Dünya Çevre Günü, İsveç’in Stockholm kentinde 1972 yılında düzenlenen Birleşmiş Milletler Çevre Konferansından itibaren her yıl değişik bir tema seçilerek 5 Haziran gününde, dünya çapında farkındalık yaratmak için kutlanıyor.

Ve ben bir süredir her yıl dünya çevre günü için bir şeyler yazma çabası içindeyim.

Dünya Çevre Günü, her yıl özellikle vurgulanmak istenen çevre sorunlarına odaklanan farklı bir tema çerçevesinde kutlanmaktadır.

5 Haziran 2022 Dünya Çevre Günü teması; “Sadece Tek Bir Dünya” olarak seçilerek, gezegenimizi yenileme ve koruma için küresel ortaklaşa eylem çağrısı yapılmıştı.

 5 Haziran 2023 Dünya Çevre Günü,  farklı bir tema çerçevesinde kutlanmaktadır. BM Çevre Programı (UNEP) tarafından 2023 yılının teması “Plastik Kirliliğini Yenmek” olarak belirlenmiştir.

Yıldız Teknik Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Güleda Engin,

Plastik atıkların, biyolojik olarak parçalanamadığını ve bu nedenle de tabiat için tehdit oluşturduğunu belirtirken : "Doğal olarak parçalanma süreçleri çok uzun. Plastik atıklar uygun şekilde yönetilemediği için çevrede birikerek eko sistemlere zarar veriyor. Deniz hayvanları, özellikle parçalanmış mikroplastik dediğimiz plastik parçacıkları yiyecek zannederek bünyelerine alıyor. Bu şekilde de besin zinciri aracılığıyla bize ulaşıyor. İnsan kanında ve akciğerlerde plastik bulunduğuna dair pek çok haber mevcut." diyordu.

Her zaman söylediğimiz gibi özellikle cam, metal, alüminyum ve plastik atıkların çöpe atılmasını önlemek için geri dönüşümünü sağlayacak olan “depozito” uygulamasına geçilmesi plastik atıklar yönünden de çok yararlı olacaktır.

Dünya Çevre Günlerinde 1854 yılında Kızılderililerin reisi Seattle’nin, ABD Başkanı Franklin Pierce’a gönderdiği mesajını anımsarım:

“Washington’daki büyük şef topraklarımızı satın almak istediğini bildiren sözünü göndermiş. Beyaz adam anası dünyaya ve kardeşi gökyüzüne sanki satın alınabilen veya yağma edilebilen bir mal gibi davranır. Onun bu iştahı ve hırsı bir gün dünyayı yiyip bitirecek ve geriye sadece çorak bir çöl bırakacaktır” diyerek uygar dünyaya âdeta yaşam ve insanlık dersi vermiştir.

Bir de Aşık Veysel’in Kara Toprak adlı şiirinden dizileri okurum:

“Karnın yardım kazmayınan belinen/ Yüzün yırttım tırnağınan elinen/ Yine beni karşıladı gül ilen/...Havaya bakarsam hava alırım/ Toprağa bakarsam dua alırım/ Topraktan ayrılsam nerde kalırım/ Benim sadık yârim kara topraktır"

Ve yine Aşık Veysel’in “Orman yurdun öz evladı, olmasa yok dünya tadı” sözlerinin ne kadar doğru olduğunu düşünürüm.

Bu yıl için birkaç Dünya Çevre Günü Kutlama Mesajları seçtim

"Kirli çevre insanın ruhunu kirletir, kirli ruhlar çevreyi kirletir. Yarının doğası bugünden yaratılır. Toprağın dostlara ihtiyacı vardır; ona dostça davranalım!"

"Biz doğayı korudukça doğa da bizi korur." "Hepimiz çevre bilinci sahibi olduğumuzda her yer cennete dönüşecektir. Herkesin sağlıklı, temiz ve zarar görmemiş bir çevrede yaşaması dileğiyle, Dünya Çevre Günü kutlu olsun."

