TBB, 2022 YKS Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzu'nda, hukuk fakültelerine girişte başarı sıralaması şartının 125 bine düşürülmesine tepki gösterdi.

TBB'den yapılan yazılı açıklama şöyle: 

HUKUK SİSTEMİMİZİN VE MESLEĞİMİZİN KADERİNİ KEYFİ KARARLARA BIRAKMAYACAĞIZ! 

Bugün kamuoyuna açıklanan 2022-YKS Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzu’nda; hukuk fakültelerine girişte başarı sıralaması şartının 125 bine düşürüldüğü görülmüştür. Bu uygulama, Yükseköğretim Kurulunun (YÖK) 11.02.2021 tarihli kararına, 16.02.2021 tarihli duyurusuna ve henüz bu yılın başında bu sınavda geçerli olmak üzere yayınlanan ÖSYM Başvuru Kılavuzu’na dolayısıyla hukuka açıkça aykırıdır.

Hiçbir şüpheye yer bırakmamak adına açık ve net bir şekilde ifade ediyoruz: Hukuk eğitimi ve avukatlık mesleği kişilerin ya da kurumların keyfi kararlarına ve uygulamalarına terk edilemeyecek kadar değerli ve önemlidir.

Bu sebeple;

1-) ÖNCELİKLE TERCİHTE BULUNACAK ÖĞRENCİLERİ VE AİLELERİ HAK KAYIPLARINA KARŞI UYARIYORUZ. Türkiye Barolar Birliği tarafından bugün bahse konu idari işlemin yürütmesinin durdurulması ve iptali istemli dava açılmıştır. Bu tercih döneminde 100 bin başarı sıralamasının altında kalıp hukuk fakültelerini tercih edecek öğrencilerin söz konusu dava sonuçlanana kadar yapacakları işlemlerden dolayı hak kayıpları yaşamaları kuvvetle muhtemeldir. YÖK Genel Kurul kararı ile duyuruları ve başvuru klavuzu kapsamında süreçte kendileri bakımından bir kazanılmış hak söz konusu olmayacaktır.

2-) Avukatlık Kanunu’nun 24. maddesi uyarınca Barolarımızın yargının kurucu unsuru olan avukatlık mesleğinin önem ve vakarına uygun olarak meslek becerisi edindirecek bir staj eğitimi dönemi sağlama yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu yükümlülüğün eksiksiz ve layıkıyla yerine getirilmesi bakımından stajyer sayılarının belirlenmesinin de Baro Genel Kurulları yetkisinde olduğu düşünülmektedir. Bu kapsamda Barolarımızın önümüzdeki Ekim ayında yapılacak Genel Kurullarında, bu dönem hukuk fakültelerine 100 bin başarı sıralamasının altında yer almak suretiyle girmiş olanların staj başlangıçlarının yapılıp yapılmayacağının stajyer sayısının belirlenmesi kapsamında değerlendirilmesine ilişkin gündem başlığı oluşturmaları önerilecektir.

3-) Konuyla ilgili diğer tedbirler gerek yönetimsel kararlarla gerekse Staj Yönetmeliği’nde değişiklikler yapılmak suretiyle Türkiye Barolar Birliği tarafından alınacaktır.

Tüm bu durumun müsebbibinin öngörülebilirlikten yoksun hukuksuz kararları alanlar olduğunu, mesleğimizin ve hukuk sistemimizin kaderini kimsenin keyfi kararlarına bırakmayacağımızı, ilgili mercilerin ve kamuoyunun bilgisine sunarız.

Saygılarımızla,

Türkiye Barolar Birliği

DİLEKÇE ŞÖYLE;

DANIŞTAY İLGİLİ DAİRE BAŞKANLIĞINA

Duruşma İstemlidir.

Yürütmenin Durdurulması Taleplidir.

DAVACI : Türkiye Barolar Birliği
Oğuzlar Mah. Av. Özdemir Özok Sokak No:8 Balgat/ANKARA

VEKİLİ : Avukat Özge Özder
Aynı adreste.

DAVALI : 1- Yükseköğretim Kurulu
Üniversiteler Mah. 1600. Cad. No:10 Bilkent ANKARA

2- T.C. Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı
Üniversiteler Mahallesi İhsan Doğramacı Bulvarı No: 1 Bilkent / ANKARA

D. KONUSU : 19.07.2022 tarihinde yayımlanan 2022 Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzunda yer alan hukuk fakülteleri başarı sıralamasının 125.000’e indirilmesine ilişkin işlem ile söz konusu kılavuzun yayımlanmasının dayanağını oluşturan ilgili Yükseköğretim Genel Kurul kararının davalının savunması alınmadan öncelikle Yürütmesinin Durdurulmasına devamla İPTALİNE karar verilmesi dava ve talebimizdir.

