Ceza usul hukukumuzda kanun yolları tasnifimizde olağanüstü kanun yolları içerisinde kendisine yer bulan yargılamanın yenilenmesi kanun yolunun, kanun yapıcı tarafından düzenlenmesindeki saik kesin hüküm niteliğindeki kararlarda mevcut olan hataların ortadan kaldırılmasıdır. Pek tabi 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunumuzda belirtilen sınırlı sayıda bulunan nedenlere dayanılaraktan işbu kanun yoluna başvurulabilmektedir.
Bahse konu olağanüstü kanun yolu, ceza yargılamasının nihai hedefi olan maddi gerçeğe ulaşılmasına katkı sağlamak ile birlikte adalet sistemine olan güveni sağlamakta ve yargılamanın hakkaniyetli bir şekilde neticelendirilmesini sağlamaktadır.
Bilindiği üzere hüküm kesinleştikten hatta hükmün infazı tamamlandıktan sonra dahi hükümlerin usul ve yasaya aykırılık teşkil etmesi mümkündür. İşte bu durumda mahkemeler tarafından verilen kesinleşmiş hatalı hükümlerin düzeltilmesi amacıyla işbu kanun yoluna başvurulabilmektedir. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunumuzun 311. maddesi ila 323. maddeleri arasında yargılamanın yenilenmesi kurumu kendisine yer bulmaktadır. Kanunda sınırlı sayıda gösterilen nedenlere dayanılarak, kesinleşen bir hükümde adli hata olduğu gerekçesiyle söz konusu hükme konu olan suç hakkında yeniden yargılama yapılmasına imkân veren olağanüstü kanun yollarından olan yargılamanın yenilenmesi ile mahkemeler tarafından verilen hükümlerdeki hataların giderilmesine olanak tanınmıştır.
Olağan kanun yollarından olan itiraz, istinaf ve temyiz yoluna kesinleşmemiş hükümler aleyhine başvurulabilirken, olağanüstü kanun yollarından olan yargılamanın yenilenmesine kesinleşmiş hükümlere karşı başvurulabilmektedir. Yargılamanın yenilenmesi yolu, olağan kanun yollarından konu, amaç, başvuru, etki ve sonuç bakımından da farklıdır. Ancak yargılaman yenilenmesiyle olağan kanun yolları arasındaki temel ve belirleyici farkı kesinleşmiş hüküm-kesinleşmemiş hüküm ayırımı oluşturmaktadır. Ceza Muhakemesi Kanunu’nda yer alan diğer olağanüstü kanun yolları, olağanüstü itiraz ve kanun yararına bozmadır.
Yargılamanın yenilenmesinin mutlaka istek üzerine yapılması gerekmektedir. Bir başka anlatımla mahkeme re ’sen yargılamanın yenilenmesi yoluna gidemez. Hükümlü yargılamanın yenilenmesini talep edebilir. Hükmün infaz edilmiş olması veya hükümlünün ölümü, yargılamanın yenilenmesine engel teşkil etmemektedir. Yine hükmün infaz edilmiş olması veya hükümlünün ölümü, yargılamanın yenilenmesine engel değildir. İlgili hüküm gereği kanun yollarına başvurma hakkındaki genel hükümler, yargılamanın yenilenmesi istemi hakkında da uygulanır.
Yargılamanın yenilenmesi başvurusu kural olarak herhangi bir süreye tabi değildir. Kesin hükmün adli hata içerdiğinin ne zaman ortaya çıkacağını bilmek mümkün olmadığından yargılamanın yenilenmesi başvurusunun herhangi bir süreyle sınırlandırılmamıştır. Yargılamanın yenilenmesi süre bakımından dava zamanaşımına tabi olsa da hükümlünün lehine yargılamanın yenilenmesi başvurusu süreye tabi değildir. Tabii AİHM kararlarına dayanan başvurular bu durumun istisnasını oluşturmaktadır.
Yargılamanın yenilenmesi talebi kural olarak hükmü veren mahkemeye yapılmalıdır. Mahkeme yargılamanın yenilenmesi isteminin kabule değer olup olmadığına karar verir. Yargılamanın yenilenmesi kanun yoluna yalnızca bir kere başvurulacaktır diye bir kural yoktur. Yargılamanın yenilenmesi istemi reddedilirse, yeni bir sebeple tekrar yargılamanın yenilenmesi isteminde bulunmak mümkündür. Burada önemli olan husus, hükümlünün lehine veya aleyhine yargılamanın yenilenmesi nedenlerinin varlığı ve yeni nedenlerin ortaya çıkmasıdır. Ancak her yeni başvurunun dayandığı nedenin önceki başvuruda belirtilenden farklı olması gerekmektedir. Yargılamanın yenilenmesi davasının açılması, hatalı olduğu iddia edilen hükmün infazını ertelemez. Ancak mahkemenin infazın geri bırakılmasına ya da durdurulmasına karar vermesi mümkündür. Bu durumda yargılamayı yapan mahkemenin takdir yetkisi bulunmaktadır.
Hükümlünün lehine yahut aleyhine karşı işbu kanun yolu işletilebilmektedir. Sınırlı sayıdaki nedenler ilgili kanunun 311. ve 314.maddesinde ifade edilmiştir. Yargılamanın yenilenmesi nedenleri kanunumuzda açık olarak belirtildiğinden dolayı bu nedenlerin genişletilmesi söz konusu değildir.
Yargılamanın yenilenmesi “non bis in idem ilkesinin” (bir eylemden bir kez yargılanma yani aynı suçtan dolayı iki kez yargılanamama ilkesinin) istisnasını oluşturmaktadır. Kaleme almış olduğumuz makale konusu yargılamanın yenilenmesi müessesesi, ceza usul kanunumuzda detaylı şekilde düzenlenmiş olmasına rağmen çeşitli eksiklikleri bünyesinde barındırmaktadır. İşbu nedenden ötürü bahse konu kurumun yasamızdaki mevcut hali eleştiriye açıktır.
Av. R. Miraç SAĞLAM
Konya Barosu