Sürücü belgesine geçici süreyle el konulması işleminin iptali bakımından yargı yerinin belirlenebilmesi sorun teşkil etmektedir. Nitekim işlemin iptali bakımından yapılan başvurularda hem İdare Mahkemesi hem de Sulh Ceza Hakimliği kendisini görevsiz görmekte ve bu sebeple yargı yerinin belirlenmesi amacıyla dosyalar Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmektedir. Bu durumun yarattığı sonuç ise; yargılamanın çok uzun sürmesi ve bu süreçte sürücü belgesinin geçici süreyle  el konulduğu süreninin dolması sebebiyle yargılamadan beklenen amacın gerçekleşememesidir.

Bu yazımızda Sürücü Belgesine Geçici süreyle El Konulması İşleminin İptali istemiyle yapılan başvurularda yargı yerinin belirlenmesi konusu üzerinde durulacaktır. Öncelikle mahkemelerin kendilerini görevsiz görmelerine sebebiyet veren kanuni dayanaklara göz atalım.

İdare Mahkemesi; 2918 sayılı Yasa’nın değiştirilmeden önceki halinde yer alan “sürücü belgelerinin geçici olarak geri alınması hariç olmak üzere” kısmının metinden çıkarıldığı yani sürücü belgesinin alınması durumunu trafik/sulh ceza mahkemelerinin görevinden ayrıksı tutan ve idari yargıyı görevli kılan ifadeye yer verilmeyerek 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nda ruhsat veya ehliyetin geri alınmasına ilişkin olarak Kabahatler Kanunu hükümlerine uygun değişikliğin yapıldığı, idari bir yaptırım türü olan sürücü belgesinin geri alınması tedbirinin de Kabahatler Kanunu kapsamına alındığı, dolayısıyla, 2918 sayılı Kanun’un 6. maddesinde sayılan trafik zabıtası tarafından, davacının denetim esnasında alkollü olduğu iddiasıyla sürücü belgesinin geri alınması şeklinde tesis edilen işlemlere Kabahatler Kanunu uyarınca Sulh Ceza Hakimliğinde  dava açılmasının gerektiği açıklanarak, uyuşmazlığın görüm ve çözümünün adli yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar vermektedir. 2918 sayılı kanunda yapılan değişiklikten sonra kanunun 6. Madddesinde sayılan görevlilerin söz konusu işlemi tesis etmeleri durumunda Sürücü Belgesinin Geri Alınması İşleminin iptali istemiyle yapılacak olan başvuruların Sulh Ceza Hakimliğinin görev alanına girdiğini söylemektedir.

Sulh Ceza Hakimlikleri ise  5326 sayılı Kanunun 27/8. maddesi gereğince yapılan işlemin idari bir işlem olması sebebiyle  idari yargının görev alanında kaldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermektedir.

Söz konusu bu karışıklığa 12.7.2013 tarih ve 6495 sayılı Kanun’un 20.maddesiyle, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 112. maddesinde yapılan değişikliğin mahkemelerce farklı yorumlanması sebep olmaktadır.

5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun “Saklı tutulan hükümler” başlığını taşıyan 19. Maddesinde, “diğer kanunlarda kabahat karşılığında öngörülen belirli bir süre için, ….. ehliyetin geri alınması, gibi yaptırımlara ilişkin hükümler, ilgili kanunlarda bu Kanun hükümlerine uygun değişiklik yapılıncaya kadar saklıdır” denilerek, ilgili kanununda, bu Kanun hükümlerine uygun değişiklik yapılıncaya kadar saklı tutulan, başka bir deyişle, belirtilen istisnalar içinde sayılan yaptırımlardan biri olan “ehliyetin geri alınması”na ilişkin hükmün, 12.7.2013 tarih ve 6495 sayılı Kanun’un 20.maddesiyle, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 112. maddesinde yapılan değişiklik ile yukarıda belirtilen şekilde yeniden düzenlendiği ve bu karara karşı kanun yoluna ilişkin bir düzenlemeye yer verilmediği anlaşılmıştır. Söz konusu değişiklikten itibaren Uyuşmazlık Mahkemesi  istikrarlı bir şekilde adli yargı yerinin görevli olduğuna karar vermektedir.

Nitekim Uyuşmazlık Mahkemesi 2020 tarihli bir kararında “ Sürücü belgesi geri alma tutanağının 5326 sayılı Kanun’un 16. maddesinde belirtilen idari yaptırım türlerinden biri olduğu, 12.7.2013 tarih ve 6495 sayılı Kanun’un 20.maddesiyle 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 112. Maddesinde yapılan değişiklik ile maddenin yeniden düzenlendiği ve bu karara karşı kanun yoluna ilişkin bir düzenlemeye yer verilmediği anlaşılmıştır. Bu durumda, Kabahatler Kanunu’nun 5560 sayılı Kanun’la değişik 3. maddesinde belirtildiği üzere, idari yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde uygulanacağı nedeniyle, görevli mahkemenin belirlenmesinde 5326 sayılı Kanun hükümleri dikkate alınacağından, sürücü belgesi geri alma tutanağına karşı açılan davanın görüm ve çözümünde, anılan Kanunun 27. maddesinin (1) numaralı bendi uyarınca adli yargı yeri görevlidir. Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle, Batman 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 15.06.2020 gün ve D.İş No: …. sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 26.10.2020 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi. “ şeklinde karar vermiştir. (UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ ESAS NO: 2020/575 KARAR NO: 2020/595 KARAR TR: 26/10/2020)

Uyuşmazlık mahkemesinin yukarıda değinmiş olduğumuz kararından da anlaşılacağı üzere Sürücü Belgesine Geçici Süreyle El Konulması işlemin iptali için açılan davalarda SULH CEZA HAKİMLİKLERİ GÖREVLİDİR.