Aralarında İstanbul Barosu Genel Kurulu'nda başkan adayları olan Hasan Kılıç, Gökhan Ari, Sezin Uçar ve Ata Yazıcıoğlu'nun da bulunduğu bir grup avukat, İçişleri Bakanlığı'nın genelgesi ile koronavirüs tedbirleri kapsamında 1 Aralık tarihine kadar ertelenen İstanbul Barosu Genel Kurulunu yapmak için Haliç Köprüsü altında toplandı. Güvenlik güçleri, genel kurulu yapmak üzere Haliç Köprüsü'nden kongrenin yapılacağı Haliç Kongre Merkezi'ne kadar yürüyen avukatları içeriye almadı. Polis, Beyoğlu İlçe Seçim Kurulu tarafından bu hafta yapılması gereken genel kurulun iptal edildiğini belirterek, avukatları Haliç Kongre Merkezi'ne almayacağını ifade etti. Bunun üzerine avukatlar, Haliç Kongre Merkezi'nin girişinde basın açıklaması yaptı. 

SEÇME VE SEÇİLME HAKKINA MÜDAHALE

İstanbul Barosu'na bağlı avukatlar grubu adına basın açıklamasını okuyan avukat Selin Aksoy, İçişleri Bakanlığının 2 Ekim tarihli genelgesini hatırlatarak, aynı gün Beyoğlu 1. İlçe Seçim Kurulunun, aynı gerekçeyle İstanbul Barosu genel kurulunu iptal ettiğini söyledi.

Aksoy, baro genel kurullarını erteleme ve iptal kararlarının, avukatların örgütlenme, seçme ve seçilme haklarına müdahale olduğunu savundu.

Salgın tedbirlerine dair sadece kılavuz kararlar alma yetkisi olan kurulların, Anayasa ile kurulan baroların organlarına müdahale etme, genel kurullarına ilişkin kanun hükmünü ortadan kaldırma veya değiştirme yetkisi olmadığını öne süren Aksoy, şöyle konuştu:

"298 sayılı Kanun ile 1136 sayılı Avukatlık Kanunu ve Yüksek Seçim Kurulu'nun 2008'de verdiği bir ilke kararı uyarınca, İlçe Seçim Kurullarının, meslek kuruluşlarının genel kurullarına dair bir erteleme ve iptal yetkisi yoktur. İlçe Seçim Kurullarının tek yetkisi oylama işlemine nezaret etmekten ibarettir. İlçe Seçim Kurullarının görev ve yetki gasbı niteliğindeki baro genel kurullarını iptale, ertelemeye dair kararları ile, İçişleri Bakanlığının kanuna aykırı genelgesine meşruiyet kazandırılması mümkün değildir.

Avukatlık Kanunu geçici 23. madde hükmü, Ekim ayının ilk haftası baro genel kurullarının tamamlanmasını zorunlu kılmaktadır. Genelge, İl Hıfzısıhha Meclisi veya İlçe Seçim Kurullarının kanun hükmünü geçersiz kılma veya değiştirme gücü yoktur. Normlar hiyerarşisi ve kuvvetler ayrılığı ilkesi gereği, bir yasa hükmünü sadece yasama meclisi değiştirebilir."

BARO PROTESTO EDİLDİ

Avukatlar, İstanbul Barosu'nun, İçişleri Bakanlığı genelgesi ile genel kurulun ertelenmesine sessiz kalmasını Baro önünde yaptıkları eylemle protesto etti.

AÇIKLAMA ENGELLENMEYE ÇALIŞILDI

Polis, açıklamaya dakikalar kala İstanbul Barosu'nun önünü otobüslerle tamamen kapattı. İstiklal Caddesi'ndeki bir çok sokakta kapatılırken sadece baronun yanında bulunan dar sokak açık bırakıldı.

Ortak basın açıklamasını okuyan Selin Aksoy, yargının kurucu unsuru, "bağımsız savunmayı serbestçe temsil eden" avukatlar olarak baroların genel kurullarının, hukuk ve yasa tanımaz yönetim anlayışı ile engellenmesi nedeniyle açıklama yaptıklarını söyledi.