ÖĞRENME TARİHİ : 19.07.2022

AÇIKLAMALAR VE İPTAL NEDENLERİ

I- DAVA AÇMA EHLİYETİ HAKKINDA AÇIKLAMALARIMIZ :

Bilindiği üzere, Anayasa’nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti, insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, eylem ve işlemleri hukuka uygun olan, her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, hukuk güvenliğini sağlayan, Anayasa’ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan, Anayasa ve yasalarla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık olan devlettir. Anayasa’nın 135. maddesinin birinci fıkrasına uyarınca, “Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve üst kuruluşları; belli bir mesleğe mensup olanların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleri ile ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlakını korumak maksadı ile kanunla kurulan ve organları kendi üyeleri tarafından kanunda gösterilen usullere göre yargı gözetimi altında, gizli oyla seçilen kamu tüzelkişilikleridir”.

Türkiye Barolar Birliği, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 109. maddesinin 1. fıkrasına göre bütün baroların katılmasıyla oluşan; tüzel kişiliğe sahip kamu kurumu niteliğinde bir meslek kuruluşu olup, Anayasa’dan kaynaklanan görev, hak ve yetkisinin yanında Avukatlık Kanunu’nun “Birliğin Görevleri” başlıklı 110. maddesinin 3. bendinde ifade edilen “Baro mensuplarının genel menfaatlerini ve mesleğin ahlak, düzen ve geleneklerini korumak”, 11. bendinde ifade edilen “kanunların avukatlara tanıdığı hakların gerçekleşmesine ve yüklediği görevlerin tam ve şerefli bir şekilde yerine getirilmesine çalışmak” ve 17. bendinde yer alan “hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını savunmak ve korumak, bu kavramlara işlerlik kazandırmak” görevi ve Avukatlık Kanunu’nun 121/18. maddesi gereğince de; “mesleğe ve meslek mensuplarına yönelik hak ihlallerine karşı avukatlık mesleğini ve meslektaşlarını savunmak ve bu konularda her türlü yasal ve idari girişimlerde bulunmak” yükümlülüğü bulunmaktadır.
Türkiye Barolar Birliği, kurulduğu günden bu yana yasaların bir meslek kuruluşu olarak kendisine yüklediği görevlerinin yanında, toplumun hukuki sorunlarıyla ilgili görüş ve önerileriyle de Türk hukuk sisteminin gelişmesine katkı sağlamış olup, sağlamaya da devam edecektir.

Aşağıda açıklanan nedenler uyarınca iptal davasına konu ettiğimiz işlemin uygulanması halinde anayasal güvence altında bulunan temel hak ve özgürlükler ile meslektaşlarımız ve avukatlık mesleği zarar göreceğinden, kanun koyucunun müvekkil Türkiye Barolar Birliği’ne verdiği görev ve yetki uyarınca, müvekkil Birliğin dava açma hak ve yetkisi bulunmaktadır. Zira;

Savunma mesleği olan avukatlık mesleğinin niteliğinin hukuk eğitimi ile artırılmış olması; başta vatandaşın savunma hakkı olmak üzere adil yargılanma hakkı ve alt ilkelerine işlerlik kazandıracaktır.

II- ESASA İLİŞKİN AÇIKLAMALAR VE İPTAL NEDENLERİ:

19.07.2022 tarihinde yayımlanan 2022 Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzu ile hukuk fakültelerinde başarı sıralamasının 100.000 iken 125.000 olarak değiştirilmiş olduğu öğrenilmiştir.
Başarı sıralamasının düşürülmesine yönelik YÖK kararı tarafımıza tebliğ edilmediği gibi kamuoyu ile de paylaşılmamıştır. Bu sebeple başarı sıralamasının düşürülmesine yönelik işlem paylaşılan kılavuz ile öğrenilmiş olup hukuk eğitiminin kalitesinin arttırılmasında büyük önemi haiz olan başarı sıralamasının düşürülmesinin hiçbir gerekçesi ve dayanağı bulunmamaktadır.

Aşağıda açıklayacağımız sebeplerle işbu işlemin öncelikle yürütülmesinin durdurulması ve devamla iptaline karar verilmesi gerekmektedir.

