T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 2019/5819
K. 2019/11547
T. 26.11.2019

EVLİLİK BİRLİĞİNİN SARSILMASI NEDENİNE DAYALI BOŞANMA ( Bozma İlamı İle Kesinleşen Kusur Durumuna Göre Boşanmaya Sebebiyet Veren Olaylarda Kadın Eşin Kusursuz ve Erkek Eşin İse Tam Kusurlu Olduğu Bozma Sonrası Yargılama Yapan Mahkemece Nazara Alınmaksızın Kadın Eş Yararına Belirlenen Maddi Tazminatın Gerekçesinde Kadına Kusur Yüklenilmesi Doğru Olmadığı Gibi Tarafların Tespit Edilen Ekonomik ve Sosyal Durumlarına Göre Davalı Karşı Davacı Kadın Yararına Hükmolunan Maddi Tazminatın Az Olduğu )

DAVA KONUSU EDİLMEYEN BİR ŞEYİN HARÇ TAMAMLAMA YOLU İLE DAVAYA İTHALİ ( Yasal Açıdan Olanak Bulunmadığı/Mahkemece Bu Husus Nazara Alınmadan Bilirkişi Raporu Doğrultusunda Davalı Karşı Davacı Kadının Talebinden Fazla Olarak Ziynet Eşyasına Hükmedildiği Bu Haliyle Talep Aşılarak Hüküm Kurulduğu - Mahkemece Taleple Bağlılık Kuralına Aykırı Olarak Hüküm Kurulmasının İsabetsizliği/Boşanma )

MADDİ TAZMİNAT ( Boşanma - Bozma İlamı İle Kesinleşen Kusur Durumuna Göre Boşanmaya Sebebiyet Veren Olaylarda Kadın Eşin Kusursuz ve Erkek Eşin İse Tam Kusurlu Olduğu/Bozma Sonrası Yargılama Yapan Mahkemece Nazara Alınmaksızın Kadın Eş Yararına Belirlenen Maddi Tazminatın Gerekçesinde Kadına Kusur Yüklenilmesi Doğru Olmadığı Gibi Tarafların Tespit Edilen Ekonomik ve Sosyal Durumlarına Göre Davalı Karşı Davacı Kadın Yararına Hükmolunan Maddi Tazminatın Az Olduğu )

4721/m.4,174

6098/m.50,51

ÖZET : 1-Taraflarca evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı olarak karşılıklı boşanma davaları ikame edilmiş, ilk derece mahkemesince boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu kabul edilerek; her iki davanın kabulüyle boşanma ve fer'ilerine ilişkin hüküm kurulmuştur. Bozma ilamı ile kesinleşen kusur durumuna göre; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadın eşin kusursuz ve erkek eşin ise tam kusurlu olduğu bozma sonrası yargılama yapan mahkemece nazara alınmaksızın, kadın eş yararına belirlenen maddi tazminatın gerekçesinde kadına kusur yüklenilmesi doğru olmadığı gibi, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davalı-karşı davacı kadın yararına hükmolunan maddi tazminat azdır.

