TBMM Adalet Komisyonunda, Beşinci Yargı Paketi'ni içeren İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun Teklifi kabul edildi. Yeni yargı paketiyle hayatın her alanında olduğu gibi icra işlemlerinde de birçok yenilik ve değişikliğe gidilecek. Teklif ile iş yoğunluğunun yaşandığı icra dairelerinde avukatların ve vatandaşın işlemlerini daha hızlı gerçekleştirilip hem alacaklının hem de borçlunun mağduriyetinin giderilmesi hakkında bir takım yasal düzenlemeler getirilmektedir.

Bu kapsamda yapılan teklifte,

1. İcra işlemlerine ilişkin açık artırmanın daha önce mezat salonlarında yapılan bölümü de dahil olmak üzere bütünüyle elektronik ortamda gerçekleştirilmesi,

Mevcut durumda icra ve iflas dairelerince yapılacak açık arttırmalar için tekliften bir gün öncesine dek ihaleye katılmak isteyen kişilerce mahcuz malın takdir edilen değerinin %20 si kadar olan teminat bedeli icra dairesine yatırılmakta ve ihale daha öncesinde belirtilen gün ve saatte icra memuru tarafından fiilen yapılmaktayken, söz konusu kanun teklifinin yasalaşması halinde, bundan böyle yapılacak ihalelerin de aynen teklif verme işleminde olduğu gibi satışın da fiili katılım sağlamaksızın sadece internet ortamında yapılmasına imkan tanınmış olacaktır.

2. Haczedilen taşınır malların satış isteme sürelerinin taşınmazlarda olduğu gibi bir yıl olması,

Hacizli malların satış isteme sürelerinde 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununda 02/07/2012 tarihli düzenleme ile taşınır mallar yönünden satış isteme süresi altı ay, taşınmaz mallar yönünden ise hacizden itibaren bir yıl içinde satılması talep edilebilmekte iken anılan yasa tasarısının kabul edilmesi halinde taşınır ve taşınmaz malların tümü yönünden bu süre bir yıl olarak kabul edilecektir.

3. Hacizli malların kıymet takdiri ile satış giderlerinin tarifeyle belirlenmesi,

Var olan uygulamada hacizli taşınır malların kıymet takdirini icra memuru belirler iken bu malın satışı için gerekli gideri hesap edip bu miktar paranın icra dosyasına depo edilmesine de haczi yapan icra memuru karar vermektedir. Bu uygulamaya esas olarak ise benzer malların farklı yerlerdeki icra müdürlüklerindeki satış masraflarında farklılıklar ortaya çıkabilmekte iken söz konusu teklifin kabul edilmesi halinde satış giderlerinin Adalet Bakanlığı tarafından belirlenecek bir tarife ile belirlenmiş olması halinde satış masraflarından doğabilecek farklılıkların önüne geçilmiş olacaktır.

4. Hacizli mallarla ilgili satış talebiyle birlikte tarifeyle belirlenecek giderin ödenmesinin zorunlu olması,

Hacizli mallarla ilgili olarak bir malın satışının talep edilmesiyle birlikte bu malın satılması için gerekli olan tüm masrafların peşin olarak icra dosyasına depo edilmesi aksi surette ise satış talebinin yapılmamış sayılmasına karar verileceği kanun teklifi ile düzenlenmektedir.

5. Giderin yatırılmaması halinde satış talebinin vaki olmamış sayılması,

Teklife göre, mevcut düzenlemeye eş değer olarak malın satılmasının kanuni müddet içinde talep edilmesi halinde icra müdürü tarafından verilecek ve tarife ile belirlenecek giderin onbeş gün içerisinde yatırılmaması halinde satış talebi hiç yapılmamış sayılacak.