1-) Yükseköğretim Kurulu Tarafından Daha Önce Alınan Karara, ÖSYM Tarafından Yayınlanan Başvuru Kılavuzuna ve Hukuki Öngörülebilirlik İlkesine Aykırı Olarak Başarı Sıralaması Düşürülmüştür.

Yükseköğretim sistemimizde eğitim-öğretimin niteliğinin arttırılması için meslek icrasına yönelik bazı programlara öğrenci kabulünde “başarı sırası” uygulaması başlatılmış ve ilk olarak tıp ve hukuk programlarında başarı sırası sınırları belirlenmiştir.

Başarı sırası uygulaması ile ilgili davalı Kurum tarafından https://www.yok.gov.tr/Sayfalar/Haberler/2021/hukuk-fakultesi-basari-sarti.aspx adresinde yer alan ve dilekçemiz ekinde sunulu 16.02.2021 tarihli açıklamada; hukuk fakültelerindeki asgari yeterlilikler konusunda alınan tedbirlere devam edildiği ve asgari yeterlilikler konusunda son derece hassas davranıldığı, Adalet Bakanlığının talebi de dikkate alınarak YÖK Genel Kurulunun 11.02.2021 tarihli kararı ile hukuk fakültelerine yerleşmedeki başarı sıralaması şartının 2021-2022 yılı öğrenci yerleştirmelerinde geçerli olmak üzere 125.000’den 100.000’e yükseltildiği, YÖK olarak tedriciliğe önem verildiği bu bağlamda da hem üniversiteye hazırlanan adayları ve ailelerinin beklentilerinin ve idareye olan güvenin korunması hem de vakıf üniversitelerinin gerekli tedbirleri almaları ve kontenjan planlamalarını gerçekçi, daha rasyonel ilkeler çerçevesinde yapmasına fırsat tanınması için hukuk fakültelerine girişte aranılan başarı sıralaması şartının 100.000’e yükseltilmesine, fakat bu değişikliğin, 2022 yılında yapılacak YKS sınavında uygulamaya girmesine karar verildiği kamuoyu ile paylaşılmıştır.

Aynı açıklamada yine “Rasyonel ve bilimsel planlamalar" sonucunda tahsis edilen hukuk fakültesi kontenjanlarına, 190.000 başarı sıralamasının geçerli olduğu 2019 yılında 15.721; başarı sıralaması şartının 125.000'e yükseltildiği 2020 yılında ise 15.070 öğrencinin yerleştiği, diğer bir ifade ile yeni YÖK'ün Türk yükseköğretim sistemine kazandırdığı başarı sıralaması şartının kendi içinde kontenjan planlamasına da kalite odaklı katkı sağladığının görüldüğü vurgulanmıştır.

Davalı Kurul’ca, baraj uygulamasının ve başarı sıralamasının yükseltilmesinin yararı bu şekilde dile getirilmiş ve 100.000 başarı sıralaması şartının 2022 yılında yapılacak YKS sınavında uygulamaya başlanmasına karar verildiği bildirilmiştir.

Yine https://dokuman.osym.gov.tr/pdfdokuman/2022/YKS/kilavuz_11022022.pdf adresinde yayımlanan 2022 yılı Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) Kılavuzunda yer alan Tablo 1G ile hukuk programlarına yerleştirme işlemlerinde başvuru için başarı sıralaması en düşük 100 bininci (100.000) olarak açıklanmıştır.

Bununla birlikte 19.07.2022 tarihinde https://www.osym.gov.tr/TR,23868/2022-yks-yuksekogretim-programlari-ve-kontenjanlari-kilavuzunun-yayimlanmasi-19072022.html adresinde yayımlanan 2022 Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) Yükseköğretim Programları Ve Kontenjanları Kılavuzunda Tablo 1B ile hukuk programlarına yerleştirme işlemlerinde başvuru için başarı sıralaması en düşük 125 bininci (125.000) olarak açıklanmıştır.

Yükseköğretim Kurulunca yukarıda paylaşılan karar ve açıklama ile de başarı sıralaması şartının yükseltilmesinin önemine açıkça vurgu yapılmış, bu yönde karar alınmış ve buna uygun olarak Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) Kılavuzunda 100.000 olarak başarı sıralamasına yer verilmiş iken sınav yapıldıktan sonra tercih aşamasında yayımlanan 2022 Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzu ile başarı sıralamasının 125.000’e çıkarılmış olması hukuk devletinin temel ilkelerinden olan hukuki öngörülebilirlik ilkesini ortadan kaldırmaktadır.

Nitekim Anayasa’nın 2. maddesinde “Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde; insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir” hükmüne yer verilmektedir.