İçişleri Bakanlığı'nın 2 Ekim 2020 tarihli genelgesi ile pandemi gerekçe gösterilerek, baro genel kurullarının 1 Aralık tarihine kadar erteleneceğini ve yine aynı gün Beyoğlu 1'inci İlçe Seçim Kurulu aynı gerekçe ile İstanbul Barosu genel kurulunun iptali kararını hatırlatan avukat Aksoy, baro genel kurullarını erteleme ve iptal kararlarının avukatların örgütlenme, seçme ve seçilme haklarına müdahale olduğunu söyledi.

Aksoy, bu kararların baroların ve avukatların bağımsızlığının yok edilerek; esasta savunma hakkının ve yürütmenin yargı eliyle denetlenmesinin ayakta kalan dayanaklarının da çökertilmesi girişimi olduğunu vurguladı.

Aksoy, "Böylece kuvvetler ayrılığı ilkesinin tüm kırıntılarının yok edilerek, hukuk ile sınırlanmamış bir keyfilik rejiminin önündeki tüm engeller ortadan kaldırılmak istenmektedir" diye konuştu.

Avukatların ve baroların sözünün polis zoru ile engellendiği bir zeminde, çoklu baroların kurulması ve Türkiye Barolar Birliği'nde, avukatların nispi temsili ilkesini değiştiren yasa değişikliği yapıldığını hatırlatan Aksoy, "Anayasa Mahkemesi üzerinde baskı kurularak, Anayasa'ya aykırı yasanın tasdiki sağlanmıştır. Ancak, tüm iktidar olanaklarına, teşviklerine ve özellikle kamu avukatlarının baskıyla yönlendirilmesine rağmen, avukatlar yandaş barolara rağbet etmemiştir. Yandaş barolara zaman kazandırılmak istenmektedir" diye konuştu.

Hıfzısıhha Meclisleri, halk sağlığıyla ilgisiz, siyasi iktidarın ihtiyaçları doğrultusunda kararlar verdiğini söyleyen Aksoy, Hıfzısıhha Meclisi'nin Anayasa ile kurulan baroların organlarına müdahale etme, genel kurullarına ilişkin kanun hükmünü ortadan kaldırma veya değiştirme yetkisi olmadığı söyledi.

Aksoy, "Avukatlık Kanunu geçici 23. madde hükmü, Ekim ayının ilk haftası baro genel kurullarının tamamlanmasını zorunlu kılmaktadır. Genelge, İl Hıfzısıhha Meclisi veya İlçe Seçim Kurulları'nın kanun hükmünü geçersiz kılma veya değiştirme gücü yoktur. Normlar hiyerarşisi ve kuvvetler ayrılığı ilkesi gereği, bir yasa hükmünü sadece yasama meclisi değiştirebilir" diyen Aksoy, barolara, avukata ve savunmaya yönelik nereden ve kimden gelirse gelsin her türlü darbeci, hukuk ve yasa tanımaz müdahaleye karşı mücadeleye devam edeceklerini söyledi.

Aksoy son olarak, tüm meslektaşlarına seslenerek baroların bağımsızlığına yönelik kanunsuz müdahaleye karşı ortak tutum almaya çağrısında bulundu.

Açıklamanın ardından 10 Ekim 2015'te bombalı saldırısı sonucu yaşamını yitirenlerin anısına saygı duruşunda bulunuldu.

Açıklamaya katılan avukat meslek örgütleri şunlar:

*Avukat Hakları Grubu

*Avukat Hareketi

*Avukatlar Sendikası

*Çağdaş Avukatlar Grubu

*Çağdaş Hukukçular Derneği İstanbul Şubesi

*Demokrasi İçin Hukukçular

*Hukuk Hareketi Platformu

*Hukukta Sol Tavır Derneği

*Kartal Hukukçular Derneği

*Katılımcı Avukatlar

*Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubu Yükseliş Hareketi

*Özgürlükçü Demokrat Avukatlar

*Özgürlük İçin Hukukçular Derneği İstanbul Şubesi