Rahmetli Prof. Dr. Şükrü KIZILOT köşesinde sürekli bize ilginç vergilerden bahsederdi. Vergi hukukunun dinamikliğini düşünürsek, gelin bir bakalım yeni eklenmiş ilginç vergilerimiz var mı.

Esasında vergi hukuku avukatların iştahını açan bir alandır. Karmaşıklığı, sıkıcılığından, sürekli güncelleme gerektiğinden hukukçular bir yandan uzak durmak ister, bir yandan da iş imkanlarından dolayı ilgi gösterirler. Esasında vergi hukukunda başarı için sadece iyi hukuk bilgisi gerekmez; finanstan, mali tablolardan, muhasebeden de anlamak gerekir ve hatta anlamaktan da öte bir lisans disiplin alt yapısı arar. Mali müşavirlerde bu vardır ancak onlarda da hukuk nosyonu yeterli değildir; doğru, gördükleri dersler idare hakimi olmaya dahi yetecek düzeydedir ama gene de bir hukuk fakültesinin o akıllara şaşkınlık veren tuğla örme sistemiyle işlediği hukuk bilgisine yetmez.

Kızılot’u farklı kılan her iki alanda da lisans derecesine sahip olmasıydı. Kemal UNAKITAN’ı o korkunç başarısına ulaştıran da buydu. Esasen hukukun her dalında farklı bir lisanstan daha gelenlerin çok başarılı olduğunu görürüz; gemi kaptanı bir de hukuk derecesi elde ederse artık deniz ticaret hukuku ondan sorulur. Ya da bir kamu yöneticisinin sonradan idare hukukundaki başarısı gibi.

GVK m. 82 ihaleye iştirak edilmemesi karşılığı elde edilen hasılatı arızi kazanç olarak kabul eder ve vergiye tabidir der. İhaleye iştirak edilmemesi karşılığı elde edilen hasılat…Nedir bu? Bizim bildiğimiz ihaleye fesat karıştırma değil mi?

Demek ki TCK m. 235/2.d kapsamında ihaleye katılmak isteyen veya katılan kişilerin ihale şartlarını ve özellikle fiyatları etkilemek için aralarında açık veya gizli anlaşma yapmaktan üç yıldan yedi yıla kadar ceza alsak suçun temel halinden, ardından vergi dairesi gelecek o da kendi payını isteyecek. Non bis in idem? Ortada bir ceza yok, vergilendirilmiş kazanç kutsal; kazancın kendisi kanuna aykırı olsa da.

Gayrimenkullerin tahliyesi veya kiracılık hakkının devri karşılığında alınan tazminatlar… Bizim bildiğimiz hava parası bu. Onun da vergisi var.

Bir de bizim rüşvet vergimiz vardı. Daha doğrusu verdiğimiz rüşveti gider gösterebilme imkanı. Şimdi kaldırıldı, ama daha geçenlere kadar yurtdışında inşaat işi yapan şirketler gelirlerinin binde beşlik kısmını makbuzsuz olarak gider gösterebiliyorlardı.

Sevgili mali müşavir dostlarımız, varsa sizlerin de aklında ilginç vergilerimiz, sizlerin de katkılarından istifade etmek isteriz.