"Yeryüzü basitçe insanoğlu için bir erzak deposu ve çöp kutusu değildir. Yeryüzünün felaketimiz pahasına gözardı ettiğimiz kendi gereksinimleri ve dinamiği vardır."(Mary Mellor)

"Bir ulusun gerçek zenginliği, ağaç örtüsüyle ölçülebilir"

"Doğa! En küçük bir çaba harcamadan ve mükemmel bir kusursuzlukla en basit maddeden son derece farklı şeyler yaratıyor; hepsinin üzerine de ince bir tül örtüyor. Yarattığı her bir parçanın kendine has özellikleri, her bir durumun ayrı açıklaması var ama sonuçta hepsi birlikte bir bütünü oluşturuyorlar." (Goethe)

"Kıyamet kopmak üzere bile olsa, elinde bir fidan varsa, bu fidanı dikmemezlik etme."

"Doğaya hoyratça davranan toplumlara da insanlar arasındaki ilişkiler de hoyratça oluyorlar."

"Bir nokta açıktır: Dünyamız emin ellerde değildir " Yeni dünya düzeni" yeryüzünü ölüme mahkum etmiştir."

"Bir ulusun gerçek zenginliği, ağaç örtüsüyle ölçülebilir."

ANAYASAMIZ “sağlıklı ve dengeli çevreyi” ÖNGÖRMEKTEDİR.

Anayasamızın 56. maddesi; “Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir.” düzenlemesi ile çevre hakkını yaşam hakkı ile bağlantı kurarak düzenlenmiştir. Bu düzenleme yapılırken elbette ki öncelikle insan hakları göz önünde bulundurulmuştur.

Anayasamızın “sağlıklı ve dengeli çevre” ifadesini, dar değil çok geniş anlamda yorumlamalıyız.

56.Maddenin ikinci fıkrası “Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek devletin ve vatandaşların ödevidir.” şeklindedir. Görüldüğü gibi burada da “çevreyi geliştirme” derken gelecek için mevcudu korumanın yeterli olmayacağı vurgulandığı gibi ayrıca çevre sağlığını korumak ve çevre kirliliğini önlemek konusunda devleti ve vatandaş olarak bizleri görevlendirmiştir.

Çevre Kanunu ile de amaçlanan bütün canlıların ortak varlığı olan çevrenin, sürdürülebilir çevre ve sürdürülebilir kalkınma ilkeleri doğrultusunda korunmasını sağlamaktır.

Özellikle vatandaşların çevre sağlığını korumak ve çevre kirliliğini önlemek ödevlerini yerine getirebilmeleri için gerek ailede ve gerekse okulda çocuklara çevre bilincini geliştirme eğitimleri verilmelidir.

1972 tarihli Stockholm Bildirgesi’ne göre “Özgürlük, eşitlik ve kaliteli bir çevrede onurlu ve yeterli yaşam şartları sağlanmış olarak yaşamak insanların temel haklarıdır. ”Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Sözleşmesi “çevre ve sanayi sağlığının her bakımdan iyileştirilmesi ve salgın hastalıkların önlenmesi, tedavisi ve kontrolü”nün sağlanmasının taraf devletlerin yükümlülüğü altında olduğunu ifade etmektedir. Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne göre ise “temel sağlık hizmetleri çerçevesinde… çevre kirlenmesinin tehlike ve zararlarını göz önüne alarak, hastalık ve yetersiz beslenmeye karşı mücadele edilmesi”, Taraf Devletlerin yükümlülüğü kapsamındadır.

Her yıl olduğu gibi bu yıl da çevre gününe büyük bir umutla yine yeniden başlamalıyız. Nazım Hikmetin dediği gibi yetmişinde bile bir ağaç dikebilir, kentlerimizi yeşillendirebilir, denizlerimizi, kıyılarımızı, sularımızı temizleyebilir, orman yangınlarını önleyebilir, elimize geçen her şeyi doğaya atmaktan ve doğayı kirletmekten vazgeçebiliriz. Sonuçta da başaracağımıza inanacağız.

Sürdürülebilir bir gelecek ve tertemiz bir dünyada temiz vicdanlı insanlar olarak özgürce yaşamak dileğimle 5 Haziran Dünya Çevre Gününü  kutluyorum..