Anayasa’nın 2. maddesinde yer alan hukuk devletinin temel ilkelerinden biri “belirlilik”tir. Bu ilkeye göre, yasal düzenlemelerin hem kişiler hem de idare yönünden herhangi bir duraksamaya ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde açık, net, anlaşılır ve uygulanabilir olması, ayrıca kamu otoritelerinin keyfi uygulamalarına karşı koruyucu önlem içermesi de gereklidir.

Hukuk güvenliği, normların öngörülebilir olmasını, bireylerin tüm eylem ve işlemlerinde devlete güven duyabilmesini, devletin de yasal düzenlemelerde bu güven duygusunu zedeleyici yöntemlerden kaçınmasını gerekli kılar.

Anayasa Mahkemesinin birçok kararında da değinildiği üzere: “Anayasa’nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti, insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, eylem ve işlemleri hukuka uygun olan, her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, Anayasa’ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan, Anayasa ve kanunlarla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık olan devlettir.

Hukuk devletinde kanun metinlerinin ilgili kişilerin mevcut şartlar altında belirli bir işlemin ne tür sonuçlar doğurabileceğini makul bir düzeyde öngörmelerini mümkün kılacak şekilde düzenlenmesi gerekmektedir. “Belirlilik” ilkesine göre ise yasal düzenlemelerin hem kişiler hem de idare yönünden herhangi bir tereddüde ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde açık, net, anlaşılır, uygulanabilir ve nesnel olması, ayrıca kamu otoritelerinin keyfi uygulamalarına karşı koruyucu önlem içermesi de gereklidir.”

Başarı sırasının belirlenmesinde önemli bir husus olan üniversite kontenjanları da dikkate alındığında; başarı sırasının yükseltilmesi durumunda da hukuk bölümleri en çok tercih edilen bölümler arasında yer aldığından, YÖK açıklamasında da yer verildiği üzere başarı sıralaması şartının kendi içinde kontenjan planlamasına da nitelik odaklı katkı sağladığı dikkate alınmalıdır. Nitekim hukuk fakültesi kontenjanları da her yıl dolmakta olup 2021 yılında üniversitelerin hukuk fakültelerinde açık kalan kontenjan sayısı oldukça düşüktür.

2-) Yükseköğretim Kurulu Tarafından Hukuk Fakültelerine Yerleşmede 100.000 Olarak Belirlenen Başarı Sıralamasının 125.000’e Düşürülmesinde Kamu Yararı Bulunmamaktadır.

İdareler tarafından tesis edilecek işlemlerin, İdari Yargılama Usulü Kanunu 2. maddesinde yer alan “İdari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları,” şeklindeki düzenleme sebebiyle sebep ve amaç yönünden hukuka uygun olması gerekmektedir. Bu amaç ise kamu yararıdır. Bütün idari işlemler, biçimi ve konusu ne olursa olsun, kamu yararı için yapılır. Son yıllarda artan hukuk fakülteleriyle birlikte hukukçu sayısının gereğinden fazla artış göstermesinin hukuk eğitiminde ciddi sorunlara yol açtığı artık bilinen ve kabul edilen bir gerçektir.

Hukuk fakültesinin temel amacı; adalet, özgürlük, demokrasi ve insan hakları gibi kavramları içselleştirmiş, hukukun üstünlüğüne inanan ve hukuk sistemine hâkim olan hukukçular yetiştirmektir. Hukuk öğretiminin amacı yargı erkine meslek mensubu yetiştirmek olmamalıdır. Amaç, genel bilgi sahibi, eleştirel bakışa sahip, araştırma metotlarına hâkim, hukuki yöntemleri derinlemesine anlayan ve bu sayede hukuki metinleri yorumlayabilen, karşılaştırma ve genelleme yapabilen hukukçular yetiştirmektir.

Yurttaşlara adil yargılanma hakkı esasları çerçevesinde yargı hizmeti sunmak, adaletin gerçekleşmesini sağlamak hukuk fakültesi mezunu olan yargı mensubu kimselerin başlıca görevi olduğundan alınacak hukuk eğitiminin kalitesi ve niteliği çok önem arz etmektedir.

Bu bağlamda adil yargılanma hakkının tesisi ile de ilintili olan hukuk fakültelerinde eğitim kalitesinin arttırılmasının elzem olduğu göz önünde bulundurulduğunda yükseköğretimin kalitesinin arttırılmasına yönelik başarı sıralaması uygulamasının haklı beklentilere aykırı şekilde uygulanmamasının hiçbir gerekçesi ve dayanağı bulunmamaktadır.

