İmam Nikahlı Eşin Nafaka Hakkı’nda sormuştuk; 70’li, 80’li yılların Türk filmlerinde kumarhanelerde, randevuevlerinde hep bir kafes içinde kuş ya da akvaryum olur, acaba bunun hukuken bir gerekçesi var mı diye. Eski bir yazımız olan Mühürlenen İşyeri Nasıl Açılır’ı biraz güncelleyerek tekrar yayınlıyoruz. Yalnız müsaadenizle ufak bir değişiklik yaptım, geçenlerde tasarrufun iptaliyle ilgili işime gelecek bir karar arıyordum, YÖKSİS’ten bulduğum yeni tarihli bir tezde rahmetli amcam Av. Şükrü TÜRKEŞ’in 50 yıl önce yazdığı İcra İflas Suç ve Cezaları kitabına atıf yapılıyordu. Duygulandım, izin verirseniz bu hikayemizin kahramanını kendisi yapayım, biraz yad etmiş olayım.
70’li yılların başından beri Beyoğlu avukatlığı yapan sevgili amcam Av. Şükrü TÜRKEŞ geçenlerde “Hep zıtlıkları yakalıyorsun. Yok Güvencesiz Depozito, Vekil Duruşmadan Atılabilir mi, Yargıtay’ın 3 Gün Kuralı, Alkollü Sürücünün Kusursuz Sorumluluğu, Zinada Eş Olmayanın Sorumluluğu, Zihinsel Engellinin Tazminat Sorumluluğu, Eşinden İzinsiz Kefil…Söyle bakalım o zaman, kumarhanelerde neden canlı hayvan olur?”.
İşin içinden çıkamayınca da bir de ipucu verdi; randevuevlerinde de ya akvaryum ya da kuş kafesi olur. Vallahi amca beyin gözündeki imajımız nedir, şimdi tam çıkaramadım, kumarhaneler, randevuevleri…70’li, 80’li yılların Türk filmlerini de gözüme getirince, hakikatten hep o sahnelerde bir canlı hayvan olurdu. Efendim, işin aslı şuymuş;
Kahramanımız Beyoğlu’ndaki bürosuna doğru giderken yolda semtin babalarından biriyle karşılaşıyor. O zamanlar yazıhane kelimesi terkedilmiş, ama henüz ofis kelimesi de lügata girmemiş durumda. Frankofoninin son günleri.
“Üstat” diyor, “bizim kumarhaneyi mühürlediler gene, bizim avukat da Ankara’da, bir dilekçe yazıver bize de, açtıralım”. Tabii şu üstat hitabını tam anlamadım ama, neyse. Mafya babası da mı üstat diye hitap eder avukata? Takılmayalım oraya.
Yani mühürlemişlerse, ne yapabiliriz ki dilekçede? Ya işte içeride bülbül kaldı, yemi de yok, açlıktan ölmesin hayvan. Açmamız lazım. Olur mu, ben anlar mıyım, dur maddesi neydi derken işin aslı ortaya çıkıyor. Mühürlenen işyerinde canlı hayvan kalmışsa, hayvanın da hayati tehlikesi söz konusuysa, mühür resmi olarak sökülebiliyormuş. Hatta bu durumu en baştan önlemek için kapatma esnasında gerekli kontroller yapılsa dahi, sonradan apartman boşluğundan içeriye kedi atılıyor, gene açtırıyorlarmış. Bu durum artık iyicene suistimale uğrayınca kapatma işlemi başında taahhütname alınmaya başlanmış.
Mesela bir ara da mühürlenen kaçak inşaatlarda benzeri sıkıntı oluyordu. Dördüncü kat kaçak çıkılmış, hemen daha başında demir filizleri mühürlenmiş. Bir bakıyorsun sonra inşaat 6 kat olmuş ama en üstteki katın demir filizlerinde mühür bozulmamış şekilde duruyor! Sonra bu taşıma işini engellemek için de rapor tutmaya başladılar.
Neyse amcam yazıyor dilekçeyi önceden viskisi gönderilmiş şekilde. Viski? E dilekçe yazma ücretine n’oldu? Viskiye mi çalışacağız demeyin, şu anda bile ne kadar pahalı olduğu malum, bir de Özal öncesini düşünün, kambiyo rejimi, paran olsa bile alamıyorsun. Kaldı ki, tamam, Avk m. 164 ücretsiz olarak iş alındı mı baroya bildirme mecburiyeti getirerek zımni olarak ücretsiz dava almayı yasaklıyor da, mafya babasından da dilekçe ücreti mi alınır? Yarın senin de ona işin düşer. Eski babalardan İnci Baba’nın lafıydı galiba; “Mafya batıda haraç, gasp, silah demekken bizde hizmet demektir”. Öyle ya, mafya kelimesinin kökeni ne? İtalyanca mia benim demek, figlia da kız (belki biraz yanlış yazmış olabilirim). Sicilya’da dağdan haydutlar köylere inip kızları kaçırdığında anneler feryat ederlerdi “Mia figlia! Mia figlia!” diye. Zamanla bu miyaflya feryadı dönüştü mafia’ya.
Tabii bu dilekçeyi yazmak önemli. Hele o zamanları düşünün, İnternet, mevzuat.gov.tr yok. İçtihat bankaları da yok. Her gün resmi gazeteyi alıyorsun, tek tek bakıp kanunlardaki değişiklikleri sendeki kanun kitaplarına geçiriyorsun…Vallahi zor şimdinin kopyala yapıştır Yargıtay avukatlığına göre. Ama asıl önemli olan o mafya babasının resmi avukatı pozisyonunda olabilmek. Düşünsenize, adam kanunu açmış, oradaki loop hole’u görmüş ve böyle bir çözüm bulmuş. Böylece mafya avukatı olabilmiş…Mi?
Şimdi böyle yaratıcı hukukçuluk çok önemli. Önemli de, bunlar senin mafya avukatı olman için yeterli değil. Ne mi gerekiyor? En başta doğru zaman.
O zamanlar sen henüz mesleğinin başındasındır. Adli yardım alarak CMK avukatlığı yapıyorsundur. O da sürekli içeri girip çıkan bir serseri. Almışsındır dosyasını, artık bir şekilde kimyanız mı tutmuştur, resmi müdafiliğini aldığım için özel dosyalarına bakamam mı demişsindir, o sana adamlarının işlerini mi paslamıştır…Velhasıl o büyüdükçe sen de büyümüşsündür.
Lakin unutmayalım. Her zaman için su testisi su yolunda kırılır. Eski bir Macar atasözünün dediği gibi, ayıyı dansa kaldırdıysan, o istemediği sürece valsi bitiremezsin.