6. Sicile kayıtlı motorlu kara araçlarının muhafaza, kıymet takdiri ve satış talebinin birlikte yapılmasının zorunlu olması,

Mevcut uygulamada en fazla mağduriyetlerin olduğu ve satış isteme sürelerinin sürekli ötelendiği hacizli arabaların satılması hususunda yaşanabilecek olumsuzlukların önüne geçmek maksadı ile hacizli bir arabanın muhafazasının talep edilmiş olması halinde, söz konusu aracın satılabilmesi için gerekli kıymet takdiri talebi ve satış talebinin birlikte yapılması zorunlu olacak.

7. Borçlunun haczedilen malını rızaen satmasına imkan verilmesi,

Meri icra ve iflas kanunu 113 maddesinde alacaklı talep etmeden borçlunun talebiyle de satış yapılabileceği hüküm altına alınmış idi. Ancak teklif ile bu düzenlemede borçluya yetki verilmekte ve hacizli malın kıymet takdirinin tebliğinden 7 gün içinde borçlu malın satışı için talep etmesi halinde, borçluya yetki verilebilmesi hüküm altına alınarak, 15 günlük süre içerisinde malın kıymet takdirinin %80 ’i ile ayrıca bu değere ilave edilecek icra dosyasından yapılan satış masraflarının eklenmesi suretiyle çıkan toplam miktarının temin edilmesi halinde satışın yapılabileceği hususu düzenlenme altına alınmış olacaktır.

8. İcranın geri bırakılması müessesinde gereksiz iş yükü ve zaman kayıplarının önlenmesi amacıyla bir takım değişiklikler yapılarak, icranın geri bırakılması kararının alınma süreci bölge adliye mahkemesi ve yargıtay nezdinde ilave iş yükü oluşturmakta, borçlunun veya vekilinin özel takibini gerektirmesi nedeniyle zaman ve emek kaybına neden olmakta yine işlemlerin süreye tabi olması nedeniyle aksamalara ve mağduriyetlere neden olabilmektedir. Belirtilen sakıncaların ve uygulamada yaşanan sorunların giderilmesi ve hak kayıplarının önlenmesi amacıyla maddenin birinci fıkrasında yapılan değişiklikle icranın geri bırakılması kararını verme yetkisi kanun yolu aşamasına göre bölge adliye mahkemesi ve Yargıtay'dan alınarak takibin yapıldığı yer icra mahkemesine verilmektedir.

9. İstihkak iddiasında bulunulan bir malın borçlu ile birlikte elinde bulunduran takip dışı üçüncü kişinin o mal üzerinde istihkak iddiasında bulunması ve hacizli malın yedi eminliğini kabul etmesi durumunda mahcuz malın muhafaza altına alınamayacağı ancak icra mahkemesinin takibin devamı hakkındaki kararı ile hacizli malın muhafaza altına alınabileceği hususu düzenlenmiştir.

10. Çocuk teslimi veya çocukla kişisel ilişki kurulmasına ilişkin ilam veya tedbir kararlarının icra sisteminin dışına çıkartılması ve bu işlemlerin Adalet Bakanlığı bünyesinde faaliyet gösteren adli destek ve mağdur hizmetleri müdürlüklerince, taraflara mali bir küflet yüklenmeksizin yerine getirilmesi, çocuğun velayet hakkına sahip anne veya babanın kişisel ilişki kurulmasına dair kararın gereklerini yerine getirmemesi halinde ve çocuğun menfaatine aykırı olmamak şartıyla velayet sahibinin değiştirilebilmesi, çocukla ilişki kurulmasıyla ilgili ilam veya tedbir kararlarının yerine getirilmesine ilişkin teslim emrine aykırı hareket edenler, bu teslim emrini engelleyenler ve kendisine teslim edilen çocuğu ilam veya tedbir kararında belirtilen sürenin bitiminde belirlenen yere getirmeyenlerin disiplin hapsi ile cezalandırılması öngörülmektedir.

Yapılacak bu değişiklikler ile uygulamaya alınması düşünülen düzenlemelerin öncelikle tüm vatandaşlar ile yargı camiası mensuplarına hayırlı olması dileğiyle.

Mustafa Zafer

Hukukçu, (E) İcra ve İflas Müdürü