Konu:
İmar planlarının iptali istemiyle açılan bir davada, Danıştay 6. Dairesi önemli bir karara imza attı. Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2021/8192 E. , 2022/1087 K. sayılı kararın tamamını aşağıda linkten ulaşabilirsiniz.
Dava, 2005 yılında kesinleşmiş bir imar planına karşı 2021 yılında açıldı. İlk derece ve bölge idare mahkemeleri, 14/02/2020 tarihli 7221 sayılı Kanun'un 6. Maddesi ile 3194 sayılı İmar Kanun’un 8. Maddesinde yapılan değişiklik ile “Kesinleşen imar planları veya parselasyon planlarına karşı kesinleşme tarihinden itibaren her halde beş yıl içinde dava açılabilir.” kuralı gereğince imar planının 2005 yılında kesinleştiği davanın 2021 yılında açıldığı, her halde 5 yıllık sürenin geçtiğinden bahisle davayı süre yönünden reddetti.
Danıştay Ne Dedi?
Danıştay’ın yerleşik içtihatlarında 3194 sayılı Yasanın 18. maddesi uyarınca yapılan parselasyon işlemi, parseli ilgilendirdiğinden bireysel işlemdir. Parselasyona dair yapılan planlar ilan edilir ancak bununla yetinilmez ilgilisine yazılı olarak tebliğ edilmelidir. Parselasyon planı ilgilisine tebliğe çıkarılmadıysa veya tebliğe çıkarılıp usulüne uygun tebliğ edilmediyse; ilgili kişinin öğrendiği tarihten itibaren palanların iptali dava edilebilir.
Davacı, 15.11.2005 tarihinde onaylanan 1/1000 ölçekli uygulama imar planına karşı başka bir deyişle 2005 yılında kesinleşen imar planı hakkında 01.12.2020 tarihli imar durum belgesi düzenlenmesi talep etmiştir. Bu talep üzerine 03.12.2020 tarihli imar durum belgesi düzenlenmiş ve davacıya 20.01.2020 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davacı iş bu davayı dava açma süresi içinde 10.02.2021 tarihinde açmıştır.
Danıştay, bu 5 yıllık sürenin geriye dönük şekilde uygulanamayacağını vurguladı. Yani, bu düzenleme 1 Temmuz 2020 tarihinden önce kesinleşmiş imar planları için geçerli değildir.
Gerekçeler:
- Kanunlar kural olarak geriye yürümez.
- Hukuki güvenlik ve kazanılmış haklara saygı ilkeleri gereği, yeni bir düzenleme geçmiş işlemleri etkileyemez.
İlgili kişiler, imar planı kendilerine uygulandığında (örneğin imar durumu belgesi verildiğinde, parselasyon planları kendilerine tebliğ edilmediğinde veya tebliğe çıkarıldığı ancak usulüne uygun tebliğ edilmediğinde) dava açma hakkına sahiptir.
Sonuç:
Danıştay, dava süresinde açıldığı için süre aşımı gerekçesiyle verilen ret kararını bozdu. Böylece davacının, geçmişte yapılmış ve kesinleşmiş imar planına göre yapılan parselasyon işleminin kendisine bildirildiği tarihi esas alarak imar planına karşı dava açabileceği kabul edilmiş oldu. Danıştay bu kararı ile hukuki güvenlik ilkesinin gereği olan hukuk kurallarının öngörülebilir olmasını, bu durumda bireylerin tüm eylem ve işlemlerinde devlete güven duyabileceğini açıklamıştır.
Önemli Not:
Bu karar, özellikle uzun süre önce yapılan ve tebliğ edilmeyen imar veya parselasyon planlarına karşı hak arayan kişiler açısından emsal niteliktedir.
>> Danıştay 6. Daire Başkanlığı'nın 2021/8192 E., 2022/1087 K. sayılı kararı
Av. Melek ACU





