ifadesinde, "Bu konuşma mizah olsun diye söyledim. Benim her hangi bir Cumhurbaşkanına hakaret etme kastım yoktur. Cumhurbaşkanı grup toplantısında ’Bu Kadıköy’de oturanlar kaymak tabakadır. Türkiye yıkılsa umurlarında değildir’ demiştir. Ben de Kadıköy’de oturduğumdan dolayı bu durumu eleştirmek amacıyla bu sözleri söyledim. Dediğim gibi benim Cumhurbaşkanına hakaret kastım yoktur. Bu söylediğim sözler birebir doğrudur. Fakat hakaret kastıyla söylenmiş sözler değildir. Ben tiyatrocuyum. Sahnede de bu cümleyi bire bir kullanıyorum. Çünkü tiyatrom Kadıköy’dedir. Kadıköy’de tiyatromda komedi oyununda bu sözleri orada da söylüyorum. Söylememdeki amaç mizahi bir eleştiridir. Kimseye hakaret etme kastım yoktur. Cumhurbaşkanına da asla hakaret kastım yoktur. Ben üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum” ifadelerini kullandı. (İHA)

ADLİYEYE POLİS GÖTÜRDÜ

Metin Akpınar'ın Kadıköy'deki evine sabah saatlerinde polis ekibi geldi. Polislerin içeriye girmesini ardından Akpınar tek başına dışarıya çıktı. Metin Akpınar, "Savcı bey çağırdı. İfade vermeye gidiyoruz" dedi. Metin Akpınar, sivil polis aracına binerek Anadolu Adalet Sarayı'na götürüldü.

Hakkında başlatılan soruşturma kapsamında ifadeye çağrılan Müjdat Gezen de, Anadolu Adalet Sarayı'na götürüldü. Gezen'in Kadıköy'deki evine sabah saatlerinde polis geldi. Müjdat Gezen, ifadesi alınmak üzere Anadolu Adalet Sarayı'na götürüldü. 

SORUŞTURMA AÇILDI

İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, sanatçılar Metin Akpınar ve Müjdat Gezen hakkında ‘Cumhurbaşkanı’nı hedef alarak hakaret içerikli sözler söyleyip darbe ve ölüm tehditinde bulunmak’ iddiasıyla soruşturma başlattı. İki sanatçı savunmaları alınmak üzere savcılığa davet edildi.

Konuyla ilgili İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcısı İsmail Uçar imzasıyla yapılan yazılı açıklamada, "Bazı basın organları ile sosyal medya hesaplarında Uğur Dündar tarafından sunulan Halk Arenası adlı programın 21.12.2018 tarihli bölümüne katılan Müjdat Gezen ve Metin Akpınar’ın Türkiye Cumhuriyeti Devleti Cumhurbaşkanını hedef alarak hakaret içerikli sözler söyleyip darbe ve ölüm tehdidinde bulundukları yönünde haberler yer aldığının tespiti üzerine 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 160. maddesi uyarınca işin aslını araştırmak ve sorumlular hakkında yasal gereğine tevessül etmek amacıyla 22.12.2018 tarihinde soruşturma başlatılmış ve her iki şüpheli savunmaları alınmak üzere Cumhuriyet Başsavcılığımıza davet edilmiş olup, keyfiyet tüm basın/yayın kuruluşları ile kamuoyuna saygıyla duyurulur" denildi. (İHA)

ERDOĞAN ÇOK SERT TEPKİ GÖSTERMİŞTİ

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, bugün Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) 2018 Yılı Mali Genel Kurul’unda Akpınar’a yüklenerek, “İşte şimdi de yayın organları vasıtasıyla beni ipe götüreceklermiş. Bunu sanatçı görünümü altındaki müsveddeler yapıyorlar. Yahu senin her yerin sanatçı olsa ne yazar. Kalkacaksın sen bu ülkenin Cumhurbaşkanını ipte sallandıracaksın, şimdi git bunun yargıda bedelini öde. Biz bu yola farklı çıktık, beni ipe götüreceksin… Yahu senin haddine mi? Biz şehadete inanmış insanlarız ve biz bunların bedelini rahatlıkla ödemeye hazır insanlarız. Bunun bedelini yargıda ödeyecekler” demişti.

AKPINAR, NE DEMİŞTİ?

Akpınar, Halk TV’de Uğur Dündar’ın sunduğu Halk Arenası programında “Bireylerin geleceklerini tayin edecekleri rejim demokrasidir. Bu kargaşadan kurtulmamızın tek çaresi de demokrasi diye düşünüyorum. Oraya ulaşabilirsek ne ala, kavga, dövüş olmaz biz bu işin içinden çıkarız. Ulaşamazsak her faşizmin karşılaştığı gibi belki liderini ayağından asarlar, belki mahzenlerde zehirlenerek ölür, belki adı geçen başka liderlerin yaşadığı gibi kötü sonları yaşayabilir ama bize yazık olur, biz harap oluruz” demişti.