SUÇA (SÜRÜKLENEN) ÇOCUK 

Bugün müdafisi bulunduğum çöp ve hurda toplayarak geçimini sağlayan 9 çocuklu bir ailenin en küçük çocuğu olan ve okuma-yazma bilmeyen 2007 doğumlu 16 yaşındaki SSÇ (suça sürüklenen çocuk), savcılık tarafından adli kontrol tedbiri talebiyle Sulh Ceza Hakimliğine sevk edildi. Sulh Ceza Hakimliği’nde de uzun bekleyişler sonunda yapılan duruşma neticesinde de çocuk hakkında imza atma yükümlülüğüne hükmedildi. Oysa ben duruşmada bizzat eğer SSÇ hakkında adli kontrol kararı verilecekse çocuğun daha öncesinde de çok sayıda sabıkası ve dosyası bulunması ve hatta halihazırda başka bir dosyasından imza yükümlülüğü olması nedeniyle onlarca çeşit verilebilecek adli kontrol tedbiri seçeneklerinden “eğitim ve mesleki konularda bir şey yapma” yükümlülüğünün de verilebileceğini, bunun da denetlenebileceğini, hem bunu küçük yaştaki bu çocukları içinde bulundukları zararlı çevreden uzaklaştırmak adına yararlı olabileceğini uzun uzadıya izah ettiysem de “ideallerle hayat örtüşmüyor avukat hanım”denilerek talebim reddedildi ve imza yükümlülüğüne hükmedildi. Sanırım komik dahi bulundu bu talebim…

Bunun üzerine cevaben “her ne kadar her zaman tam olarak örtüşmediği zamanlar olsa da ideale yaklaşabilmek için çaba göstermek ve değişikliğe gitmek” gerektiğini düşündüğümü ve bunu bu nedenle paylaştığımı söylemişsem de bir sonuca ulaşılamadı maalesef. Kaldı ki; bu çocuğun zaten başka bir dosyasında da başlatması gerektiği halde başlatmadığı imza yükümlülüğü var ve bu yükümlülüğünü yerine getirmemesi bir tutuklama nedeni olduğu halde ilgililer bu durumu farkında bile değiller ya da dikkate bile almadılar... Daha da acısı bu çocuk 16 yaşında olmasına rağmen zaten 1 yıl 9 ay da cezaevinde de kalmış. Kimse hal buyken doğru yolda olduğumuzu söylemesin ve suçu kimse kimseye atmasın. Suçlu, ifade ederken dahi suça sürüklenen dediğimiz çocuklar değil, onlara doğru ve yeterli olanak sağlamayan, olumsuz çevresinden koparmak için çabalamayan biziz, hepimiziz. Kendimize dönüp bakmazsak, hiçbir zaman inisiyatif almaz, kusuru hep soyut bir şekilde kendimize bakmadan başkalarında ararsak daha çok suça sürüklenen çocuklar olur ve el birliğiyle duruşmada da söylediğim gibi istemeden de olsa suça “sürükleyen” kimselerden oluruz. Bence bir daha düşünelim.

Av. Görkem TOPAL