KCK’lı hükümlü ve tutuklularının cezaevinde yaptıkları açlık grevini sona erdirmelerini Başbakan, Başbakan yardımcıları, Cumhurbaşkanı sevinç ve şükranla karşıladı.

KCK’lı hükümlü ve tutuklular 2 aya yakın süre açlık grevinde bulundular. Niçin açlık grevi yapıyorlardı? KCK’lı tutuklular mahkemelerde Türkçe savunma yapmak istemiyorlardı. Anadilleriyle yani kürtçe savunma yapmak istiyorlardı.

Kürtçe savunma yapmak isteyen KCK’lı tutuklular Türkçe bilmiyorlar mıydı? Çok iyi Türkçe konuşuyorlar. PKK tarafından hazırlanan yürülüğe konulan KCK sözleşmesi Türkçe yazılmıştır. PKK’nın İmralı’da bulunan hükümlü lideri Abdullah Öcalan teröristlerine yolladığı eylem talimatlarının tamamını Türkçe yazmıştır.

KCK’lı tutukluların kürtçe savunma yapmak yamka istemeleri ve kürtçe savunma yapmakta dayatmaları kimse şüphe etmesin ki PKK talimatıyladır. Açlık grevleri de PKK’nın talimatıyla yapılmıştır. Yoksa bu adamlar kendi aralarında bile çoğu zaman Türkçe konuşurlar. 

Üzücü olan şudur: Açlık greviyle istedikleri neticeyi almışlardır. Adalet bakanı açlık grevlerini sona erdirmek için aceleyle cezaevlerini ziyaret etmiş, “Açlık grevini bırakın, hükümetimiz, anadilde savunma hakkını sağlayacak yasayı hazırlıyor.” Anlamında konuşmuştur. Açlık grevlerini sona erdirmesi için Abdullah Acalanla ilişkiye girilmiş, açlık grevini sona erdirmesi için rica edilmiştir. 

Hükümet de süratle CMUK’nun 202. maddesinde değişiklik yapan ve anadilde savunma hakkı sağlayan yasa tasarısını TBMM’ne sevketmiştir. Bu maddeye göre Türkçe bilmeyen sanık veya mağdur, tercüman  aracılığıyla dinlenir. Hükümetin sevk ettiği yeni yasayla sanık, Türkçe bilse dahi kendi anadiliyle savunma yapabilecektir. 

Anadilde savunma hakkını veren yasa tasarısıyla Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi hükümleri de aşınmış olmaktadır. Sözşleşme hazırlanırken devletlerin egemenlik haklarının korunmasına dikkat edilmiştir. Dil sorunu, egemenlik sorunudur. 

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesinin 3. fıkrasının E bendinde “mahkemede kullanılan dili anlamıyor veya konuşamıyorsa ücretsiz yararlanma hakkına sahiptir”diyor. Kendi anadiliyle savunma yapar demiyor.
Tasarı yasalaşırsa etnik bir grup imtiyazlı hale getirilmiş Türk Milletine ait olan egemenliğe ortak edilmiş olacaktır.

KCK tutukluları dedik. Nedir KCK? PKK’nın amaçladığı kürt devletini kurmak için yürürlüğe koyduğu bir sözleşmedir, bir projedir. Proje hükümlerine göre “Kürdistanda doğup yaşayan herkes KCK vatandaşıdır. Bu vatandaşlığı kabul etmeyenler ihanet ve teslimiyet ile cezalandırılır. Cezayı Halk Mahkemeleri verir.” Yine sözleşme hükümlerine göre “....tüm barışçıl eylemler boşa çıkarsa ayaklanma ve öz savunmaya dayalı gerilla savaşı meydana gelir”denmektedir.


Bu KCK doğu ve güneydoğu bölgelerimizde örgütlenmiş, halkı baskı altına almıştır. Hattı bazı belediyelerde belediye başkanlarının  yanında başkanı denetleyen görevli KCK teröristlerinin olduğu da söyleniyor. Ben söylenenlerin doğru olmadığını tercih ederim, ama doğru olma ihtimali daha yüksek. 

Anadilde savunma hakkını tanıyan yasa tasarısı TBMM’ne sevk edilince Abdullah Öcalan “netice alındı, açlık grevi sona erdirilsin” diye cezaevlerine haber gönderdi. Açlık grevi Abdullah Öcalan’ın “bitirin” demesiyle sonlandırılmış oldu.

 
Açlık grevlerinin sona ermesiyle Cumhurbaşkanı “memnunum” dedi. Başbakan yardımcısı Bülent Arınç sevindi. Açlık grevini bitirenlere teşekkür etti. Kuliste karşılaştığı Leyla Zana’yla çok memnun şekilde uzun uzun sohbet etmiş, herhalde başarılarını tebrik etmişlerdir. Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay da çok mutlu olmuştu:”İyi bir koordinasyondu. Sonuç bu şeklide atlatılmış oldu”dedi. Bu arada etnik bir grup imtiyazlı bir hale getirildi. Ama olsun, açlık grevlerinin sona erdirilmesi büyük bir başarıydı!

Bazı yazarları okyuorum. “PKK’yı bitiriyoruz. PKK devreden çıkacak”diyorlar. 

Bu politikayla PKK nasıl devreden çıkacak? PKK’nın bütün istedikleri tek tek kabul ediliyor. Anadilde savunma yapmak PKK’nın isteğiydi. Kabul edildi. Anadilde savunma hakkını tanıyan yasa tasarısı komiyondan geçti.

Abdullah Öcalan’ın muhatap alınması PKK’nın isteğiydi. Cezaevlerinde açlık grevlerinin sona erdirilmesi için Abdullah Öcalan’dan yardım istendi, tarihi boyunca Cumhuriyete en büyük kötülüğü yapan terör örgütü başı kamuya barış havarisi gibi takdim edilmek istendi. Muhatap alındı. 

Hükümetin programında kamu hizmetlerine anadilde erişimi sağlamak da var. 

Belediyeler Yasa Tasarısı TBMM’den geçti. Cumhurbaşkanı onaylarsa tasarı yasalaşacak. Tam PKK’nın işine yarayacak ve istediği bir yasa.

Başbakan PKK’lı teröristler için silah bırakırlarsa istedikleri ülkeye gidebileceklerini söyledi. Karayılan anında Başbakana cevap verdi:”daha çok silahlanacağız ”dedi.

Milletimizi aldatmayalım. Yapılan her yasa PKK’ya yarıyor. PKK bu şekilde bitmez,bitirelemz. Bu yasalarla ayrışma hızlanır. Bunu bilelim.



Talat ŞALK
Emekli Cumhuriyet Savcısı