2-Dava konusu edilmeyen bir şeyin harç tamamlama yoluyla davaya ithaline ve dava konusu haline getirilmesine yasal açıdan olanak bulunmamaktadır. Mahkemece bu husus nazara alınmadan; bilirkişi raporu doğrultusunda, 6 adet 20 gramlık burma bilezik ve 1 adet 15 gramlık bilezik yanında davalı-karşı davacı kadının talebinden fazla olarak, 1 adet saat, 1 adet 14 ayar ince kelepçe, 1 adet alyans, 1 adet tektaş yüzük, 1 adet kolyeye de hükmedilmiş, bu haliyle talep aşılarak hüküm kurulmuştur. Talep aşılarak karar verilemez. O halde mahkemece, taleple bağlılık kuralına aykırı olarak hüküm kurulması doğru bulunmamış ve bozmayı gerektirmiştir.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi, davasının reddi, kadının kabul edilen ziynet davası ile vekalet ücretleri yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise kusur belirlemesi, maddi tazminatın miktarı, manevi tazminat, tedbir-yoksulluk nafakası taleplerinin reddi, tedbir ve iştirak nafakalarının miktarı, kişisel ilişkinin süresi, reddedilen ziynet alacağı ile kabul edilen ziynet alacağına ilişkin faiz başlangıç tarihi yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 26.11.2019 günü tebligata rağmen taraflar adına kimse gelmedi. İşin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : 1-)Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2-)Taraflarca evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı olarak karşılıklı boşanma davaları ikame edilmiş, ilk derece mahkemesince boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu kabul edilerek; her iki davanın kabulüyle boşanma ve fer'ilerine ilişkin hüküm kurulmuştur. Hükmün taraflarca temyiz edilmesi üzerine; Dairemizin 2016/7693 esas, 2017/1218 karar sayılı bozma ilamında yer alan "Kadına kusur olarak yüklenebilecek bir olayın varlığı toplanan delillerle kanıtlanamamıştır. Boşanmaya sebep olan olaylarda; mahkemece kabul edilen ve kesinleşen kusurlu davranışları yanında, birlik görevlerini yerine getirmeyen ve ailesinin evlilik birliğine müdahalelerine kayıtsız kalan davacı-karşı davalı erkek tamamen kusurludur. Davalı-karşı davacı kadın boşanmakla en azından eşinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi (TMK m. 4, TBK m. 50 ve 52 ) dikkate alınarak davalı-karşı davacı kadın yararına uygun miktarda maddi tazminat takdiri gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak bu talebin reddi doğru görülmemiştir” gerekçesi ile hüküm bozulmuş, mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda kadın yararına 1,00 TL maddi tazminata hükmolunmuştur. Bozma ilamımızla kesinleşen kusur durumuna göre; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadın eşin kusursuz ve erkek eşin ise tam kusurlu olduğu bozma sonrası yargılama yapan mahkemece nazara alınmaksızın, kadın eş yararına belirlenen maddi tazminatın gerekçesinde kadına kusur yüklenilmesi doğru olmadığı gibi, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davalı-karşı davacı kadın yararına hükmolunan maddi tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddi tazminat (TMK m. 174/1) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

3-)Hakim, tarafların talepleriyle bağlıdır. Ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez (HMK m. 26/1). Somut olayda; davalı-karşı davacı kadın, 16.12.2013 tarihli karşı dava dilekçesinde “7 adet 20 gramlık 22 ayar Adana burması ve 1 adet 15 gramlık 22 ayar bileziğin mümkünse aynen, değilse fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 5.000 TL. değerin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsili” talebinde bulunmuştur. Bozma kararından sonra yapılan yargılama sırasında, davalı-karşı davacı kadın ziynetler yönünden davasını ıslah etmiş ve mahkeme de faiz yönünden bu ıslahı dikkate alarak hüküm kurmuştur. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 177. maddesinde belirtildiği üzere ıslah tahkikatın sona ermesine kadar yapılabilir. Ayrıca, 04.02.1948 gün ve 1944/10 esas, 1948/3 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına göre; Yargıtay'ca hüküm bozulduktan sonra tarafların bu ıslah yolundan faydalanması mümkün değildir. Bu sebeple mahkemece, davalı-karşı davacı kadının bozma sonrası yapılan 05.12.2018 tarihli ıslah dilekçesi dikkate alınarak karar verilmesi doğru görülmemiştir. Mahkemece, bozma öncesi yapılan yargılamanın 06.11.2014 tarihli celsesinde “Bilirkişi tarafından bildirilen ziynet eşyalarının değeri olan 13.494,00 TL üzerinden eksik harcı ikmal etmek üzere davalı-karşı davacı tarafa iki haftalık kesin süre verilmesine, aksi takdirde dosyanın bu talepler bakımından işlemden kaldırılmasına karar verileceğinin ihtarına” şeklinde ara karar kurulmuştur. Kadın vekili, verilen yasal süre içerisinde 20.11.2014 tarihli makbuz ile mahkemece belirlenen ziynet alacağı taleplerine ilişkin eksik harcı tamamlamıştır. Dava konusu edilmeyen bir şeyin harç tamamlama yoluyla davaya ithaline ve dava konusu haline getirilmesine yasal açıdan olanak bulunmamaktadır. Mahkemece bu husus nazara alınmadan; bilirkişi raporu doğrultusunda, 6 adet 20 gramlık burma bilezik ve 1 adet 15 gramlık bilezik yanında davalı-karşı davacı kadının talebinden fazla olarak, 1 adet saat, 1 adet 14 ayar ince kelepçe, 1 adet alyans, 1 adet tektaş yüzük, 1 adet kolyeye de hükmedilmiş, bu haliyle talep aşılarak hüküm kurulmuştur. Talep aşılarak karar verilemez. O halde mahkemece, taleple bağlılık kuralına aykırı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamış ve bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün, yukarıda (2.) ve (3.) bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma sebebine göre ziynet eşyası alacağına ilişkin yargılama gideri ve vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 26.11.2019 (Salı)

kazanci.com.tr