Türkçe söylüyoruz, anlatamadık.

Belki bundan anlarlar.

Next station bölünme” yani “Gelecek istasyon bölünme”.

Bölünmeye bir istasyonluk yol kaldı.
        
Açılım, çözüm, akiller, yol haritası derken son durağa gelindi.
        
Sanki tehdit ediyormuş havasında, şimdi de terör örgütlerine ricada bulunmaya başladılar.
        
Tehdide bak : “Terör eylemlerine devam edersen, açılım süreci zarar görür.” Yani bu sözün tercümesi : “Biz gerekeni yapacağız, sen işi karıştırma” demek oluyor.
        
Yakıp yıkma, adam öldürme eylemlerine muhatap olan bir hükümet böyle söz söyler mi?
        
Zaten onlar da yani terör eylemlerini yapanlarda durumu bildikleri için, işi kızıştırmak ve bir an önce “süreci” tamamlamak amacıyla bu eylemleri yapıyorlar.
        
Terörle mücadelenin yolu yöntemi, bilinmeyen bir şey değil.
        
Teröre muhatap olan ülkelerde bu mücadelenin nasıl yapıldığını görüyoruz.
        
Gerekli şekilde mücadele yapılmayan ülkelerde ise nasıl bir kargaşa ve kaos yaşandığını da görmekteyiz.
        
Terörle mücadele, adından anlaşılacağı üzere “mücadele” ile olur. Yoksa “görüşme ve teslimiyet” ile değil.
        
Açıklandığına göre sürecin bir parçası olarak, İmralı’da yatan diğer mahkumlar değiştirilecek ve “sekreterya görevi” yapacak yeni mahkumlar getirilecekmiş.
        
Cezaevlerinde; terör eylemlerinden yatan hukukçu, maliyeci, dış işlerinden anlayan kişiler muhakkak vardır. Bari kadroyu tam kurun da, bir Bakanlar Kurulu oluşsun.
        
Güneydoğudaki illerden birinde görev yapan bir “Cumhuriyet Savcısı”: “Polisten sonra teröristler arabamızı durdurarak hüviyet kontrolü yapıyor” diyor.
        
Bunun üzerine başka bir söz söylemeye; kapanan yolları, soyulan bankaları, ateşe verilen otobüsleri anlatmaya gerek yok.
        
Bir ülkede Cumhuriyet Savcısının yolu teröristler tarafından kesilip, hüviyet soruluyorsa…
        
Next Station “Bölünme”.
        
Treni durduracaksın, yolu bilen makinist getireceksin, başka çare yok.