Tüm bunların yanında idari işlemlerde amaç, kamu yararı olmalıdır. Davalı kurum tarafından tesis edilen işlem ise; yukarıda yer verilen açıklamalardan ayrıntıları ile anlaşılacağı üzere ve YÖK’ün kendi açıklamasında da yer verildiği şekli ile başarı şartının yükseltilmesinin önemi karşısında kamu yararına sonuçlar doğurmanın aksine, eğitim kalitesi ve dolaylı olarak adli yargılama hakkının ihlaline sebebiyet verebilecek durumların ortaya çıkmasına neden olabilecektir.

3-) İlgili Kurum ve Kuruluşların Görüşleri Alınmaksızın İşlem Tesis Edilmiştir.

Yükseköğretim Kurulunun 16.02.2021 tarihli açıklamasında yer verildiği üzere konuya ilişkin ilgili kurum ve kuruluşlar ile iş birliği büyük önem arz etmekte olup daha önce YÖK Genel Kurulunun 11.02.2021 tarihli kararı ile hukuk fakültelerine yerleşmedeki başarı sıralaması şartının 125.000’den 100.000’e yükseltilmesi de Adalet Bakanlığının da talebi dikkate alınarak gerçekleştirilmiştir.

Anayasa Mahkemesinin 27.12.2012 tarih ve 2012/102E., 2012/207K. sayılı kararı uyarınca “Anayasanın 2nci maddesinde demokratik devlet ilkesi Cumhuriyetin temel nitelikleri arasında sayılmıştır. Modern demokrasi katılımcıdır. Çağdaş devlette katılımcılık ilkesi, bilimsel bir önerme olmaktan çıkmış, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununa temel oluşturan iyi yönetişim modeli bağlamında hukukun temel bir ilkesi olarak hukuksallık kazanmıştır. Günümüzün temsili demokrasisi, siyasal karar alma yapı ve süreçleri yanında yönetimin uygulamalarında da katılımcılığa dayanmaktadır”.

Katılımcılık ilkesi demokratik bir hukuk devletinin gereğidir. Davaya konu işlem ile hukuk fakültelerine girişte aranan başarı sıralamasının düşürülmesi birçok meslek ve meslek grubunu etkilemektedir. Keza Birliğimizce 100.000 olarak belirlenen başarı sıralamasının 80.000’e ve sonrasında 50.000’e yükseltilmesi talebi Adalet Bakanlığına iletilmiştir.

Yapılacak değişikliğe ilişkin Adalet Bakanlığının ve Birliğimizin de görüşlerinin alınmasının demokratik bir toplumda fayda sağlayacağı muhakkaktır.

III- YÜRÜTMENİN DURDURULMASI TALEBİMİZ

İdari Yargılama Usul Kanunu md. 27/2 uyarınca ‘‘Danıştay veya idari mahkemeler, idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkânsız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda, davalı idarenin savunması alındıktan veya savunma süresi geçtikten sonra gerekçe göstererek yürütmenin durdurulmasına karar verebilirler. Uygulanmakla etkisi tükenecek olan idari işlemlerin yürütülmesi, savunma alındıktan sonra yeniden karar verilmek üzere, idarenin savunması alınmaksızın da durdurulabilir’’.

Öğrenciler tarafından 27 TEMMUZ-05 AĞUSTOS 2022 TARİHLERİ ARASINDA TERCİH YAPILACAK OLMASI SEBEBİ İLE dava konusu işlemin uygulanması halinde telafisi güç ve imkânsız zararlar ortaya çıkma ihtimali yüksek olmakla davalı idarenin savunması alınmaksızın ivedilikle yürütmesinin durdurulması gerekmektedir.

SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda açıklanan ve resen tespit edilecek nedenlerle;

19.07.2022 tarihinde yayımlanan 2022 Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzunda yer alan hukuk fakülteleri başarı sıralamasının 125.000’e indirilmesine ilişkin işlem ile söz konusu kılavuzun yayımlanmasının dayanağını oluşturan ilgili Yükseköğretim Genel Kurul kararının yetki, şekil, sebep, konu maksat yönlerinden hukuka aykırı olması nedeniyle öncelikle Yürütmesinin Durdurulmasına devamla, İPTALİNE karar verilerek yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasını saygılarımızla talep ederiz.

Türkiye Barolar Birliği
Vekili
Avukat Özge Özder

Eki:
Onanmış vekaletname örneği
Yükseköğretim Kurulunun 16.02.2021 tarihli açıklaması